Yandaş medyanın son iki haftadır haberlerinde bir istikrar var.
Televizyonlarda, sürekli, her saat, gece, gündüz mutlaka Diyarbakır’daki Analar haberi var.
Gazetelerde mutlaka manşet veya ilk sayfada.
Tek vurgu var.
Analar ağlamasın.
Propaganda cümlesi tanıdık.
Propagandada eksik olan Süleyman Soylu.
ERDOĞAN, SOYLU’YU TASFİYE ETMEK İSTİYOR
Çünkü…
Arşivden haberlerle tamamlayalım bu bilgiyi.
Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart seçimleri öncesi milliyetçi oyların propagandasını Süleyman Soylu’ya devretti, pişman oldu. Çünkü Soylu, Devlet Bahçeli’ye yakın bir isim. Söylemleriyle de, Bahçeli ile yakınlığını arttırdı.
Erdoğan, AKP’nin, MHP ile ittifak yapmadan önce sahip olduğu milliyetçi oyların, Cumhur İttifakı bozulursa, Süleyman Soylu ile birlikte gideceğini biliyor.
Soylu’yu kabineden atmak istiyor ama uygun zamanı bekliyor.
Bahçeli de bunu biliyor.
Bahçeli’nin dün yaptığı (12 Eylül) açıklamaya bakalım.
İsim vermeden Soylu’yu savundu. Erdoğan’a mesaj gönderdi.
Bahçeli, en yeteneksiz bakanı Berat Albayrak’ı bile savunarak, kabinenin kesinlikle değişmemesi gerektiğini söyledi.
Ola ki, Erdoğan, Süleyman Soylu’yu kabineden tasfiye ederse, ittifak bozulur ve Soylu, MHP’ye geçerse, güle güle milliyetçi oylar…
ANALAR AĞLAMASIN PROPAGANDASI
Eee çözüm bulması lazım asrın liderinin!
Analar Ağlamasın propagandası burada devreye giriyor.
İki aşamalı propagandada amaç şöyle:
1. Erdoğan, Analar Ağlamasın propagandasıyla (Soylu’yu dahil etmeden) milliyetçi oylara talip oluyor.
Soylu’yu tasfiye ederse, milliyetçi oylara tekrar sahip olacağını hesaplıyor...
2. Analar Ağlamasın, propagandası Çözüm Süreci öncesi etkili olduğu için, belki, yine işe yarar diye Kürt oyları için de deniyor. Ki bunun işe yaramayacağını çok iyi biliyor. Ama bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde miting meydanlarında kullanmak üzere yapıyor.
ERDOĞAN’IN GÜL KORKUSU
Bunu şundan dolayı da yapıyor.
Abdullah Gül’den korkuyor.
Çünkü Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçiminde karşısına çıkacağını biliyor.
Çözüm Süreci'nin başlayacağını ilk Abdullah Gül duyurmuştu. Gül, cumhurbaşkanlığı döneminde aktif şekilde Çözüm Süreci'ne destek vermişti.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde süreç sona ermişti.
Ali Babacan’ın kuracağı partide, Gül, parti içinde yer almayacak.
Ama Babacan ve dile getirmese de, Ahmet Davutoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül.
Erdoğan’ın Analar Ağlamasın propagandasında, olmayacağını bilmesine rağmen denediği ikinci seçenek bu nedenle devreye giriyor. Cumhurbaşkanlığı propaganda savaşı şimdiden başladı bile.
DEMİRTAŞ’IN DURUMU
Tayyip Erdoğan için bir diğer kabus Selahattin Demirtaş.
Demirtaş’ın 18 Eylül’de AİHM’de davası var.
Ama AKP’li kaynağımdan duyduğuma göre, Erdoğan, Demirtaş’ın tahliyesini istemiyor, korkuyor.
Tabanına bunu anlatamayacağını da bildiği için bu tahliye karşı.
HASARLI TESPİT PROPAGANDASI
Son bir haftadır anketlerle ilgili haberler var.
Anketlere göre, AKP’nin oy oranı yüzde 30’larda.
Bu da aslında AKP’nin propagandası.
Erdoğan bunu kullanıyor.
Örnek vererek anlatalım.
Rahmetli Erol Olçok, AKP’ye açılan kapatma davası sırasında bunu denemiş ve başarılı olmuştu.
Hasarlı Tespit veya Hasarlı Düşünce propagandası olarak uygulanan yöntem şöyle:
Siyasal İslam partilerine oy veren seçmenlere kapatma davası sırasında; "Bakın, bize daha çok oy vermezseniz, biz anayasayı değiştiremeyeceğiz ve parti kapanacak. Tekrar eski sorunları yaşayacaksınız" mesajı verildi.
Doğru zamanda propaganda sona erince işe yaradı.
Biraz daha devam etseydi, seçmen, "Bunlar yapamadı, bir daha oy vermem" diyecekti.
Şimdi de aynısı yapılıyor ama Erol Olçok yok.
Erdoğan, bu kez, Babacan-Gül ve Davutoğlu’nun karşı seçmenini konsolide etmek istiyor.
Hasarlı Tespit propagandasıyla; "Ey seçmen sen Erdoğan’a değil de, AKP’den ayrılan yeni partilere oy verirsen, iktidardan düşeriz. O zaman biz de, yeni partiler de iktidara gelemez. Memleketi CHP veya diğerleri yönetir" mesajı iletilmek isteniyor.
AKP’nin propaganda stratejilerini belirleyen Erol Olçok olmadığı için "Hasarlı Tespit" propagandası ters tepebilir. Seçmen, artık bunlar gidiyor, yeni partilere oy vereyim diyebilir.
