Tiyatrocular: Kültür Bakanlığı ciddiyetsizlik içerisindedir
Pandemi sürecinde yaşanan ekonomik krizden büyük ölçüde etkilenen ve Kadıköy Moda Sahnesi önünde "sessiz eylem" başlatan bağımsız tiyatro emekçileri yaptıkları basın açıklamasıyla meslek örgütlerini, meslektaşlarını ve konservatuvar öğrencilerini dayanışmaya çağırdı.
'KÜLTÜR BAKANLIĞI CİDDİYETSİZLİK İÇERİSİNDEDİR'
Kadıköy Boa Sahne önünde bir araya gelen tiyatrocular, "Kültür Bakanlığı ise sorumluluğunu geçici, temelsiz birkaç hamle ile üzerinden atma gayreti ve ciddiyetsizliği içerisindedir" dedi.
7 maddelik talep listesinin de vurgulandığı açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bizler dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan pandemi sürecinde işlerinden olmuş Ödeneksiz yani Özel Tiyatro sanatçıları ve emekçileriyiz. Pandemi ve onunla beraber artan ekonomik kriz toplumun tüm kesimleri gibi bizleri de şiddetli bir şekilde etkilemiş ve değil geleceğimizi şimdimizi göremez bilemez hale getirmiştir.
Kültür Bakanlığı ise sorumluluğunu geçici, temelsiz birkaç hamle ile üzerinden atma gayreti ve ciddiyetsizliği içerisindedir.
Öyle ki gelinen noktada bizler en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz durumdayız. Fakat sırf bu kaygılarla mesleğimizden uzak kaldığımız her anı, tiyatro yapamamak pahasına kendimizi başka işlerde, bir başkası olarak kurgulamak zorunda kalışımızı reddediyor, büyük emekler harcayarak var ettiğimiz mesleğimizi ve yapılarını korumakta diretiyoruz. Unutmayalım ki tiyatromuzun yaşaması bizlerin nasıl bir hayatı tercih ettiğimize bağlı. Ya hayallerinden ve mesleklerinden vaz geçmiş, her biri başka işler yapmak zorunda bırakılmış bir kalabalığa dönüşeceğiz ya da burada olduğu gibi sonuna kadar biz de varız diyeceğiz!
İşte bugün, burada, bu amaçla, meselenin sorumlularından ve muhataplarından biri olan Kültür Bakanlığına sesleniyoruz!
Ne zaman geçeceği belli olmayan pandemi ortamında yeni sezon bizler için büyük bir belirsizlik ve risk demektir.
Halk sağlığı göz önüne alındığında yeni sezon hazırlıklarına başlamayan ya da erteleyen Özel Tiyatrolar her geçen gün daha ağır bir borç yükü altına girmektedir. Zaten tiyatrolar kapalıyken yapılan GEÇİCİ K.D.V. İndirimi hiçbir işe yaramamış, oluşan hayati sorunlara karşı Kültür Bakanlığı’nın kayıtsızlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Pandemi koşullarında dilerseniz %60 kapasiteyle çalışabilirsiniz gibi gerçeklikten yoksun bir düzenleme getirilmiş ve tiyatrolara aslında kapatın, açmayın denmiştir. Kira, elektrik, doğalgaz, çalışanların sgk primleri gibi masraflar %100 devam ederken karın %40ndan vaz geçmemizi söylemek hiç de iyi niyetli değil aksine Özel Tiyatrolara dönük yok sayma politikasının ispatıdır. Bu değişmeli, bizlerin varlığı artık yasal bir zemine kavuşturulmalı ve Özel Tiyatrolar birer kamusal alan özelliğine kavuşturulmalıdır. Bu amaçla Tiyatro meslek örgütleri ve topluluklarınca yeterli hazırlık yapılmış, bizlerin bu acil, yaşamsal sorunlarının kalıcı çözümleri için tek yetkili olan Kültür Bakanlığı’nın tekrar, ciddiyetle, biran evvel masaya oturması beklenmektedir.
'TİYATRO YASASI ÇIKARILMALIDIR'
Bu aşamada ortaklaşılmış talepleri bir kez daha yenilemek istiyoruz:
1. Kamusal Tiyatrolar KDV, Gelir Vergisi, Stopaj gibi vergilerden muaf tutulmalı, mevcut borçlarla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
2. Elektrik, doğalgaz, su gibi faturalar 2021 Ocak ayına kadar dondurulmalıdır. Sonrası için de indirim uygulanabilecek bir düzenleme yapılmalıdır.
3. 2021 Ocak ayına kadar kamusal tiyatroların salon kiraları devlet tarafından karşılanmalıdır.
4. Kamusal tiyatrolarda çalışan personellerin maaşları ve SGK primleri 2021 Ocak ayına kadar devlet tarafından ödenmeli, prim borçları ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
5. Tiyatro sezonu sağlıklı biçimde başlayana dek, tüm tiyatro emekçilerinin asgari yaşamsal koşulları bireysel maddi desteklerle sağlanmalıdır.
6. Zaman kaybetmeden TİYATRO YASASI çıkarılmalıdır. Kamusal tiyatrolar ticarethane kimliğinden kurtarılıp kamusal hizmet üreten sanat kurumu statüsüne geçirilmelidir.
7. Kültür Bakanlığı tarafından ÖZEL TİYATROLARA DEVLET DESTEĞİ olarak tanımlanan yönetmeliğin hüküm ve şartları günün ihtiyaçlarına uygun olarak acilen yeniden düzenlenmelidir.
Yukarıda sıralanan her talep Özel Tiyatro Emekçileri olan bizlerin önce birer vatandaş olarak haklı ve meşru talepleridir. Ve bu taleplerin karşılanması ise "Kamu Kaynaklarından Eşit Yararlanma" ilkesi çerçevesinde devletin yani Kültür Bakanlığı’nın görevidir. Bizler inançlı insanlarız, mesleğimize inanıyor ve onu sahipleniyoruz. Yerine koyacağımız tek uğraşımızın ise bu hakların kazanımı mücadelesi olduğunu bilsinler istiyoruz.
Son olarak öncelikle konservatuvar öğrencilerine, yeni mezun meslektaşlarımıza, meslek örgüt ve topluluklarımıza ve tabi ki seyircilerimize sesleniyoruz: Gelin bu taleplerin acilen karşılanmasına dönük ısrarı hep birlikte büyütelim.
Hak verilmez alınır!
Özel Tiyatrolar vardır!
Özel Tiyatro Çalışanları Vardır!"
