Cezayir'deki Tassili Najjer bölgesi 15 binden fazla mağara resmiyle insanlık tarihini aydınlatıyor
Artı Gerçek - Cezayir’in Libya, Nijer ve Mali sınırında 72 bin metrekarelik alanı kaplayan bölge, uzmanların tahminlerine göre yaklaşık 6 bin senelik maziye sahip. Bölge, dönemin hayvan göçleri, doğa olayları ve insan yaşamının tasvir edildiği 15 binden fazla çizimi bünyesinde bulunduruyor.
UNESCO tarafından 1982’de "Dünya Mirası Listesi"ne alınan Tassili Najjer, arkeolojik araştırmalara göre, binlerce yıl önce birçok su kaynağına sahip olması nedeniyle Kuzey Afrika’daki ilk insan yerleşimlerinden birine ev sahipliği yaptı.
ADETA AÇIK HAVA MÜZESİ
Dünyanın aynı nokta etrafında en fazla “kaya yazıtı” bulunan yeri kabul edilen Tassili Najjer, 75 farklı yerde bulunan binlerce tasvirle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Sadece yürüyerek veya develerle ulaşım sağlanabilen bölge, bazı dik kayalıklı yolları ve çok sayıda vadiyi de barındırıyor.
Tassili Najjer’de ziyaretçilerini büyüleyen bir diğer doğa harikası ise bölge halkı tarafından “Kayalık Ormanları” olarak adlandırılan birbirine bitişik dikey kayalıklar.
Bölgede yaygın olarak bulunan kayalıklar tarih boyunca yerel halk tarafından mağara yapımında sıklıkla kullanılmış. Zamanla kuraklık ve kum fırtınalarının çoğalmasıyla terk edilen Kayalık Ormanları birçok tasviri içeriyor.
Cezayir Turizm Bakanlığının bilgilerine göre bölgeye “macera turizmi” için gelenlerin yıllık sayısı yüzbinlerin üzerine çıkmış durumda.
KUZEY AFRİKA’NIN JEOLOJİK VE EKOLOJİK TARİHİNİ DE AYDINLATIYOR
Tassili Najjer, kayaların işlenmesinin yanı sıra bölgenin iklim değişiklikleri, vahşi hayvan göçleri ve çölün kenarındaki insan gelişiminin keşfedilmesinde de önemli rol oynuyor.
Bölgede çizimlerine rastlanan su aygırı gibi suya bağımlı türler ve soyu tükenmiş bazı hayvan türleri, çevrenin ekolojik tarih içinde göller ve su havzalarını barındıran sulak yerler olduğunu işaret ediyor.
'BİNLERCE YIL ÖNCE BURADA BİRİLERİNİN YAŞAMIŞ OLMASI İNANILMAZ'
Cezayirli Mahmut Buzeri, Tassili Najjer’e macera yürüyüşü için sekiz günlük kamp kapsamında gelmiş. Gazetecilere konuşan Buzeri, daha önce ülkenin birçok noktasında yürüyüş yaptığını ancak aralarında en ilgincinin burası olduğunu söylüyor. Buzeri, "Binlerce yıl önce burada birilerinin yaşamış olması inanılmaz. Mağaralar ve kayalıklardaki çizimler çok güzel. Eski insanların yaşayış şekillerini, bölgedeki kültürel sürekliliğini hissedebiliyorsunuz." dedi.
SADECE BÖLGE HALKINDAN REHBERLERLE DOLAŞILIYOR
Bölge halkından turist rehberi Abdullah Şavi ise çizimlerin bulunduğu mağara ve kayalıkların çok geniş alanı kapsadığını belirtti.
Şavi, "Buranın bölge halkı bedevidir. Bölgeye turistlik gezi için gelenlerin muhakkak halktan biriyle grup halinde gezmesi gerekir. Çölde telefon çekmiyor ve bazen bir noktadan diğerine gitmek 5-6 saat bile sürebiliyor." diye konuştu.
“Tassili” kelimesinin bölge dilinde “karanlığın kapladığı sıra dağlar” anlamına geldiğini söyleyen Şavi, “najjer” kelimesi hakkında ise birkaç rivayet olduğunu, bunların en yaygınlarının “nehir, göl” ya da “boğa derisi” anlamına gediğini aktardı. (Kültür Sanat)
