Tunç Çağı'na ait 4 bin yıllık geminin replikası denizde 50 mil yol aldı
Artı Gerçek - Tunç Çağı'na ait 4 bin yıllık bir geminin, o devirde kullanılan malzemelerle yeniden inşa edilen replikası, Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti olan Abu Dabi açıklarında suya indirilde ve Arap Körfezi’nde 50 deniz mili yol kat ederek saatte 5,6 knot (6,4 mil) kadar hıza ulaştı.
Zayed Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, keçi kılından yapılmış yelkeniyle dikkat çeken 18 metrelik gemi replikası, iki gün boyunca denizde çok sayıda denemeden geçti.
TİCARİ OLARAK KULLANILAN MAGAN GEMİSİNDEN MODELLENDİ
Arkeologlar ve mühendislerden oluşan bir ekip Zayed Üniversitesi, Abu Dabi’de bulunan New York Üniversitesi ve Zayed Ulusal Müzesi arasındaki bir ortaklığın parçası olarak gemiyi tasarladı. Replika, bir zamanlar Mezopotamya ve Güney Asya gibi noktalarla ticareti kolaylaştıran bir “Magan” gemisinden modellendi.
UZAK GEÇMİŞ İLE ŞİMDİKİ ZAMAN ARASINDA KÖPRÜ
Geçmişte, Abu Dabi kıyılarındaki Umm an-Nar adasında Magan gemilerinin parçaları ortaya çıkarıldı. Şimdi ise araştırmacılar, replika gemiyi kullanarak bölgede yaşayan Tunç Çağı insanlarının yaşam tarzı ve zanaatkarlığı hakkında yeni bilgiler edinmek istiyor.
Arkeofili'nin Smithsonian Magazine'den aktardığı habere göre, proje yöneticisi Tayla Clelland, “Tarihe hayat veriyormuşuz, uzak geçmiş ile şimdiki zaman arasında köprü kuruyormuşuz gibi hissettim. Magan Gemisi’nin suda yelken açtığını ilk kez görmek gerçekten nefes kesiciydi ve gözlerimi yaşarttı.”
MİLATTAN ÖNCE 2100'DEN KALMA KİL TABLET REFERANS ALINARAK İNŞA EDİLDİ
Binlerce yıl önce “Magan”, günümüzde Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ın bazı bölgelerinde bulunan bir bölgenin adıydı. Gemiyi yeniden inşa etmek için uzmanlar, gerekli yapı malzemelerini ayrıntılı olarak açıklayan MÖ 2.100’den kalma bir kil tableti referans aldılar.
Zayed Ulusal Müzesi müdürü Peter Magee, “Kil tablet, Güney Irak’ta bulunan Tello arkeolojik alanında keşfedildi. Bilinen en eski yazılı dillerden biri olan Sümerce ile yazılmış tablette dört farklı türde ağaç, palmiye kamışları, hayvan derileri, keçi kılı, balık yağı ve bitüm gibi malzemelerden oluşan bir alışveriş listesi tasvir ediliyor" diye konuştu.
GELENEKSEL TUNÇ ÇAĞI ARAÇLARI KULLANILARAK İNŞA EDİLDİ
Araştırmacılar gemiyi geleneksel Tunç Çağı araç ve tekniklerini kullanarak inşa ettiler. Dış gövdeyi oluşturmak için yerel kaynaklı 15 ton kamış topladılar. Daha sonra kamışları suda beklettiler, yapraklarını çıkardılar ve ezip hurma ağacı lifinden elde edilen ipler ile birbirine bağladılar. Son olarak, kamış demetlerini iç ahşap çerçevelere bağladılar ve gemiyi su geçirmez hale getirmeyi sağlayan ham petrolden yapılan viskoz bir sıvı olan bitümle kapladılar.
Zayed Üniversitesi’nde denizcilik tarihçisi Eric Staples, “Bu tür gemileri inşa etmek için kullanılan malzemeler hakkında çok daha derin bir bilgi edindik ve bu devrim niteliğindeki sanatın güçlü ve zayıf yönlerini daha iyi anladık. Tunç Çağı’nın antik gemi yapımcılarının ve denizcilerinin ustalığı ve cesaretine dair çok daha derin bir takdir kazandık” dedi.
Geminin yapımı tamamlandıktan sonra, deniz üzerinde yüzer durumda kalacağının garantisi yoktu. Yelkeni ve donanımı su üzerinde yürütmek için 20 kişinin çalıştığı bildiriliyor.
'DENİZDE NASIL BU KADAR DÜZGÜN HAREKET ETTİĞİNE ŞAŞIRDIM'
Geminin kaptanlarından biri olan şampiyon Emirati denizci Marwan Abdullah Al-Marzouqi de “Gemiyi iskeleden ilk çektiğimizde çok dikkatliydik. Sadece kamış, ip ve tahtadan yapıldığının farkındaydım -hiçbir çivi, vida veya metal yoktu- ve ona zarar vermekten korkuyordum. Ancak mürettebat suya çıktığında bu korkular sona erdi. “Kısa sürede bunun güçlü bir gemi olduğunu fark ettim.Bu büyük geminin, ağır bir balastla ağırlaştırılmış haldeyken denizde nasıl bu kadar düzgün hareket ettiğine şaşırdım.” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılara göre proje, türünün şimdiye kadar ortaya konulan en büyük kopyası. Magan gemisinin replikası son olarak Saadiyat Adası’nda bulunan Zayed Ulusal Müzesi’ne ulaştırılacak ve burada halka açık olarak sergilenecek. Müze şu anda yapım aşamasında ve 2025’te açılışının gerçekleştirilmesi planlanıyor. (Kaynak)
