Günel, höyüğün o dönemki konumunun Ege kıyı şeridi olduğunu, bölgede midye tüketiminin beslenme geleneğinde ayrı yeri bulunduğunu anlattı.
Adeta iğneyle kuyu kazar gibi çalıştıklarına dikkati çeken Günel, "Antik kentlerin kazı tekniğinden çok farklı. Dişçi aletleriyle, fırçayla çalışıyoruz ve genelde hep indiğimiz seviyeler 10 santim. En ağır iş aletimiz çapa. Dolayısıyla çok küçük buluntularımız oluyor." dedi.
YERLEŞİM YERİNİN ADI ARAŞTIRILIYOR
Tarım ve ticaretin bölge için önemli olduğunu aktaran Günel, çalışmaları sürdürdükleri yerleşim yerinin o dönemki adını henüz bulamadıklarını, bu zamana kadar ortaya çıkarılan yerler ve buluntuların ışığında süren kazılarla birlikte gerçek ismini bulmayı hedeflediklerini söyledi.
Günel, dönemin siyasi yapısı üzerinde de çalışma yaptıklarını, Hitit dönemine ait kaynakların araştırıldığını dile getirdi. (AA)