Vautier'in ardından: 'Ben' ya da bir karşı- sanatçı portresi

Vautier'in ardından: 'Ben' ya da bir karşı- sanatçı portresi
Vefat eden Fransız görsel sanatçı Vautier, bugün ölüm haberiyle konuşulduğu kadar yaşamı ve sanatıyla da merak ediliyor. "Her şey sanattır" diyen Vautier, çalışmalarındaki mizahi üslubu ve ironik yaklaşımıyla tanınıyordu.

Artı Gerçek - Dünya, eşinin ölümünden saatler sonra intihar eden ve sanat dünyasında Ben adıyla bilinen Fransız görsel sanatçı Ben Vautier'i konuşuyor. 88 yaşında vefat eden Vautier'in arkasında bıraktığı izleri, ölümüyle yarattığı etkiyi, sanatı ve onunla daima iç içe gördüğü gündelik hayatında da takip etmek mümkün.

Yaratıcı üretimlerinde de ironik ve yer yer sarkastik bir yaklaşımı benimseyen sanatçı en çok siyah zemin üzerine beyaza boyanmış, çocuksu bir el yazısıyla "Sanat ne işe yarar?", "Yeni olan her zaman yeni midir?", "Burada ne yapıyorsun?" yazdığı mizahi sloganlarıyla tanındı.

ben-vautier-web-cuadr.jpg

BİR KARŞI- SANATÇI PORTRESİ: BEN VAUTİER

1935 yılında Napoli'de doğan sanatçı 14 yaşında Fransa'nın Nice kentine yerleşerek hayatının geri kalanını burada geçirdi ve 1960'lara gelindiğinde avangart bir sanat akımı olan Fluxus ile ilişkilendirilen ve adını ülkesinde duyuran çağdaş sanatçılardan biri oldu.

Birinci dünya savaşı yıllarında ortaya çıkan yeni sanatsal temsillerde cisimleşen ve savaşın barbarlığına, savaş öncesi yaratıcı temsillerde yaygın olarak işlenen erotizme, gündelik hayattaki entelektüel kıtlığa tepkiyle doğan Dadaizm akımından da izler taşıdığı düşünülen Fluxus'ta amaç, sanatta devrimsel bir gelgitin oluşmasını sağlamaktı.

Geleneksel sanatın durağanlığı karşısında daha "canlı" ve "yaşayan" eserler üreten akım, bu bakımdan bir karşı- sanat (anti-art) hareketi olarak değerlendirilir.

ben-vautier-web-vert-salas.jpg
Kaynak: MUAC (Museo Universitaro& Arte Comtemporaneo)

'HER ŞEY SANATTIR': ESERLER YERİNE JESTLER

Bu akımla ilişkilendirilen eserler üreten Vautier de "Her şey sanattır" diyerek geleneksel sanat eserleri yerine "jestlere" inanıyordu. Bir galerinin penceresinde durup sesini kaybedene kadar bağırmak, hiç gerçekleşmeyen tiyatro oyunları ya da piyanistin kaçtığı piyano resitalleri düzenlemek bu yaklaşımına örnek gösterilebilecek performanslarından bazılarıydı.

Fransa'nın Nice kentinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanan bir gezinti alanı olan "Promenade des Anglais"de yoldan geçenlerin bedenleri, hatta başka sanatçıların eserleri gibi, istediği her şeyi imzalayarak kendi eseri olduğunu iddia eden Vautier'in alaycı ve radikal yaklaşımı, çağdaşları arasında öne çıkmasını sağlamıştı.

ben-vautier-web-cuadr-2.jpg
Kaynak: MUAC (Museo Universitaro& Arte Comtemporaneo)

'BENİM SANATIM BİR TEMELLÜK SANATI OLACAK'

"Benim sanatım bir temellük sanatı olacak. İmzalanmamış her şeyi imzalamaya çalışıyorum" diyen Vautier, gülümseyerek söylediği "sanatın niyette olduğuna ve imzalamanın yeterli olduğuna inanıyorum" sözüyle de akıllara kazınmıştı.

'BEN BİR PARA MAKİNESİ DEĞİL, İLETİŞİM MAKİNESİYİM'

"Müzelerin korumalı çerçevesini" görmezden gelen ve sanatı eğitim ve yeteneğin meyvesi olarak görmeyi reddeden Ben, kendi mesleğinde onu fırsatçı ve amatör olarak gören bazı isimleri de kızdırmıştı. Ancak şakalarının arkasında her zaman ciddi bir mesaj olduğunda ısrar eden sanatçı "Ben bir para makinesi değil, bir iletişim makinesiyim" diyordu. (Kaynak: The Guardian, Art Dependence, Artı Gerçek)

Öne Çıkanlar