Muhafazakar kadınlar Kızıl Goncalar'ı yorumladı: 'Normalleşme için önemli bir adım'

Muhafazakar kadınlar Kızıl Goncalar'ı yorumladı: 'Normalleşme için önemli bir adım'
RTÜK'ün kestiği cezalarla gündeme yerleşen Kızıl Goncalar dizisini muhafazakar kadınlar yorumladı. Gazeteci Uçak, "Hoşa gitmeyene tepki göstermekle onu devletin kurumlarıyla hizaya getirmek arasında fark var... biri demokratik hak biri tahakküm" dedi.

Artı Gerçek - Pazartesi akşamları Fox Tv'de izleyicilerle buluşan Kızıl Goncalar dizisi, etrafında dönen tartışmalar ve maruz bırakıldığı saldırılar nedeniyle gündemden düşmüyor. Reyting ölçümlerinde ABC1 grubunda zirveye yerleşen dizi, İsmailağa Cemaati ve iktidara yakın medya kuruluşları tarafından hedef gösterilmesinin ardından bugün gerçekleşen RTÜK toplantısında % 3 idari para cezası ve 2 kez yayın durduma cezası aldı.

İsmi, ele aldığı temalar ve karşı karşıya kaldığı cezalarla Kızılcık Şerbeti adlı fenomen diziyi akla getiren Kızıl Goncalar, Türkiye'de laik ve muhafazakar kesimlerden gelen karakterlerin hayatlarının belli dönüm noktalarında birbiriyle kesiştiği bir kurmaca evren oluşturması bakımından ‘Bir Başkadır’ dizisinin başlattığı eğilimin bir parçası olarak görülüyor.

10 yıl sonra setlere dönen Özgü Namal'ın canlandırdığı tarikat mensubu bir kadın karakterin merkezde yer aldığı dizi, birbirlerinden farklı muhafazakar kadın karakterleri de aynı anlatıda bir araya getiriyor.

bianet'ten Evrim Kepenek'e konuşan gazeteci - yazar Emine Uçak Erdoğan, tarikatların hedefinde olan “Kızıl Goncalar” dizisine gelen tepkileri, "Hoşa gitmeyene tepki göstermekle onu devletin kurumlarıyla hizaya getirmek arasında bir fark var. Biri demokratik hak diğeri tahakküm…" sözleriyle değerlendiridi.

Uçak dizi yayından kaldırılır mı sorusunu şöyle yorumladı:

“Bilemiyorum. Ancak hoşa gitmeyene tepki göstermekle onu devletin kurumlarıyla hizaya getirmek arasında bir fark var. Biri demokratik hak diğeri tahakküm… Tahakküm de iki yönüyle aslında uygulayan için tehdit. İlki kültürel üretimlerin oluşmasını engeller ikinci ise normalleşmeyi ortadan kaldırır. Yani konuyu görünmez kılar. Oysa bu yapımları, anlatılanları sakince tartışabilirsek hem toplumsal gerilimleri çözmek kolaylaşır hem de hamaset ve abartıdan uzak daha sahici yapımların oluşma imkânı artar.”

Diziyi bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Uçak, "Tek hikâye anlatmıyor tek karakter yok. Birbiri içine geçmiş hayatlar var tıpkı gündelik hayatta olduğu gibi.” dedi.

'NORMALLEŞME İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM'

Dizileri toplumsal hayata ışık tutması bakımından önemine dikkat çeken Uçak, “Kurgu veya içeriğinden bağımsız bu tip yapımların yani toplumsal meseleleri gündelik hayatın gözüyle, yaşamların içinden anlatan yapımların olmasını önemsiyorum. Normalleşme, koridorlardan çıkış, öteki hayatlar hakkında bilgilenme tüm bunlar için önemli.”

Nihayetinde gündelik hayatı çok farklı inanç ve yaşam tarzı dünyasının içinden deneyimliyoruz. Toplum içinde seküler veya dindarlar ayrı ayrı hatlarda birbirini hiç görmeden yaşamıyor bazen aile içinde bazen kamusal alanın farklı yüzlerinde doğal veya gerilimli mutlaka karşılaşmalar oluyor. Bunu izlemek kendi gündelik hayatın üzerinden deneyimlemek, tartışabilmek önemli.”

Kızıl Goncalar ve ona benzer dizilerdeki tartışma yaratan diyalogları ve farklı kesimlerin temsillerini de yorumlayan Emine Uçak Erdoğan şöyle devam ediyor:

“Edebiyatta sinemada bu daha çok karşılaştığımız bir konu ama konu televizyon yapımları olunca pek kabul gören bir yayın tutumu değildi. Ancak son yıllarda dizilerin çoğunluğu gündelik hayatın içinde hatta bazen o tartışmaların etrafında kurguyu şekillendirmeye başladı. Tabi seküler-dindar gerilimi veya yaşam tarzları tartışmaları da bu yönüyle dizilere önce Kızılcık Şerbeti ardından aynı yapımcının Kızıl Goncalar’la sert bir şekilde taşındı. Bir Başkadır’ı da bu minvalde saymak lazım ama o daha herkesin izlemediği bir mecradaydı.”

'REYTİNG SAVAŞLARI VAR, KARAKTERLER BU YÜZDEN ABARTILI VE SİYAH BEYAZ'

“Kızıl Goncalar saatler süren ve televizyonların reyting savaşlarının olduğu bir saatte yayınlanan bir dizi öncelikle bunu görmek lazım. Yani bu tip dizilerin uzun saatler boyunca ve haftalarca izlenebilmesi için hem içerik hem de görsel olarak, karakterler olarak ilgi çekecek düzeyde olması gerekiyor. O yüzden her şey çok abartılı, karakterler genel itibariyle siyah beyaz, olaylar da keskin ayrımlarla dile getiriliyor.”

'BAŞIMA BİR ŞEY GELMEYECEKSE ÇOK BEĞENDİM'

Sosyal medyadan seslenen Avukat Cemile Bayraktar da dizi hakkındaki yorumlarını sosyal medyadan paylaştı.

Bayraktar paylaşımında, “Kızıl Goncalar’ı yazmıştım, dizi taraflı değil ve her kesimi eleştiriyor. Buna rağmen bu kadar tepki alma nedenini anlayamadığım gibi diziye ceza kesen RTÜK neye dayanarak bu kararı alabildi, onu da hayretle karşılıyorum.” dedi.

Yazar İstemihan Şimşek de şöyle dedi:

“Başıma bir şey gelmeyecekse #kızılgoncalar dizisini çok beğendim. Hatta İslamcılardan daha iyi İslam’ı anlattığı sahneler… bu akşam tüylerimizi diken diken eden sahne ise bu oldu. Harikaydı…”

Yasemin Çoban da şöyle dedi:

“Mesele şu ki kimse bunun farkında değil! Hatta umurunda değil. Yeter ki kenarından kıyısından yanlışları gösteren dizi yasaklansın!”

Kızıl Goncalar’ a neden kızıyorlar, zaten tüm tarikatlardaki durum aşikar biliniyor, bilinmeyen bir şey değil ki, hatta gerçeği daha da acımasız, bence çok da mülayim yaklaşılmış dizide. Artık hiç bir şey ve hiç bir konu gizli kalmayacak, gerçeklerin ortaya dökülme zamanı. (KÜLTÜR SANAT)

Öne Çıkanlar