Göbeklitepe dahil 'Taş Tepeler Projesi' Berlin'de tanıtıldı
Artı Gerçek - Birçok uzman tarafından geleneksel düşünceye meydan okuyan antik yerleşimler olarak tanımlanan Göbekli ve Karahantepe'nin de dahil olduğu; Yukarı Mezopotamya'nın sırlarla dolu coğrafyası Urfa'da gerçekleştirilen yüzey araştırmaları sonucu tespit edilen 20 civarındaki alanın 9'unda "Taş Tepeler” projesi kapsamında arkeolojik kazı faaliyetleri sürdürülüyor.
Faaliyetler çerçevesinde çeşitli tanıtım programları da gerçekleştirilen "Taş Tepeler" projesi 02.12.2022 tarihinde Almanya'nın başkenti Berlin'de arkeoloji dünyasına ve katılımcılara tanıtıldı.
Bu kapsamda bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi ve Göbeklitepe-Karahantepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, proje kapsamında yürütülen faaliyetler çerçevesinde toplam 9 alanda arkeolojik kazı çalışmalarının yürütüldüğünü belitti.
Berlin Büyükelçiliği'nde düzenlenen panelde Göbeklitepe-Karahantepe Kazı Heyeti Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarihöncesi Arkeolojisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Berlin Ön Asya Müzesi Direktörü Prof. Dr. Barbara Helwing ve Almanya Arkeoloji Enstitüsü yetkilisi Dr. Lee Clare, Taş Tepeler ve Türk Alman arkeolojik işbirliğine dair sunumlar yaptı.
TÜRKİYE İLE ALMANYA'NIN DÜNYADA EN UZUN VE KÖKLÜ İLİŞKİYE SAHİP İKİ ÜLKE
Arkeoloji bağlamında Türkiye ile Almanya'nın dünyada en uzun ve köklü ilişkiye sahip iki ülke olduğunu söyleyen Karul, Türk-Alman arkeoloji geçmişi ve işbirliklerini anlattığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"İki ülke arasında köklü bir ilişki ararsanız dünyada herhalde en uzun ve köklü ilişki, 'Türkiye ve Almanya arasındaki' diye tarif edebiliriz. Prof. Dr. Helwing'in yaptığı konuşma, iki ülke arasındaki arkeoloji geçmişinin hem kişiler hem projeler bağlamında bugüne kadar nasıl geldiği veya ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunu gösterdi. Bize düşen de var olan bir şeyin üzerine yenisini ilave etmek."
Karul, Taş Tepeler Projesi kapsamında bir Alman üniversitesi ve enstitüsü ile bir müzenin katılımıyla çalışmalar yapıldığını dile getirerek, "Göbeklitepe kazılarını zaten Alman Arkeoloji Enstitüsü ile İstanbul Üniversitesi adına yürütüyoruz. Bu yıl başlayan Taş Tepeler Projesi kapsamında Gürcütepe kazıları, Bergama Müzesince sürdürülüyor. Her iki alanda da çalışan meslektaşlarımız Türkiye'nin tanıdığı isimler." diye konuştu.
Bilindiği gibi, insanlık tarihinin 12 bin yıl öncesine ışık tutan ve arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biri olarak kabul edilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin ardından aynı bölgede Karahantepe, Gürcütepe, Sayburç , Çakmaktepe, Sefertepe ve Yeni Mahalle höyüğü gibi birçok alan daha keşfedildi. Benzer yerletin sayısı çoğaldıkça da bilim dünyasının bölgeye olan ilgisi arttı. Bu bağlamda Kültür Bakanlığı'da bölgeye yönelik özel bir proje başlatarak adına "Taş Tepeler" dedi.
İlerleyen süreçte bölgede dünyanın birçok ülkesinden bilim insanları ve üniversitelerin katılımıyla “Taş Tepeler” adı altında yeni çalışmalara başlandı.
Bilim dünyasında Şanlıurfa bölgesi'nin uygarlık tarihinde örgütlü emeğin ve uzmanlaşmanın ilk örneklerine ev sahipliği yaptığı artık ortak kabul görüyor. Bu bağlamda bölgede 2021 ile 2024 yılları arasında, UNESCO Dünya Mirası Alanı Göbeklitepe’de bulunanlara benzer 250’den fazla T şeklinde megalit bloğun bulunduğu Karahantepe de dahil olmak üzere toplam 12 yerde arkeolojik kazı yapılacak. Bu kazılardan elde edilen buluntuların, tarih öncesi çağlardaki insanlık bilgimize, günlük yaşamları ve ritüelleri de dahil olmak üzere, önemli ve geniş kapsamlı katkılar sağlayacağına inanılıyor. (KÜLTÜR SANAT)