Paydâ'da, Pir Sultan Abdal'dan ve Karacaoğlan’a, Ermenice'den Zazaca'ya her renk var
Artı Gerçek - Kürtçe, Türkçe ve Ermenice 12 şarkının yer aldığı albüm, 2 Ekim’de tüm müzik marketler ve dijital platformlarda yerini alacak. On iki eserin yer aldığı albümdeki parçaların yedi tanesini müzikseverler ilk kez dinleyecek. Pir Sultan Abdal ve Karacaoğlan’dan eserlerin olduğu albümde bir tane de Ermenice şarkı var.Albümde doğaçlama birçok kayıt da yer alıyor. Vokalde zaman zaman Koçgün’ün kızlarının, bazen annesinin ya da yengesinin, kimi zaman da eşi veya çalışma arkadaşlarının sesleri duyuluyor. Albümde yer alan ‘Sare sare’ şarkısı bunlardan bir örnek. Koçgün’ün eşi Duran Koçgün soğuk bir kış gününde köyüne ve ülkesine duyduğu özlemle bu parçayı söylerken kayıt alınıyor. Şarkı daha sonra düzenlenerek albümdeki yerini alıyor. ‘Zeryam’ eserinde ise Koçgün’e annesi Hanım Koçgün, Songül Özmen, Ayten Güler ve Makbule Koçgün vokal yapıyor. Dengbêj Mehmet Ali Akbal ise sesiyle fondaki yerini alıyor. Böylece ortaya bir bakıma bir aile korosuyla oluşturulmuş, kolektif bir iş çıkarılmış oluyor.
ÇOCUK ŞARKILARI DA VAR, ZAZACA'YA VEFA DA
Albümdeki başka bir eser de yine o kadar sıradışı bir hikayesi olan ‘Beqe’. Parçanın sözleri Qemere Bariye (Şengül Tamaç) tarafından yazılmış. Koçgün ve Erdem Panacarcı tarafından müziği yapılan esere, her iki sanatçının çocukları vokal yapıyor. Albümdeki "Khalê m'" şarkısının sözleri de yine Qemere Bariye’ye ait. Şair Bariye, şiirlerinde özellikle kaybolma tehlikesi altındaki Zazaca'yı / Kırmanckî’yi kullanmaya özen gösteriyor.
Kemal Bülbül'ün sözlerini yazdığı ‘Hakikat’ şiirini besteleyerek albümünde yer veren sanatçının ‘Muhabbet Sormayın Erenler Bizden’ parçasının sözleri ise Koçgün’ün bir dinleyicisine ait. Pir Sultan Abdal'ın ‘Katipler Oturmuş Derdimi Yazar’ eserinin müziği ise bir müzik öğretmeni olan dinleyicisi Taylan Özer tarafından yapılmış.
KARACAOĞLAN’DAN PİR SULTAN’A, ORADAN ERMENİ HALK TÜRKÜLERİNEAlbümde yer alan Karacaoğlan'a ait ‘Gam Çekme Haline’ ise ilk albümde okumak isteyip de okuyamadığını söylediği eserlerinden biri. Sözlerini Faqir Ahmed'in yazdığı, Aram Tigran'ın bestelediği ‘Peşiya Malê’ de albümdeki dikkat çeken eserlerden. Albümde Mustafa Yeşilyurt'un söz ve müziği kendisine ait ‘Kırmızı Bir Gülmüydü Elinde Solan’ parçası da Koçgün’ün yorumuyla dinleyiciye ulaşıyor. Bir Ermeni halk şarkısı olan ‘Kele Nazov’a da albümünde yer veren Koçgün, bu tınılarının kendisine sunduğu katkılara bir vefa için albümünde bu parçaya yer verdiğini söylüyor.
Erdem Panacarcı yapımcılığını üstlenmiş olduğu albümde, kayıt ve mix de yine Panacarcı tarafından gerçekleştirilmiş.
LALE KOÇGÜN KİMDİR
Lale Koçgün, 1983 yılında, Almanya’nın Mainz kentinde doğdu. Ailesi Koçgiri bölgesinden olan sanatçı müzik hayatına küçük yaşlarda, kuzeni Cemil Koçgün ile birlikte İmranlı bölgesi geleneksel Kürt–Alevi ezgilerini dinlemek ve araştırmakla başladı. 1999 yılında, Mikail Aslan ve Kamer Söylemez tarafından kurulan Veroz isimli müzik okulunda teori ve gitar dersleri aldı. İLK SAHNE TECRÜBESİNİ 16 YAŞINDA
İlk sahne tecrübesini 16 yaşında Almanya RheinMain bölgesindeki kültürel etkinliklerde ve konserlerde yer aldı. Cemil Koçgün ve Mikail Aslan’ın birçok konserinde vokalist olarak yer aldı. 2003 yılında, Cemil Koçgün’ün ilk albümü olan Aşk-ı Pervaz’da Perişan adlı şarkıya, ikinci albümü Heya’da ise Sürgün Zamanı adlı şarkıya eşlik etti. 2012 yılında, Mikâil Aslan, Cemil Koçgün ve Günter Bozem tarafından kurulan Mainzer Weltmusik Akademie’de şan ve ses eğitimi aldı. Müzik kariyeri yapmış olduğu besteler ve okura ulaştırdığı albümlerle devam ediyor. Müzik ve sanat üzerine düşünüyor, araştırıyor ve Anadolu ve Kürt müziğinin saklıda kalmış eserlerini gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor.Bu çabasını "Bir arada yaşayan insanlar kültürel olarak birbirlerine benzerler. Yaşayış tarzları, gelenekleri, beğenileri, inançları, dilleri ve sosyal çevreleri neredeyse aynıdır. Aynı yerin insanları olarak kendilerini bulundukları coğrafyaya göre konumlandırıp, buna göre yaşarlar. Olaylar karşısında benzer tepkiler verirler. Bu özellikler bir arada bulunan insanları, birbirlerine yakınlaştırırken, bu topluluğun dışında kalan insanlardan farklılaştırır. Kültürel bağlarla bu şekilde birbirine bağlanan insanlar, etnik grupları oluştururlar." diyen Rahşan İzmirli'nin etnomüzikolojik yaklaşımına atıf yapıyor.
ÇOKSESLİLİK, ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK, ÇOKDİLLİLİK BAĞLAMI ÖNE ÇIKIYORBuradan hareketle kendisinin de etnomüzikoloji perspektifinden bakıldığında halk müziği yaptığını belirtiyor. Bu yaklaşımın kazanımlarını çokseslilik, çokkültürlülük, çokdillilik bağlamıyla albümüne, dolayısıyla sanatına taşıyor. (Kültür Sanat)