'Babam 97 yaşında ve çok genç bir insan olarak gitti'

'Babam 97 yaşında ve çok genç bir insan olarak gitti'
Vedat Türkali'nin oyuncu kızı Deniz Türkali ikinci ölüm yıl dönümünde babasını anlattı.

Usta yazar Vedat Türkali'nin ölümünün üzerinden 2 yıl geçti. Türkali'nin oyuncu kızı Deniz Türkali, "Babam bir Türk yazar olarak Kürt halkının sevgisini kazandı. Bunu yaparken de doğru bildiği şeyleri söyleyerek yaptı" dedi.

Türkiye sosyalist hareketinin çınarı ve edebiyatın direniş kalemi olarak kabul edilen usta yazar ve sinema emekçisi Vedat Türkali, 13 Mayıs 1919 yılında Samsun'da dünyaya geldi. Maltepe Askeri Lisesi ve Kuleli Askeri Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1951 yılında tutuklandı. Türkali 9 yıl ceza aldı ve 7 yılın sonunda koşullu olarak serbest kaldı.

DEHAP’TAN ADAY OLDU

Yazar Rıfat Ilgaz ile Gar Yayınları'nı kurduktan sonra, 1960'ta Dolandırıcılar Şahı filmiyle senaristliğe başlayan Türkali, 1965 yılında yönetmenliği denedi. Türkiye Komünist Partisi (TKP) kadrolarından Türkali, 2002 seçimlerinde Demokratik Halk Partisi’nden (DEHAP) aday olarak aktif siyasetin içinde de yer aldı. "Bitti Bitti Bitmedi" adlı son romanında Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkencelere, 1915 Ermeni Soykırımı'na ve 1938 Dersim Katliamı’na dikkat çekti. "Bir Gün Tek Başına" adlı romanının 535'inci sayfasında yer alan "Bekle Bizi İstanbul" şiiri ise çok ses getiren bir şarkıya uyarlandı.

CANLI YAYINDA ÖCALAN’A SELAM GÖNDERMİŞTİ 

Sosyalist hareketin önemli isimlerinden Türkali, Kürt sorununu çözümü için de büyük mücadele verdi. 2011 yılında NTV'de yayınlanan Banu Güven'le Artı Haber programına katılan Türkali, PKK lideri Öcalan'a selam gönderdi. Öcalan'a "Sayın" demenin yasak olduğu o yıllarda Türkali, bunu şu sözlerle eleştirmişti: "Ben şimdi Sayın Öcalan desem ceza mı alacağım? Hiç umurumda değil. Vallahi ayıp."

Türkali, 97 yaşında, 29 Ağustos 2016’da tedavi gördüğü Yalova Devlet Hastanesi'nde hayata gözlerini yumdu. Türkali, Türkiye'de çok istediği barışı görmeden yaşamını yitirse de 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde toprağa verildi. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilen Türkali'nin cenaze törenine; siyasetten, sanata farklı kesimlerden çok sayıda insan katıldı.

Türkali’siz geçen 2 yılın ardından kızı ve aynı zamanda oyuncu Deniz Türkali babasını anlattı:

‘YAŞASAYDI DAHA GÜZEL BİR DÜNYANIN YOLLARINI ARARDI’

Türkali en çok merak ettiği şeyin ise babasının Türkiye’ye ve dünyanın şu anki politik durumuyla ilgili ne düşüneceği ve nasıl yorumda bulunacağını olduğunu belirtti. Babasının yaşamının son zamanlarında Türkiye’deki siyasi durum hakkında çok keyifsiz olduğunu dile getiren Türkali, "Hayatta olduğunuz ve muhalif olduğunuz sürece o kavga, o mücadele sürecektir. Bugün yaşasaydı eğer babam da öyle yapardı diye düşünüyorum. Çünkü babam 97 yaşında ve çok genç bir insan olarak gitti. Bir şey değişmezdi. Yine dünyaya bakıp ‘daha güzel bir dünya nasıl olmalı?’ diye düşünüp onun yollarını arardı hepimiz gibi" dedi.

ROMANLARINA TEKRARDAN BAKIYORUM’

Babasıyla hayatlarının aşk ve nefret ilişkisi içinde geçtiğini ve birbirlerini çok incittiklerini de sözlerine ekleyen Türkali, baba kimliği dışında Türkali'yi, "Herhalde bu ülkeye, bu dünyaya gelmiş çok özel insanlardan biriydi. Babama hayran olduğum yanlar da var. Hayran olmadığım, öfkelendiğim çok yanları da var. Çünkü benim hayatımda hiç kahraman yoktur. Dolayısıyla babam da sonsuz kahramanlıkları olan; ama benim kahramanım olmayan biriydi" ifadelerini kullandı. Babasını mümkün olduğunca Vedat Türkali olarak değerlendirdiğini dile getiren Türkali, "Çok iyi bir edebiyatçıydı. Halen romanlarına tekrar tekrar bakıyorum. Hakikaten olağanüstü romanlar. Politik olarak da çok sağlam bir duruşu vardı" dedi.

‘ÖNEMLİ BİR PUSULA VERDİ’

Babasının 97 yıllık yaşamının ardında çok değerli kitaplar, fikirler bıraktığını ifade eden Türkali, şöyle devam etti: "Bir Türk yazar olarak Kürt halkının sevgisini kazandı ve bu da çok önemli bir şey. Bunu yaparken de Kürt halkının sevgisini kazanmak için değil, doğru bildiği şeyleri söyleyerek yaptı. Yoksa bir halk kuyrukçuluğu yapmadı hiçbir zaman. Bir yazar, edebiyatçı, politik kimlik olarak onun yakını olmak bana çok gurur veriyor, çok hoşuma gidiyor" diye belirtti.  Anne ve babası tarafından kendine çok değerli bir pusula verildiğini kaydeden Türkali, bütün hayatı boyunca politik bir kadın olarak bunun faydasını gördüğünü söyledi. Türkali, "Dünyaya kaç defa gelirsek gelelim benim ve babamın yeri belli" dedi.

'DEĞERLİ İNSANLARI UNUTMAMAK LAZIM'

Değerli insanları unutmamak gerektiğini ve bu anlamıyla hafızanın çok önemli olduğunu belirten Türkali, "Bütün bir ömrünü mücadeleye, doğruya vakfetmiş insanları unutmamak lazım. Onları hep hatırlayıp ama hiç yüceltmeden, kahramanlaştırmadan doğru değerlendirerek fikirleri üzerinde tartışmalar yapmak lazım" ifadelerini kullandı. (Mezopotamya Ajansı-Muhammet Doğru) 

Öne Çıkanlar