Akşener: Erdoğan niçin Türkiye'ye bu kadar mutlu döndü?
'Milletimizin bekası için mi, şahsi bekan için mi gittin kardeşim?'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu.
"İstediği hiçbir şeyi alamadığı halde sayın Erdoğan niçin Türkiye'ye bu kadar mutlu döndü?" Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Milli olabilmek için yüreğin millet için atması gerekir. Milleti unutan milletin onurunu da olur. Bu aziz milletin cumhurbaşkanı gider, dünyanın öbür ucunda 3-5 senatöre ifade verir. İstediği ve hakkı olan hiçbir şeyi alamadığı halde bir FETÖ’cüyü serbest bırakır. Başını öne eğip geri döner. Sayın Erdoğan, bu millet sana git ve gereğini yap dedi. Git ve milli güvenliğimizin ihtiyaçlarını al ve gel dedi. Sen git, yine boynumuzu büktün. Atsız’ın dizeleri hislerimize tercüman oluyor. Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü, bin cihana değişmem bu öksüz Türklüğümü.
ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ
Sayın Erdoğan F-35 ve S-400 krizlerini aşmaya gitti. Aşabildi mi? Hayır. Suriye’de verilen sözlerin tutulması için gitti. Tatmin edici bir şey alabildi mi? Hayır alamadı. İstediği hiçbir şeyi alamadığı halde sayın Erdoğan niçin Türkiye'ye bu kadar mutlu döndü? Buradan Sayın Erdoğan'a soruyorum. Milletimizin bekası için mi, şahsi bekan için mi gittin kardeşim? Hiçbir şey alamamışken, milletin hakkını savunamamışken neden bu kadar mutlusun?
ABD’de bunlar olurken içerde saçmalayan AKP kadrolarının cüretine bakın, AKP’li bir belediye başkanı Trabzonlu bir kardeşimize "Sizi biz Müslüman yaptık" dedi. Nedir bu Trabzon ile alıp veremediğini? 31 Mart’a giderken Ekrem İmamoğlu’na Pontus benzetmesi yapmaktan utanmadınız. Şimdi de sizi biz müslüman yaptık diyorsunuz. Siz kimsiniz? Ağzından çıkanı kulağın duysun, haddini bil haddini, cahil adam! Sultan Süleyman’ın doğduğu topraklardan bahsediyorsun. Tarihine ve milletine yabancılaşmış bir kadrodan millete fayda gelmez.
RABİA NAZ'IN AİLESİNİN ADALET ARAYIŞI
Rabia Naz'ın anası ve babası adalet arıyor. Adalet, olaydan 1.5 yıl sonra doku örneği istiyor... Bir baba, bir anne adalet geciktikçe isyan ediyor. Duyan var mı? Yok. Evladını kaybetmiş bir babanın önce vicdanımızda dokunulmazlığı olacak. Analar, babalar konuşacak. Siz de başınızı öne eğip dinleyeceksiniz. 1.5 yıl geçmiş, bir arpa boyu yol alınamamış. İddialar yenilir yutulur gibi değil. Rabia Naz'ın babası adalet istedi mi vermezler. Adalet, oyuncak değildir. Oyun hamuru gibi şekil veremezsiniz. Geciken adalet, adalet değildir.
12 bin yıllık gölü kuruttular. Adı üstünde Dipsiz Göl. Ama bunlar define peşinde olunca dibini buldular. O göl, kaç medeniyet gördü yaşadı. 12 bin yıl hiçbir insanın aklına gelmedi, 12 bin yıl sonra gölün dibi göründü. 11 Kasım günü şov yapıp milyon ağaç diktik dediler. Aynı gün para bulmak için insanlık tarihinin güzelim mirasını yıktılar. Bunların fıtratı, karakteri bu.
ERDOĞAN'NIN EYT'LİLER AÇIKLAMASINA TEPKİ
Bu iktidar asıl anaların, babaların, gençlerin umutlarını kuruttu. Her 3 gencimizden biri işsiz. Sayın Erdoğan’ın Türkiye’sinin elinin tersiyle ittiği işsizlerimiz… Ankara’nın nüfusundan fazla gencimiz ne okuyor, ne de çalışıyor. Seçilmiş bir grup Saray yancısına her türlü imkan sağlanırken, gençlerimize ‘Olsa dükkan senin’ deniyor. Sayın Erdoğan, EYT'lilere "o yaşta emekli olunmaz, İskandinav ülkeleri bu yüzden battı" dedi. Devletin hazinesini teslim ettiğiniz insanlar utanmadan yalan söyleyip aklımızla alay ediyor. Yandaşlara akıttığın milyonlara rağmen batmayan bütçe millete para akıtınca mı batacak? Battı dediği Norveç’te kişi başına milli gelir 77 bin dolar, Danimarka’da 56 bin dolar, İsveç’de 54 bin dolar. Sayın Erdoğan’ın ve damadının uçtu dediği Türkiye’nin kişi başına milli geliri 8 bin 857 dolar. Battı dediği Norveç’in vatandaşı, benim milletimden 10 kat daha zengin. Damat beyin çöktüğü Merkez Bankası’nın nakit akçesini saymazsak bütçenin 100 milyar lira borcu var.
Bu kadar kötü bir tablodan bile çıkış yok değil. Yeter ki niyet, vizyon olsun. Türkiye'nin gücü ve imkanları var. Milletin parasını millete harcarsanız işler düzelir. Geçilmeyen köprü, gidilmeyen yol, uçulmayan havalimanları için israf edilen milyarlarca lirayı milletimiz için harcarsanız bu girdaptan çıkılır.
Aranızda ben dahil, pek çoğumuz orta ya da ortanın altında ekonomik düzeyi olan ailelerden geliyoruz. Eğer o beğenmedikleri Cumhuriyeti 24 saat itiraz edip çemkirdikleri Cumhuriyetin ortaya koyduğu eğitimdeki sosyal adalet olmasaydı, sınıflar arası geçirgenliği sağlayan o eğitim sistemindeki bizim gibilere yol açacak o sistem olmasaydı, bugün ben buradan size hitap ediyor olmazdım. Köyümde oturuyor olacaktım. Aranızda bulunan pek çok arkadaşımız kimi mühendis, kimi doktor bugün siyasetçi ve parlementer olarak aramızdalar.
Öyle bir kul hakkı yiyorsunuz ki, bugün fakirin çocuğunun elde ettiği şanslara vakıf olması elde etmesi mümkün değil. Günahtır, günah. Onun için öğretmenlerimizin çalışma koşullarını iyileştirin, saygınlıklarını arttırın. Öğretmensiz çocuk kalmasın. Her öğretmeni kadrolu olarak istihdam edin.
Eğitimi o sıradaki bakanın günlük kararlarına bırakmaktan vazgeçin. Sürdürülebilir bir milli eğitim stratejisi oluşturun.
Bir ülkede gençler, büyüklerden farklı düşünüyorsa o zaman umut var demektir. Çünkü değişime ayak uyduramayan toplumlar gelişemezler.