Sinemacılardan Altın Koza'ya açık mektup: 'Sorunlar bizi hayal kırıklığına uğrattı'

Sinemacılardan Altın Koza'ya açık mektup: 'Sorunlar bizi hayal kırıklığına uğrattı'
Altın Koza'nın belgesel ve kısa film bölümlerinde filmleri yarışan sinemacılar organizasyondaki eksikliklere dair eleştirilerini de içeren bir açık mektup yayınladı. Sinemacılar festivalde çeşitli "ayrımcılıklara" maruz kaldıklarını ifade ettiler.

Artı Gerçek - 31'inci Adana Altın Koza Film Festivali'nde Kısa Film ve Ulusal Belgesel Film ve Öğrenci Filmleri Yarışmaları seçkisinde filmleri yer alan sinemacılar, festivalin bu yılki ödül dağıtım mekanizmasına, organizasyondaki eksikliklere dair festival yönetimine hitaben bir açık mektup kaleme aldı.

Törendeki ödül dağıtım sıralamasında ilk olarak Ulusal Yarışma bölümünde yer alan uzun metraj kurmaca filmlerden başlanmasının sıra Belgesel ve Kısa Metraj bölümünde yarışan filmlere geldiğinde salonun boş kalmasına neden olduğu için sinemacıların törende maruz kaldığı durum eleştiri almıştı.

Festivalde belgesel ve kısa film bölümünde filmleri yarışan sinemacılardan bazılarının organizasyondaki eksikliklere dair eleştirilerini ve sorularını ilettikleri açık mektubun tamamı şöyle:

"Bizler 23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşen 31. Adana Altın Koza Film Festivali Uluslararası Kısa Film, Ulusal Belgesel Film ve Öğrenci Filmleri Yarışmaları seçkisinde filmleri olan Yönetmen ve Yapımcılar, ve bizleri destekleyen sinema paydaşları olarak;

31. Adana Altın Koza Film Festivali’nin (Festival) geleneği, ulusal ve de uluslararası sinemadaki önem ve değerinin bilinciyle bu yılki festivale filmlerimizin seçilmesinden mutluluk duyduk. Aramızdaki bazı filmlerin dünya prömiyerini yapacağı Festivale heyecanla geldik. Ancak Festivalin başlamasıyla birlikte arka arkaya yaşadığımız sorunlar ve cevabı halen verilmemiş sorular bizi büyük hayal kırıklığına uğrattı.

Festival sürecinde karşılaştığımız ayrımcılığı katılım ve konaklamamızda, filmlerimizin teknik açıdan yetersiz salonlarda gösterilmesinde ve ödül töreninde sıra bizlerin ödüllerine geldiğinde salonun terk edilmesiyle açıkça yaşadık.

Ulusal film festivallerinin genelinde yaşadığımız sistematik sorunlara artık dur demenin ve çözüm üretmenin zamanı gelmiştir. Sektörde yer etmiş kast anlayışının kırılması yalnızca bizlerin değil tüm sektör paydaşlarının sessiz kalmamasıyla mümkündür. Sinema sektörünün en önemli ayaklarından biri olan Festivallerde ayrımcılık, şeffaflık, sansür ve görünürlük sorunlarının en kısa zamanda tüm sektör paydaşlarının desteğiyle acilen çözülmesini talep ederiz.

Ayrıca şunun da altını çizmek isteriz ki, film festivallerinde yaşadığımız ayrımcılık ile yıllar içinde şiddetini artıran sansür vakaları birbirinden ayrı sorunlar değildir. Belgesel ve kısa film bölümlerinin ortadan kaldırılmasına kadar varabilen bu anlayış, sadece 31. Adana Altın Koza deneyimini yaşayan bizlerin değil, ülkede üretim yapan tüm sinemacıların meselesidir ve buna karşı hep birlikte mücadele verilmelidir.

31. Adana Altın Koza Film Festivalinde yaşanan durum ve Festival Yönetimine yönelttiğimiz sorular:

1- Gösterim Koşulları

Her karesi için aylarca emek harcanan ve seyirciyle buluşması heyecanla beklenen filmlerimizin teknik yeterliliği olan salon ve perdelerde gösterilmesi sadece bir tercih değil büyük festivallerin olmazsa olmazıdır.

Filmlerimiz tek gösterim olarak programlanmış, teknik donanımı yetersiz salonlarda gösterilmesi uygun görülmüştür. Uzun metraj filmlerin ilk gösterimleri teknik donanımı yüksek PGM Salonu’nda gerçekleşmiş, ikinci gösterimleri ise teknik donanımı yetersiz salonlarda gerçekleşmiştir. 1/3

Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Öğrenci Filmleri Yarışması seçkisinin yönetmen ve yapımcıları Festivalin başlamasıyla bu ciddi sorunu fark edip filmlerin bu salonlarda gösterilmelerine itiraz etmiş; ancak filmlerimizi çekmeyi bir seçenek olarak sunduğumuzda Festival yönetimi durumu dikkate almıştır. Kapanış gününün sabahına, PGM salonuna sadece Uluslararası Kısa Metraj Filmler için ek gösterim konmuştur. Son dakika yapılan bu değişiklikle ve arka arkaya beş bölümde gösterilen 335 dakikalık gösterimin arzu ettiğimiz seyirciyle buluşması gerçekleşmemiştir. Gösterim sonrası soru&cevap bölümü yapılmamıştır.

Belgesel filmlerin söyleşilerinin soru cevap kısımlarının iyi organize edilmediği ve moderatörlerin hazırlıksız olduğu tespit edilmiştir.

Uluslararası Kısa Metraj Yarışma Jürisinin ise filmleri kaldıkları otelde teknik şartları yeterli olmayan bir odada seyretmiş olmaları da sinema perdesi için yaptığımız filmlerimize Festivalin verdiği değerin göstergesi niteliğindedir.

Festival yönetimi filmlerin gösterileceği salonların teknik yeterliliğini kontrol etmeden mi festivali programlamıştır?

Bu teknik yetersizliğin farkında olup şartların iyileştirilmesi için neden bir çalışmada bulunulmamıştır?

Neden tüm yarışma filmleri teknik standartları yüksek olan salonlarda programlanmamıştır?

Uluslararası Kısa Metraj Yarışma Jürisinin yarışma filmlerini kaldıkları otelde seyretmeleri kararını kim vermiştir?

Festival programlaması neden merkezine uzun metraj filmleri almış, genel olarak sansür ve görünürlük sıkıntısı yaşayan belgesel film ve kısa filmler neden ikinci plana atılmıştır?

2- Ödül Töreni

Birçok film festivalinde, sırasıyla kısa metraj, belgesel film ve son olarak uzun metraj film ödülleri verilir. Yıllardır süregelen Altın Koza’nın geleneğinde de bu vardır.

31. Adana Film Festivali’nde ilk kez ödül töreni uzun metraj filmlerin ödülleriyle başlatılmıştır.

Son uzun metraj ödülü de verildikten sonra içlerinde önemli sinemacıların bulunduğu Uzun Metraj Jürisi’nin tamamı, uzun metraj ekipleri, basın mensupları, sinema eleştirmenleri ve festival misafirlerinin çoğu Belgesel Film, Kısa Metraj Film ve Öğrenci Filmleri Ödüllerinin verilmesini beklememiş ve salondan çıkmıştır. Salonu terk edenler Festivalin tahsis ettiği araçlarla Kapanış Partisine götürülmüştür.

Özellikle salonu terk edenler ve belli ki Altın Koza için de yeterli öneme sahip olmayan belgesel film, kısa film ve öğrenci filmleri dallarının ödüllerinde yaşanan bu durum festival tarihimize bir utanç olarak yazılmıştır.

Ödüller her senenin aksine, bu yıl neden farklı sıralamada verilmiştir?

Ödül Törenini terk ederek Kapanış Partisine gidilmesinde Festivalin de payı olduğu aşikardır. Bunun sorumluları kimdir? 2/3

Festivalin Onursal Başkanı Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Festival Yönetim Kurulu neden hala açıklama yapmamıştır?

Akçeli Ödüllere dair de:

Ulusal Uzun Metraj En İyi Film’e 1.500.000 TL ödül verilirken, En İyi Belgesel’e 150.000 TL, En İyi Uluslararası Kısa Film’e 50.000 TL ve En İyi Öğrenci Filmi’ne 30.000 TL ödül verilmiştir. Ödüller arasındaki rakamsal uçurumun sebebi nedir?

3- Organizasyon, Katılım ve Konaklama:

Festivaller sinema bileşenlerinin bir araya geldiği önemli organizasyonlardır. Festivallerde özellikle film ekiplerinin bir arada vakit geçirmesi sektörün sürdürülebilirliği, yeni iş birliklerinin kurulması, yeni üretimlerin oluşması, sektörün büyümesi ve dayanışması için elzemdir. Festivaller bu sayede ayrıştırıcı değil birleştirici role sahip olabilmektedir. Maalesef 31. Adana Altın Koza Film Festivali bu rolünü yerine getirememiş, etkileşimin ve iletişimin yaşanabileceği ortamlar yaratmada başarısız olmuştur.

Kalabalık uzun metraj film ekipleri, basın mensupları ve festivalin ‘misafirleri’ adı altında davet edilen çoğu sektörle ilgisi olmayan şahıslar ayrı tutulup, yüksek standartlarda konaklama ve ağırlama sağlanmıştır. Festivalde genel olarak organizasyonel iletişim ve bilgilendirmede ciddi eksiklikler gözlemlenmiştir.

Yıllardır Festivale bildirildiği halde, tüm yarışma filmlerinin temsilcilerinin bir arada ve benzer standartlarda konaklama ve ağırlama sağlanması, tanışma toplantıları yapılması mümkün değil midir?

Festival ‘misafirleri’ yarışmada olan kısa film ve belgesel yönetmenlerinden daha mı önemlidir?

Sorularımıza Festivalin açık cevaplarını bekler ve de bir sonraki Adana Altın Koza’da benzer bir durum yaşanmaması adına; Festivalin acilen değiştirmesi gereken yaklaşımını ve gerekli iyileştirmeler için yapacağı Aksiyon Planını bizle ve tüm paydaşlarla paylaşmasını talep ederiz."

Ali Efe Benli - Atakan Yılmaz - Aylin Kuryel - Bahar Bektaş - Berke Tolunguç – Çağlar Bocut -Ece Bozkaya - Ece Latifaoğlu - Ecem Gündoğan - Fatin Kanat - Fırat Yücel - Hakan Fıçıcı – Gülen Gözkara - Hasan Ete - İlkay Nişancı - Metin Önder İnce - Murat Çetinkaya - Onur Güler - Ömer Ferhat Özmen - Özgür Nuri Çiçek - Raşel Meseri - Rûken Tekeş - Sarp Uzunoğlu - Sinan Yusufoğlu - Şirin Bahar Demirel - Tuvana Simin Günay - Umut Şilan Oğurlu - Yakup Tekintangaç - Yaşar Güney Yurdakul - Zeynep Dilan Süren

Öne Çıkanlar