'8 Ocak 2003'te önümüze muhtıra kondu'
Başbakan Yıldırım, '8 Ocak 2003'te önümüze muhtıra kondu, o gün Diyarbakır uçağı düştü o muhtıra karambole gitti' dedi.
ARTI GERÇEK - Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'da YTÜ Akademik Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmanın başında, Soçi'deki 'Suriye Zirvesi'nde Suriye ile ilgili önemli bir kararın açıklanacağını söyledi.
"İLK MUHTIRA 2003 YILINDA VERİLDİ"
15 yılda bir çok engelle karşılaştıklarını belirten Yıldırım, "Her seferinde önümüze başka bir şekilde, başka bir kılıkta çıkanlar oldu. İktidara geldiğimiz ilk aylarda hemen bir muhtarı verildi. 8 ocak 2003'te önümüze muhtıra kondu o gün Diyarbakır uçağı düştü, 56 vatandaşımız hayatını kaybetti. O muhtıra karambole gitti" dedi.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"İstedikleri şey çok belli. Türkiye edilgen olsun. Biz söyleyelim, 3 dakika sonra Türkiye konuşsun. Hemen cevap vermesin. Türkiye kim oluyor da bölgede politika belirliyor, karar veriyor? 'Türkiye bizi takip et.' Bu dönemler geçti. Bu bölgenin kaderini yine bu bölgede yaşayanlar belirler. Uzaktan gelenler değil.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 icadı ile karşı karşıya kaldık. Amaç, demokrasi ve demokrasi içerisinde AK Parti'nin cumhurbaşkanını seçmemesi. Niye seçemiyor kardeşim? Eski alışkanlıklar devam ediyor. Biz de öyleyse millete gittik.
Terörle mücadelede beraber hareket zorunluluğu vardır. Bugün bize yarın size. Bugün İstanbul ne kadar güvenli ise, Moskova'da, Londra'da Pekin de o derece güvenlidir. Terör en büyük tehdit haline gelmiştir. İkinci büyük tehdit de göçtür. Göçü duvarları yükselterek engelleyebileceklerini düşünenler yanıldıklarını anlayacaklar."
8 OCAK 2003'TE NE OLMUŞTU?
Başbakan Binali Yıldırım'ın hatırlattığı 8 Ocak 2003'teki muhtıra dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tarafından verilmişti.
İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan havalanan Avro RJ 100 tipi Konya isimli uçak, 8 Ocak 2003 tarihinde Diyarbakır Havalimanı yakınlarındaki bir araziye düşmüş, kazada 75 kişi hayatını kaybetmişti.
Aynı gün dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, medya patronlarını ve yazarları ile bir araya gelmişti.
Dönemin Başbakanı Abdullah Gül'ün Yüksek Askeri Şura kararlarına muhalefet şerhi koymasını eleştiren Özkök, Başbakan Gül'ün muhalefet şerhi ile ilgili olarak "Şüphesiz irticai faaliyetlere bulaşanlara cesaret vermiştir. Türbanın mevzuata, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına aykırı olarak siyasi bir dayatma ve cumhuriyet geleneklerini aşındırma sembol ve eylemi olarak kullanılmasını hoş görmemiz beklenmemelidir" demişti.