Akşener: Grup başkanlarımız Ayasofya'da Cuma Namazı kılacaklar

Meral Akşener, koruma polisinin Covid-19 testinin pozitif çıkması nedeniyle karantinada olduğu için Diyanet İşleri Başkanı'nın Ayasofya davetine henüz net yanıt veremediğini söyledi.

Akşener: Grup başkanlarımız Ayasofya'da Cuma Namazı kılacaklar

Sibel HÜRTAŞ

ARTI GERÇEK - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, televizyon kanallarının Ankara’daki kadın temsilcileri ile bir araya geldi. Öldürülen Pınar Gültekin ile ilgili açıklamalarda bulunan Akşener, "Ailesini yalnız bırakmamalıyız" dedi. Gültekin cinayetini protesto etmek için sokağa çıkan kadınlara yönelik polis şiddetini eleştirdi.

Akşener’in gündemdeki konularla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

PINAR GÜLTEKİN CİNAYETİ: Öldürülmüş kız çocuğu var. O kız çocuğu ile ilgili ‘güzel mi çirkin mi’ ve benzeri soruların sorulduğunu gördüm sosyal medyada. İğrenç yorumlar. Pınar’ın ailesini tek bırakmamalıyız.

İZMİR’DE KADINLARA YÖNELİK POLİS ŞİDDETİ: Benim dönemimde laiklik eylemleri yapılırdı. İlk verdiğimiz talimat "Bir Allah’ın kulunun burnunun kanamaması" üzerineydi. Hatırlayın o dönemde bütün o yürüyüşler son derece sağlıklı geçerdi. İfade hürriyeti çerçevesinde gereken önlemler alındığı için hiçbir şikayet olmamıştır. Yasa, silah, taş sopa kullanılmadığı sürece buna izin verir. İzmir’de bu kurallara uyan kadınlara böyle bir şiddet kullanılmasının kabul edilmesi mümkün olmaz. Öncelikle bu işin başında olan siyasetçilerin, buna net tavır koyması gerekiyor. Bu tavrı görmüyoruz. Balık baştan kokar. Ama biz kadınlar çok uzun zamandır bu mücadeleleri veregeldik. İtilip kakılmalara göğüs gererek geldik. Bu konuda tavır koyması gereken İçişleri ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, şiddeti uygulayanlarla ilgili gerekenleri yapmalıdır. Gösteride kural ihlali yoktur. Orada dayak yiyen kadınların hakkını korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu zihniyeti hep birlikte değiştireceğiz.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı Türkiye. Sayın Erdoğan’ın kızı da bir dernekte yönetim kurulu başkan yardımcılığı göreviyle bu yapının içinde yer aldı. Peki ne değişti? İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik sadece şiddeti değil ayrımcılığa da karşı çıkan bir Sözleşme. Hiç uygulanmadı. Şimdi de durup dururken bir tartışma çıktı. Benim gözlemim Sayın Erdoğan’ın bugüne kadar uyguladığı kutuplaştırma siyasetinin çöktüğü. Böyle olduğu için de Sayın Erdoğan’ın tekrar seçilmesi için bazı adımlar atması gerekiyor. Kutuplaştırma üzerinden giden bir oy alma stratejisi olduğu için bu konunun gündeme geldiğini düşünüyorum.

AKP SEÇMENİ ÇALIŞMIYOR: AKP’nin kemik seçmen kitlesinin çalışmadığı iddiaları var. Sayın Erdoğan için bir aktif çalışma içinde olmadıkları. Bu seçmenin de konsolide edilmesi gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin bugün gündeme gelmesinin pratikte nedeni bu. Ama diğer taraftan bir zihniyet meselesi var.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN YANINDAYIZ: Burada biz kadınların İstanbul Sözleşmesi ile ilgili son derece akılcı bir tavır belirlememiz gerekiyor. İstanbul Sözleşmesinin yanında olduğumuzu İyi Parti olarak çok net ortaya koyduk.

AYASOFYA KUTUPLAŞTARMA SİYASETİNİN ARACI: Ayasofya sağ siyaset için her zaman bir koz olmuştur. Erdoğan için seçim kazanmaya yönelik bir koz. Ancak Ayasofya’nın cami haline çevrilmesiyle birlikte ortaya çıkan resmi gördüğümüz zaman Erdoğan’ın bu konuda hayal kırıklığına uğramış olabileceğini düşünüyorum. Ayasofya’yı bilen en genci bizim yaş grubumuz. Ben de 1956 doğumluyum. Şu anki neslin çok daha farklı sorunlarla boğuştuğu bir dönemde Ayasofya’nın kutuplaştırma aracı olarak ortaya çıkmasının mümkün olmadığını Erdoğan gördü. Açıldığı gün insanların oraya gitmesi beklenirdi ama olmadı. Cuma günü de Ayasofya’da kılınacak Cuma namazı için Türkiye genelinde teşkilatlar üzerinden oraya kalabalık götürülmesi planlanıyor.

GENÇLERİN GÜNDEMİ AYASOFYA DEĞİL: Salgın kırılgan ekonominin daha da kırıldığını gösterdi. Gençlerin sorunu iş bulmak, kadınların rahat bir hayat yaşamak. Türkiye’nin öncelik sıralamaları değişti. Sayın Erdoğan’ın planı oy almaktır. Türkiye’de kutuplaştırarak siyaset yapmak çok büyük bir konfor alanı. Ancak Gençlerin öncelikleri içinde Ayasofya değil, ekonomi var. Bazı şeyler yapılsa da kutuplaşmaya tesiri olmuyor.

AYASOFYA DAVETİ: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından arandım ve davet edildim. Kendisine söylediklerimi kelime kelime size aktarayım: Teşekkür ettim. Sonrasında içinde bulunduğum durumu söyledim. "Bulunduğum durum şu: Ben de bir şey yok. Tek koruma polisinin dışında da herhangi bir kimsede bir şey yok. Ama Bilim Kurulu’nun kararı kapsamında 14 gün karantinadayız hepimiz. Ankara’da 14 gün evimde kaldım. Karantina şartlarına milimetrik uyuyorum. Bilim Kurulu’na, doktorlara soracağız. Doktorların vereceği karara göre sizi bilgilendireceğim" dedim. Yarın akşam üstü bana bu karar bildirilecek. Anladığım kadarıyla karantinaya uymamız benle beraber çalışan herkesin uyması gerekiyor. Böyle bir durumda benim katılmam mümkün olmayacak gibi görünüyor. Ama daha henüz bu şey bize bildirilmedi.

İYİ PARTİLİLER AYASOFYA’YA: Meclis’te benim adıma grup başkanlığı yapan Orhan Çakırlar ve Yazvuz Ağıralioğlu ile birkaç arkadaşımızı parti adına görevlendireceğiz. Onlar gidip Cuma namazlarını kılacaklar.

15 TEMMUZ ANMASINDA NE OLDU?: Biz 15 Temmuz anmasına katılacağımızı söyledik. Sonra bizden herkesten bir test yaptırma ricasında bulunuldu. Sağlık söz konusu olduğu için ben bu ricayı saygıyla karşıladım. Benimle beraber katılacak arkadaşlarımızla test yaptık. İzne gidip gelen arkadaşımızda, Corona çıktı ve hepimiz karantinaya girdik. O nedenle katılamadık. Ancak AKP adına konuşanların tavrına baktığım zaman ben siyaset adına utanıyorum. Yalan makinesine dönmüşler.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ: AKP, siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle bugün bir araya geliyor. Arkadaşlarımıza "ana hatlarıyla değişebilir" denmiş. Bu düzenlemeleri sayısal olarak geçirme ihtimalleri çok yüksek. AKP mensubu gençlerin de sosyal medyayı çok iyi kullandıklarını biliyoruz. Zaten Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte 1946 Türkiyesine döndük. Bütün bunlar otoriter babamızın, hepimizin birer nankör kedi olduğu bakış açısının tezahürü. Başarılı olur mu? Hayır. Kanunlar geçer, bir gün gelir o kanunlar ilga olur.

KANAL İSTANBUL: Ekrem İmamoğlu çok net anlaşılabilir bilim insanlarının görüşlerine ve bilime dayanan bir sunum yaptı. Orada görünen şey şu: Kanal İstanbul, İstanbul’a ihanettir. Bu konuda kararlıyız.

MHP’Lİ ENGİNYURT’UN İHRAÇ SÜRECİ: Partilerin iç işlerine karışmak istemeyiz. Millet ittifakı rasyonoliteye, akla dayalı, milletin taleplerinin şekillendirdiği, demokrasi adalet gibi değerler üzerinden bir araya gelmiş bir ittifak modelidir. Ama Cumhur ittifakı, iki tarafın da tabanına rağmen liderler tarafından oluşturulmuş ve mezara kadar çok duygusal bir biçimde oluşturulmuş bir ittifak modelidir. Tekleşmiş et tırnak haline dönmüş bir ittifak modeli. Cumhur ittifakının genel başkanları liderleri bu ittifakın mezara kadar kısmında "ama", "ancak", "lakin"i katiyen söyletmezler. Ben şaşırmadım. ("Enginyurt’u partinize davet eder misiniz?" sorusu üzerine: Bu kadar söylemekle kalayım.)

TTK BAŞKANINI İSTİFASI: İstifayı Türkiye açısından faydalı bir eylem olarak değerlendirdim. Bu kadar uzamaması gerekiyordu. Ben bu arkadaşın bu sözleri kendi inisiyatifi ile söylediğini düşünmüyorum. Muhtemelen bu kişi üzerinden bir test yapılmıştır. Toplum bir bütün olarak karşı çıkınca da olan bu arkadaşa oldu ama iyi oldu.

FINDIK ÖNERGESİ: Bahçeli’nin, ‘İYİ Parti önergeleri reddedilsin’ diye. Reddedilmese, araştırılsa iyi olurdu.

MİLLET İTTİFAKI YENİ PARTİLERLE GENİŞLER Mİ?: İki partinin de kurulmasının demokrasi açısından çok önemli olduğunu ve siyasi hayatta yer almanın hem rekabeti hem siyaseti arttıracağını söyledim. Bu arkadaşlarımızın adımlarını değerli buluyorum. Tabi biz bu partiler adına konuşurken endişe duyuyorum, incitmek noktasında. Bu arkadaşlarımızla bir şey konuşulmadığı için ahlaki değil. Herhangi bir konuşma kimseyle yapılmadı ne Babacan’la ne Davutoğlu ile.

akp İzmir Akşener seçmen Ayasofya