Haftanın öne çıkan kitapları
Antony Loewenstein'ın İsrail devletinin askeri-endüstriyel kompleksini odağa aldığı 'Filistin Laboratuvarı' adlı çalışmasından Emre Şan'ın Ketebe Yayınları etiketiyle çıkan 'Sanat Feslefesinin Hikâyesi' kitabına kadar dokuz kitapla haftanın öne çıkanları.
Filistin Laboratuvarı/ Antony Loewenstein/ Metis Yayınları
Kitabın açıklaması:
Kapak fotoğrafı İsrail’in güneyindeki bir askeri üssü gösteriyor. Geride görünen köy gerçek değil. Köy baskını, ev araması ve sokak çatışması koşullarını simüle etmek için inşa edilmiş yapay bir köy. Burada tatbikat yapan İsrail askerleri köye “mini Gazze”diyorlar. Batı Şeria ve Gazze’nin işgali, “düşman” olarak tanımladığı Filistinlileri denetleme ve gözetleme teknolojileri konusunda İsrail devletine paha biçilmez bir deneyim kazandırdı.
İsrail devletinin askeri-endüstriyel kompleksi, işgal altındaki Filistin topraklarını yeni silahlar ve gözetleme teknolojileri için bir test sahası olarak kullanıyor; burada geliştirdiği silahları ve teknolojileri dünyanın dört bir yanındaki despot rejimlere ve demokrasilere satarak Filistin’in işgaline ses çıkarmamalarını sağlıyor, onları suç ortağı haline getiriyor.
Gazeteci Loewenstein belgeler, röportajlar ve sahadan raporlarla sürdürdüğü küresel bir soruşturmayla büyük ölçüde gizli olan bu dünyayı ortaya çıkarıyor, Filistin’in nasıl mükemmel bir laboratuvar haline getirildiğini derinlemesine inceliyor.
Filistin laboratuvarı, Jeff Bezos ve Cemal Kaşıkçı’nın telefonlarını hackleyen Pegasus yazılımından, binlerce Rohingyalıyı katleden Burma ordusuna satılan silahlara ve Avrupa Birliği tarafından Akdeniz’de boğulmaya terk edilen mültecileri izlemek için kullanılan insansız hava araçlarına kadar uzanan bir girişim. İsrail’in dünyanın en acımasız çatışmalarından bazılarını körükleyen casusluk teknolojisi ve savunma donanımını geliştirmede nasıl lider haline geldiğini anlatıyor. Diğerleri de İsrail’den öğreniyor.
Künye:
Özgün adı: The Palestine Laboratory - How Israel Exports the Technology of Occupation around the World -
Çeviri: Özlem Özarpacı
Yayıma Hazırlayan: Özde Duygu Gürkan
Fotoğraf: Oded Bailty
Kitabın Baskıları: 1. Basım: Eylül 2024
Görüyoruz Duyuyoruz / Hazırlayan - Tuncay Birkan/ Metis Yayınları
Kitabın açıklaması:
Sabiha Sertel 1919’da başlayan ve 4 Aralık 1945’teki Tan Baskını’yla zorla sona erdirilen gazetecilik kariyeri boyunca, yurt içinde devletlu çevrelerle sermaye temsilcilerinin hem aleni hem de örtülü baskılarına maruz kalmış, hatta yurt dışında da bizzat Goebbels başta olmak üzere faşist yöneticilerin asabını bozmayı başarabilmiş cesur bir yazar. Günümüzde de bu yönüyle hâlâ saygıyla anılıyor ama bunca yankı yaratmış yazılarının çoğuna ulaşılamadığı için kamusal bir entelektüel olarak sergilediği olağanüstü performans hakkıyla değerlendirilebilmiş değil.
1929-1945 arasında yazdığı binlerce yazı arasından Tuncay Birkan’ın yaptığı bu seçki, okurlara Sertel’i daha yakından tanıma olanağı sunma umuduyla hazırlandı. Türk basınına hiç hoş karşılanmayan yepyeni bir âdet getirerek, hemen hiçbir örgütlenme hakkı tanınmayan kamu adına, hiçbir sosyal güvencesi olmayan işçi ve köylüler adına devletten tok bir dille hesap soran Sabiha Sertel’in yazdıklarının, örgütsüzlüğün zirveye ulaştığı, sosyal güvencelerimizin tek tek elimizden alındığı günümüzde özel bir güncellik kazandığı açık. Bir yandan faşizmin Türkiye’ye sızma planlarını her aşamada deşifre edip, İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve savaş boyunca kamuoyunu faşizm ve emperyalizm karşısında teyakkuza çağırırken, bir yandan da dönemin “yerli ve milli”ci çevrelerine karşı defalarca bilgi ve kültürün enternasyonalizmini savunması da bu güncellik dozunu artırıyor. Okurlarımız, bu yazıları okuduktan sonra Sertel’i sadece saygı duyulası tarihsel bir figür değil, sevecekleri, kalemi sahiden kuvvetli bir yazar olarak da görecekler.
Künye:
Yayıma Hazırlayan: Müge Gürsoy Sökmen
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Eylül 2024
Küresel Modernite/ Arif Dirlik/ Akademim Yayınları
Kitabın açıklaması:
Küreselleşme, kapitalizm ve modern Asya çalışmalarının önde gelen otoritelerinden Arif Dirlik, yakın geçmişe dair kavramsal, teorik ve aktüel birçok tartışmayı olağanüstü bir yetkinlikle harmanlayarak okurlarına doksanların başından bu yana giderek şiddetlenen küresel kapitalizmin ve Batı modernitesinin nihai evresi olarak “küresel modernite”nin eleştirel bir panoramasını sunuyor. Küresel ekonomik, kültürel ve siyasal ağlar yaratmaları bakımından sömürge imparatorluklarının mirasından yirminci yüzyıldaki Amerikan hegemonyasına, on dokuzuncu yüzyılın klasik liberalizmden günümüzün neoliberal ittifaklarına, kapitalist Batı Bloku’na karşı Çin, Üçüncü Dünya ve Küresel Güney alternatiflerinin çabalarından güç ilişkilerinde ulusal hükümetlerin yerini çok-uluslu şirketlerin almaya başlamasına dek pek çok konuda kışkırtıcı bir değerlendirme yapan Dirlik, çağdaş insanlık durumunu gözler önüne seriyor.
Künye:
Yazar: Arif Dirlik
Başlık: Küresel Modernite: Küresel Kapitalizm Çağında Modernite
Kitabın Özgün Adı: Global Modernity: Modernity in the Age of Global Capitalism
ISBN: 978-625-94851-3-3
İngilizce Aslından Çeviren: Ahmet Fethi Yıldırım
Yayıma Hazırlayan: Talha Dereci
Editör: Hasan Aksakal
Redaksiyon: M. Utku Yeşilöz
Kapak Resmi: Yeni Düzenin Keşfi (2024) (YZ Uygulayıcısı: Talha Dereci)
Sayfa Tasarımı: Turgut Üneli
Sayfa Sayısı: 192
Kitap Boyutları: 13,5 x 21 cm.
Basım Tarihi: Eylül 2024 [1. Basım]
Dizi Bilgisi: Akademim-38 | Politika-05
Vuslatlar Fasarya/ Sonat Yurtçu/ Everest Yayınları
Kitabın açıklaması:
“Kendi kuyruğunu yiyen yılan yahut aksak bir ritmin içindeki es gibi koltukta oturup akan zamanın başkalarına ne denli iyi geldiğini izliyordum.”
Aziz hayatının herhangi bir sabahına uyanır. Biriken borçları için kapısına yığılan mahkeme kâğıtlarının, özel bir dershanede ne için yaptığını bilmediği öğretmenliğin ve geçmişin bir görünüp bir kaybolan izlerinin içinden çıkamadığı sırada, arkadaşı İhsan’ın aracılığıyla daha iyi şartlarda ancak biraz farklı bir iş bulur. Beklenmedik yeni işine uyum sağlarken, hayatında dönüm noktası olacak bir yolculuğa adım atar. Bu yolculuğuna arkadaşlıklar, ilişkiler, imkânsız aşklar ve kutsal kitaplar dahil olur. Bir bankta oturduğunda, Kadıköy'ün tanıdık sokaklarını yürüdüğünde ya da âşık olduğu kadınla yemek yediğinde, fonda şarkılar, kitaplar ve dizeler yankılanır. Geçmişle şimdi arasında dolaşan Aziz, madalyonun üçüncü yüzünde kendini arar.
Sonat Yurtçu ilk romanı Vuslatlar Fasarya’da, içimizdeki çıkmazları ve hayatla tutuştuğumuz trajikomik kavgaları dinlemeyi sevdiğimiz şarkılar gibi anlatıyor.
Karnım doydu, yüzüm güldü. Aklımda ne soru vardı ne sorun. Açmışım meğerse, bütün kötü düşünceler, eski gardırop ve mazinin göğsüme karabasan gibi oturması karnımın gurultusundanmış. Ama yine acıkacaktım, hiç geçmeyecekti bu özlem. Vuslatlardan bir şey olmazdı. Vuslatlar fasaryaydı.
Künye:
ISBN : 9786253692490
Sayfa : 232
Ebat : 13,5 X 19,5
Cilt : Ciltsiz
Kağıt : 3. Hamur
Grafiker : Barış Dorak
Basım Tarihi : 05.09.2024
Editör : Sevdagül Kasap
Kendi Heykelini Yontan Kadınlar / Burcu Şahin/ Everest Yayınları
Kitabın açıklaması:
Nietzsche’nin “Bir kafa ne denli doğruya dayanabilir, ne denli doğruyu göze alabilir?” sorusuna cevap gibidir Leylâ Erbil’in yazın dünyası. Leylâ Erbil’de kendini betimlemenin, kendine bakmanın, eleştirmenin, itirafın hermeneutik rolüyle kendi kendinin yorumbilimcisi olmanın, daima yüzleşmenin ve parrhêsiastês olarak yaşamanın yüceliğiyle kurulu bir hayatın yazısı okunur. Leylâ Erbil, bireysel anlamda adalet sağlamanın yolunu, kendiliği üzerine düşünerek oluşturur ve yazısını bu yolda kurgular. Gerektiği anda konuşmanın erdemli yaşamakla, haysiyetle sarılı bir söylem biçimi olduğunun farkındadır.
Leylâ Erbil, tıpkı kaleme aldığı kadın-yazarlar gibi kendiliğini inşa etmek için çabalamış, varlığı ile hayata karşı direnmiş bir yazar. Burcu Şahin de Kendi Heykelini Yontan Kadınlar’da Leylâ Erbil’in romanlarını “kendilik bilinci” açısından inceliyor ve satırlar arasında hem yazarın hem de yarattığı kadın karakterlerin verdiği mücadelelerin izini sürüyor.
Leylâ Erbil’le, Kalan romanını yazdığı dönem tesadüfen tanışan ve bu kısa görüşmenin etkisinden uzun süre çıkamayan, doktora tezi için buradan ilmekler yakalayan Burcu Şahin, aitsiz kimlikler etrafında bir tema örmeye başlar. Erbil’in karakterlerinin ve meydan okuma yöntemlerinin Foucault’dan yola çıkarak derin analizini yapar. Romanlardaki kendilik pratiklerini, öznellik, sorumluluk, erdem, hafıza ve kimlik gibi birçok farklı açıdan irdeler.
Bu kapsamlı inceleme, edebiyat araştırmacıları kadar Leylâ Erbil okurları ve meraklıları için de bir başvuru kaynağı.
Künye:
ISBN: 9786253692476
Sayfa: 168
Ebat: 13,5 X 19,5
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 3. Hamur
Grafiker: Tijen Burultay
Basım Tarihi: 05.09.2024
Editör: Didem Ünal Demir
Sancı.. Sancı.../ Necati Tosuner/ Everest Yayınları
Kitabın açıklaması:
Derinden bir çığlık, güçlü bir yakarış: Sancı.. Sancı…
Necati Tosuner, Almanya sokaklarında vücut bulan ilk romanında gurbeti ve gurbetçiliği, umudu ve umutsuzluğu, hayalleri ve hayal kırıklıklarını insan insan, hane hane dolaşarak anlatıyor. 1978 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nün sahibi Sancı.. Sancı…, acıyı derinlerden yüzeye çeken incelikli anlatımıyla, roman kişileri arasına ustalıkla örülmüş bağlarıyla, varoluş sancısına –fiziksel ve ruhsal– çift yönlü yaklaşımıyla klasikler arasına girmiş, güncelliğini her zaman koruyacak bir eser.
“Ben bir solucan olduğumda...”
“Aman! solucanlığın neyin yeter artık...”
Kendiyle dalga mı geçiyor? Avunacak bir oyuncak mı yaratmaya çalışıyor? Yoksa, çoğalan sancıyı mı simgeliyor solucanlık? “Ulan, bunun sonu n’olacak?” diye sorsun kendine, başlıyor solucanlık.
Sonra, niçin bir gül ağacı ya da papatya değil de, solucan?..
Sahi, Petra’ya daha bundan hiç söz etmiş değil, –niçin?
“Kalk hadi! Git de bir iş ara kendine, para bul...”
Kalkıyor.
Devlet, Sınıf, Mekan/ Fırat Genç (Derleyen), Gözde Orhan (Derleyen), Melih Yeşilbağ (Derleyen)/ İletişim Yayınları
Kitabın açıklaması:
Türkiye ve Ötesi: Devlet, Sınıf, Mekân, adını hak eden bir toplumsal analiz panoraması sunuyor. Kitapta, küresel ile yerel-ulusalın etkileşimi içinde, devletin, sınıfın ve mekânın dönüşüm dinamikleri, özgül olana duyarlı incelemelerle ele alınıyor. Zamanı, Türkiye’yi ve ötesini anlamak için, “doğru” sorularla: Türkiye’de devletin (“sözleşmeci” ve “sömürgeci”) “ikili” yapısından söz edilebilir mi? Devlet-sınıf ilişkileri nasıl şekillenegeldi? “Ahbap çavuş kapitalizmi” kavramı, anlamlı bir açıklama çerçevesi sunabilir mi? Ekonomi politik dönüşümler, sağlık politikaları merceğinden nasıl görünür? İstanbul, Diyarbakır ve bir zamanların OHAL bölgesindeki şehirleşme dinamikleri nasıl işliyor? Kırsal dönüşüm süreci karşısında, “köye dönüş” bir seçenek mi? ”Bağımsız idari otoriteler”, fikrî mülkiyet gibi kurumlarıyla “neoliberal devlet aklı” nasıl kurumlaşıyor? Neoliberal devlet aklının “üstlenicisi” olarak AKP iktidarında bürokrasi karşıtı söylem ve anti-entelektüalizm nasıl bir işlev gördü? Küreselleşmenin toplumsal cinsiyet ilişkilerindeki çoklu ve çatışmalı etkileri hangi ufka açılabilir? Gezi direnişinin ilham ettiği yeni siyasal topluluk tasavvurunun ufku ne olabilir?
Künye:
Kitabın Adı: Türkiye ve Ötesi: Devlet, Sınıf, Mekân
Alt Başlık: Çağlar Keyder'e Armağan
ISBN: 9789750537264
Yayın No: İletişim - 3465
Dizi Araştırma-İnceleme - 591
Alan: Sosyoloji
Sayfa: 423 sayfa
En: 150 mm
Boy: 215 mm
Perakende Satış Fiyatı 355,00 TL
Baskı 1. baskı - Eylül 2024
Derleyen: Fırat Genç, Gözde Orhan, Melih Yeşilbağ
Editör: Tanıl Bora
Dizi Kapak Tasarımı: Ümit Kıvanç
Kapak: Suat Aysu
Kapak Fotoğrafı: Hüseyin Türk
Uygulama: Hüsnü Abbas
Düzelti: Yağmur Yıldırımay Bayrakçı
Unufak/ Rober Koptaş/ İletişim Yayınları
Kitabın açıklaması:
Rober Koptaş, 20. yüzyılın büyük olaylarının gölgesinde bir ailenin dünyasını anlatıyor. Anadolu’daki meçhul bir şehirde başlayıp İstanbul’a varan hikâyede, zamanın durmadan dönen çarkları arasında öğütülen insancıkları izliyoruz. Onların her biri, önceki kuşaklardan miras yükleri ardında bırakmak, alınlarına yazılı kaderden kaçmak için çabalıyor. Peki bunu başarabilecekler mi?
Kitabın Adı: Unufak
ISBN: 9789750537301
Kapak Görseli: Şirvanyan ailesi, 1910’lar
Yayın No: İletişim - 3470
Dizi: Türkçe Edebiyat - 622
Alan: Çağdaş Türkiye Edebiyatı
Sayfa: 277 sayfa
En: 130 mm
Boy: 195 mm
Perakende Satış Fiyatı 225,00 TL
Baskı 1. baskı - Eylül 2024
Yazar: Rober Koptaş
Editör: Duygu Çayırcıoğlu, Emre Bayın
Kapak: Seda Mit
Kapak İllüstrasyonu: Seda Mit
Uygulama: Hüsnü Abbas
Düzelti: Nebiye Çavuş
Sanat Feslefesinin Hikâyesi/ Emre Şan/ Ketebe Yayınları
Kitabın açıklaması:
Fenomenolog-felsefeci Emre Şan bu eserinde bizi sanat tarihinde hızlı bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuk mağara resimlerinden başlayıp günümüzdeki dijital imajlara uzanıyor. Çalışmanın seyri tarihsel bir kronoloji takip etse de asıl meselesi bu süreç içindeki dönüşümleri yahut paradigma değişimlerini sorgulamak, yani sanat tarihine baktığımızda beliren sorunları işlemek, kısacası sanattaki felsefi sorunları ortaya koymak.
Kısa bir rehber niteliği taşıyan bu çalışma, Batılı entelektüellerden beslendiği kadar Türk entelektüellere de yer veriyor, Batı sanatı kadar Türk sanatına da özgün bir bakış biçimi sunuyor.
Künye:
Eser Alt Başlığı: Mağara Resimlerinden Dijital İmajlara
İlk Basım Tarihi: 01.09.2024
Baskı Sayısı: 1
Sayfa Sayısı: 112
Boyut Bilgisi: 13.5x21 cm
Türü: Deneme
ISBN: 978-625-6126-13-8
Cilt Bilgisi: Ciltsiz
Kapak Bilgisi: Amerikan Cilt Bristol Kapak
Kağıt Bilgisi: Kitap Kağıdı
Yayınevi: Ketebe
Yayın No: 1249