Ayşegül Doğan: Ankara-Şam ittifakı Kürt karşıtı olmamalı

Ayşegül Doğan: Ankara-Şam ittifakı Kürt karşıtı olmamalı
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Özgür Özel ile Beşar Esad arasında yapılması planlana görüşmeyi değerlendirdi: "Ankara-Şam arasında kurulacak ittifak Kürt karşıtı olmamalı. Savaş karşıtı olmalı, halkların yararını gözetmeli."

Seda TAŞKIN


ANKARA - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, gündeme ilişkin Artı Gerçek’in sorularını yanıtladı. 19 Temmuz’da startı verilecek Ekmek ve Adalet Kampanyası’na ilişkin detayları açıklayan Doğan, kampanyanın amacı ve hedefleri hakkında bilgi verdi. Doğan, ayrıca Özel-Esad görüşmesine ilişkin de değerlendirmede bulundu. Yapılması beklenen görüşmeye ilişkin şeffaf bir politika izlenmesi gerektiğini belirterek, Kürtlerin kazanımlarının da önemli bir konu olduğunu vurguladı.

Doğan, soyadı kararına ilişkin tartışmalara neden olan "9. Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin ise, “İktidar bloku gerçekten aile birliğini ve bütünlüğünü dert ediyorsa kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyi hedeflemeli. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirecek yasal düzenlemelerden vazgeçilmeli” dedi.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şu şekilde:

Ekmek ve Adalet Kampanyası başlatacağını duyurdu. Kampanyanın detaylarından biraz bahsedebilir misiniz? Kampanyanın amacı ve hedefleri nedir?

Memleket yangın yeri, halkın cebi, sofrası yangın yeri, alın teriyle geçinmeye çalışanlar yanıyor. Milyonlarca insan yoksulluk ve sefalete mahkum ediliyor. Halkın geleceği çalınıyor, çocukların, gençlerin geleceği karartılıyor. Ekmek ve Adalet Kampanyası’yla DEM Parti olarak diyoruz ki; bize dayatılan savaşa, ranta, talana, yolsuzluğa, sömürüye, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, tecride, ölüme, darbeye, irade gaspına, hapishanelerde işkenceye, cinsiyetçiliğe, kadın katliamına, ekolojik yıkıma mecbur ve mahkûm değiliz. Bu gidişatı birlikte değiştirebiliriz. Özgürlük, eşitlik, demokrasi ve emek mücadelemizi ‘Ekmek ve Adalet Kampanyası’ ile güçlendiriyoruz.

‘YAŞANANLARIN MÜSEBBİBİ MEVCUT POLİTİKADA ISRARDIR’

Asgari ücretlileri, emeklileri, memurları, işçileri, köylüleri, çiftçileri, tüm emekçileri, başta kadınlar ve gençler olmak üzere, adaletsizliğe uğrayan herkesi insana yakışır bir yaşamı mümkün kılmak için Ekmek ve Adalet Kampanyamıza katılmaya ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Enflasyon koşullarında ücret artışlarını sınırlamak işçilerden sermayeye bir kaynak transferi sağlamaya çalışmaktır. Ne söz konusu pahalılığın ne de ekonomik krizin müsebbibi emekçiler. Yaşananların müsebbibi mevcut politikalarda ısrar edenlerdir.

‘Ekmek ve Adalet Kampanyası’nın tarihleri belli oldu mu?

Kampanyamız kapsamında; 19 Temmuz 2024: Mardin Tarım Mitingi, 25 Temmuz 2024: Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı Açıklama ve Ağrı Merkezde Esnaf Buluşması, 28 Temmuz Batman Emek Buluşması, 29 Temmuz 2024: Hatay Rezerv Alan ve diğer buluşmalar olacak. 7 Ağustos 2024’te Iğdır Tarım Buluşması ve Kadın İşçilerle Buluşma gerçekleştireceğiz. 11 Ağustos Kocaeli Gebze Tersane İşçileri Buluşması, 17-18 Ağustos 2024: Antalya Turizm İşçileri ile Buluşma, 19 Ağustos 2024: İzmir Emekliler Buluşması, 20 Ağustos 2024: İzmir Ekoloji Buluşması, 21 Ağustos 2024: Manisa Tarım İşçileri ile buluşma gerçekleşecek.

‘KAYYUM POLİTİKALARINA KARŞI MÜCADELEMİZ KESİNTİSİZ SÜRECEK’

İradeye saygı yürüyüşü tamamlandı. Halkın tepkisi nasıl oldu, nasıl geçti? Bundan sonra kayyıma karşı başka eylem ve etkinlikleriniz olacak mı?

Hakkari’ye doğru gerçekleştirilen İradeye Saygı Yürüyüşü tamamlandı. Ancak pek çok yerde iradeye saygı etkinlikleri farklı formlarda devam ediyor. İstanbul Şişhane gibi nöbet eylemini kesintisiz bir şekilde sürdüren yerler var. Cizre gibi ilçelerde konserler, buluşmalar ve açıklamalarla sürdürülen ilçeler ve iller var. İradeye saygı yürüyüşümüz 40 dereceyi aşan sıcağa rağmen coşkulu bir katılımla Hakkari’ye vardı ve eş genel başkanımızın da katılımıyla yapılan basın açıklamasıyla son buldu. Kayyum politikalarına karşı mücadelemiz kesintisiz bir biçimde sürecek, sürenlerin yanı sıra yeni planlamalara dair takvim netleştikçe kamuoyuna duyuracağız. Bu politikalara karşı ısrar ve inatla direnen, mücadele eden, nöbet eylemlerinden vazgeçmeyen başta İstanbul Şişhane olmak üzere tüm DEM Partililere, emek ve demokrasi güçlerini selamlıyoruz.

‘ÖZEL-ESAD GÖRÜŞMESİNDE ŞEFFAF BİR POLİTİKA İZLENMELİ’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Beşar Esad arasında yapılması planlana görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuda daha önce eş genel başkanlarımız da açıklama yaptı. Savaş ve çatışmayı derinleştirecek her şeyden uzak durmak gerekiyor. Suriye’de izlenen politikalar ne yazık ki bugüne kadar Türkiye için hem içeride hem de dışarıda ağır bedellere neden oldu. Şeffaf bir politika izlenmeli ve orada yaşayan halkların iradeleri dikkate alınmalı. Mesela mülteciler meselesi ne olacak, nasıl olacak? Gönüllü geri dönüşler bile açık bir şekilde olmalı. Hangi koşullarda gerçekleştirileceğini kamuoyuyla paylaşmak gerekiyor. Ayrıca tabii Kürtler ve kazanımları, bu da çok önemli bir konu. Hiçbir koşulda Ankara-Şam arasında kurulacak ittifak Kürt karşıtı olmamalı. Savaş karşıtı, çatışma karşıtı olmalı, halkların yararını gözetmeli.

‘SOKAKTA YAŞAYAN HAYVANLAR İÇİN SES YÜKSELTMELİYİZ’

Kamuoyunda “Katliam Yasası” olarak bilinen “Hayvanları Koruma Kanundaki Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ 17 Temmuz’da Tarım Komisyonuna gelecek. DEM Parti’nin bu konudaki tutumu ne olacak?

Bu kanunla gerçekten hayvanları korumak gibi bir derdi olsaydı iktidar blokunun bir katliam yasası teklifiyle karşımıza çıkmazlardı. ‘Uyutma’ adıyla yapılmak istenen hayvanları katletmek için bir yasal düzenleme. Buna izin vermemek gerekiyor. DEM Parti’nin bu konudaki tutumu son derece net. Sokakta yaşayan hayvanları topluca katletmeyi planlayan yasa tasarısına hep birlikte itiraz etmeye, ses yükseltmeye çağırıyoruz. Hayvanlar toplanmasın, hapsedilmesin, öldürülmesin. Sokak hayvanları kısırlaştırılsın, aşılansın ve yerinde yaşasın, yaşatılsın.

‘İKTİDARA ÖNERİMİZ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE GERİ DÖNMESİ’

Soyadı kararına ilişkin tartışmalara neden olan "9. Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. Bununla birlikte kadınlar evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamayacak. Buna dair neler söylemek istersiniz?

Dayatma ile kanun yapılmaz, kadınların evlendikten sonra soyadlarını nasıl kullanacaklarına kadınlar karar vermeli, kadınlar adına iktidar değil. Dünya genelinde kadınların soyadı kullanımı bazı normlara göre değişiklik gösteriyor. Bu uygulamalar, ülkelerin demokrasi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları ile ilgili durumlarına dair de önemli ipuçları içeriyor. Bu dayatmaya karşıyız, üstelik bu dayatma anayasaya aykırı.

Öte yandan, iktidar bloku gerçekten aile birliğini ve bütünlüğünü dert ediyorsa kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyi hedeflemeli. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirecek yasal düzenlemelerden vazgeçilmeli. İktidara önerimiz soyadıyla ilgili kanun değişikliğinden vazgeçmesi ve büyük çabalarla hazırlanan adını İstanbul’dan alan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmesi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar