Bahçeli: Ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiği marjinal örgütlerdir

MHP Genel Başkanı'nın gündeminde son günlerde muhalefet partilerinin yaptıkları karşılıklı ziyaretler de vardı.

Bahçeli: Ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiği marjinal örgütlerdir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin gündeminde muhalefet partilerinin son günlerde artan görüşme trafiği vardı. Partililere seslenen Bahçeli, "MHP ve AK Parti dışındaki partiler, Türk siyasetindeki çürümenin yegane failleridir" dedi. Boğaziçi Üniversitesi eylemleri ile ilgili gözaltına alınanları 'terörist' olarak niteleyen Bahçeli, "Rektör atanması yasal olabilir ama demokratik değil diyenler, kendi fikir ve düşüncenizden başka her görüşe hazımsızlık göstermeniz demokrasinin neresiyle bağdaşmaktadır" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

"Biz dünyanın en gözde ve en zorlu coğrafyasında yaşayan bir milletiz. Ne tarihimizi, ne coğrafyamızı ne de kimyamızı değiştirme isteğine sahibiz. Daha müreffeh, daha güçlü Türkiye'yi inşa etmek elimizdedir.

Dünyanın, ülkemizin ve milletimizin yaşadığı sorunları bilmeden partimizi anlamanın mümkün olmadığı açıktır. MHP'nin tarihi köklerini değerlendirmekte güçlük çeken varsa, milliyetçilerin olmadığı bir Türkiye'nin son 1,5 asrını tahayyül etmeleridir. Milliyetçiler olmasaydı, yeni devlet nasıl ortaya çıkardı? Bugün bol keseden sallayan, laçka siyasetçilerin bunlara verecek cevabı var mıdır?

Herkesin kabul etmesi gereken husus şudur; MHP, Türkiye'nin lehine ve yararına olmadığı her teşebbüs karşısında tek başına da kalsa sonuna kadar direnmiştir. Bundan sonra da devam edecektir. Türkiye üzerinde plan yapanlar, milletin vermediği yetkiyi almak için kuyrukta bekleyenler, dış güçlerden namertçe medet umanlar; alayınızı uyarıyorum. Girdiğiniz yolun sonu uçurumdur.

Türk milletinin hassasiyetleriyle oynamak hiç kimseye bir fayda sağlamayacaktır. Türkiye düşmanlarının dolduruşuna gelip, maşalık görevine talip olanlar mahşeri vicdan önünde sonuna kadar hesap verecektir. 21. yüzyılın rotasını çizmek, geçmiş yüzyıldan sonuçlar çıkarmak sorumlu, ahlaklı fikir ve siyaset adamlarının marifetidir. Bu marifet MHP'de vardır, Cumhur İttifakı'nda mahfuzdur.

MUHALEFETİN GÖRÜŞMELERİ

MHP ve AK Parti dışındaki partiler, Türk siyasetindeki çürümenin yegane failleridir. Ne dedikleri bellidir ne duruşları berraktır. Türkiye gittikçe ağırlaşan bir siyaset sorununun tüm emarelerine muhataptır. Sorumsuz beyanlar, hazırlıksız teklifler, ani kopuşlar, kısır kavgalar, derin çatlaklar, gayrimeşru emeller demokrasi kültürümüz açısından kaygı vericidir. Paçaları tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşmaları, birbirlerine gidip gelmeleri bugünlerde oldukça sıklaştı. Merak ediyoruz, bayram değil seyran değil bunların kulağına ne fısıldandı da yollara düştüler. Siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir.

'CHP, HDP'YE SOSYAL MESAFE KOYDU'

CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiği gözümüzden kaçmamıştır. Basın toplantısı CHP kurnazlığı nedeniyle yapılmamıştır. CHP Genel Başkanı, HDP'ye karşı siyasi koronadan dolayı sosyal mesafe koymuştur. Bu ne yaman çelişkidir. İçeride can ciğer, dışarıda ne sen tanı beni ne ben seni. CHP ile HDP kimi kandıracaklarını zannediyorlar?

MHP ve AK Parti dışındaki partiler Türk siyasetinde çölleşme, hatta çürümenin failleridir. Bunların akılları kiralıktır. Ne dedikleri bellidir, ne duruşları berraktır. Siyasete hakim olan dağınıklıklar, ani kopuşlar, derin çatlaklar, gün aşırı değişen ilişkiler, demokrasi kültürümüz açısından endişe vericidir. Mlum partilerin tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşmaları, kameralar karşısında zoraki gülümsemeleri oldukça sıklaştı. Bayram değil, seyran değil, kulaklarına kim ne fısıldadı da bunlar yola düştüler? Siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir. CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiği ve sonrasındaki sisli ve sinsi manzara gözümüzden kaçmamıştır. Aşina olduğumuz görüşme sonrası ortak basın toplantısı CHP'nin kurnazlığı ile yapılamamıştır. Bu ne yaman çelişki, nasıl bir ittifak ortaklığıdır? İçeride can ciğer kuzu sarması, dışarıda ne sen beni tanı ne ben seni! Madem basının, milletin karşısına çıkma cesaretiniz yok, nasıl görüşüyorsunuz! O zaman neden yürek yemiş gibi konuşuyorsunuz! Birbirinin yanında duramayanlara Türkiye emanet edilir mi? Türkiye bu orta oyununa izin verir mi? Çıkın sahneye de boyunuzu görelim, kaç kilo olduğunuzu görelim!

'CHP İLE HDP'Yİ AYIRT ETMEKTE ZORLANDIĞIMIZIN ALTINI ÇİZMEK İSTİYORUM'

Allah'a şükür ki, bizim saklanacak, hiçbir zaafımız yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız ile ihtiyaç hasıl olduğunda görüşür, fikirlerimizi paylaşırız. Aramızda ihtilaf yok, utanacak bir konumuz yok, pazarlık yok. CHP Genel Başkanı şeffaf olmalıdır. PKK ile arasına duvar örmelidir. CHP'nin HDP ile görüşmesi, PKK ile teması demektir. Zillet ittifakının görünmeyen ortakları, PKK'dır, Soros'tur, faiz lobisidir. CHP ile HDP'yi ayırt etmekte zorlandığımızın altını çizmek istiyorum.

'İZMİR'DE ÖZERK BİR YÖNETİM Mİ KURULDU?'

CHP Genel Başkanı geçen hafta İzmir'deki konuşma ile HDP'yi temsil ettiğini gıyaben de olsa ispatlamıştır. Uluslararası piyasaların İzmir belediyesine daha düşük faizle kredi verdiklerini söyleyerek cahil siyaset kavramına yeni bir boyut eklemiştir. Hazinenin tahvil ihracı ile uluslararası kuruluşlardan proje kredi sağlanması konusundaki ayrımı bilmediği ya da çarpıttığı ortaya çıkmıştır. Kılıçdaroğlu'nun ekonomiden anladığı buysa vay milletimizin haline. Bunlar martın sonuna bahar diyorlardı, kastettikleri meğerse karakışmış. İzmir Büyükşehir Belediyesi devlet içinde devlet değildir. Devlet tektir. Bu devlet Türkiye Cumhuriyeti'dir. Belediye dış finansman kullanacaksa bunun izin mercii Hazine ve Maliye Bakanlığı'dır. İzmir'de özerk bir yönetim kuruldu da bizim haberimiz mi olmadı? CHP'li belediye başkanları belediye işlerinden başka her şeye burunlarını sokmaktadır. Kimisi 2023 yılında iktidar değişikliği olacak der, kimisi rektörlere mektup yazar. Bu devran bu şekilde ilerlemeyecek. Demokratik hesaplaşma döneminde kimin alnı ak milletimizin hakemliğinde herkes görecek.

'BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NE YAPILAN REKTÖR ATAMASINA İTİRAZ EDENLER MARJİNAL ÖRGÜTLERDİR'

Boğaziçi Üniversitesi'ne ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin ana dinamiği marjinal örgütlerdir. Bir öğrencinin DHKP-C'li ile ne işi olur? Bir gencimizin yasadışı sol örgütlerin yuvalandığı hücre evleri ile ne bağı olacaktır? Rektör atanması yasal olabilir ama demokratik değil diyenler, kendi fikir ve düşüncenizden başka her görüşe hazımsızlık göstermeniz demokrasinin neresiyle bağdaşmaktadır. Katil polis demek, polis otolarını taşlamak, ifade ve düşünce hürriyetinin neresine sığmaktadır. Gözaltına alınanlardan 101'inin Boğaziçi Üniversitesi ile ilişiği yoktur. Evlatlarını üniversiteye gönderen muhterem analarımız, çocuğunuz bu örgütlerin eline düşerse bundan memnun olur musunuz? Polislerle çatışmalarından mutluluk duyar mısınız?

Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'nin evlatlarını serbest bırakın' diyor. Başkalarının sırtından kurban kesmesi kolay. Çağrımı tekrarlıyorum. Evlatlarınıza sahip çıkın. Ne Kılıçdaroğlu'nun eline, ne de onun bunun keyfine bırakmayın. Öğrenci başka terörist başkadır.

Öğrencilerin haklı isteklerine kulak vermek elbette görevimizdir. Terörle irtibat ve iltisaklı olan öğrenci değil, suçludur. Öğrenci olmayanlar ne arıyor üniversite kapalarında? Devlet buna izin mi versin?

Kalabalığı toplayıp sabah ilk gelen, üniversitelerde derebeylik mi ilan etsin? Kılıçdaroğlu, 'öğrenciler ne yaptı?' diyor. Toplantı anayasal haklarıdır diyor. Kılıçdaroğlu, ekonomiden anlamadığı gibi anayasayı da zahmet edip okumamış. Anayasada bu hakkın hangi hallerde sınırlandırılacağı bellidir. 14. Madde, kötüye kullanılmaması ile ilgili kuralları anlatmaktadır; "Hiçbiri, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmayı, demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz."

'BUNU DESTEKLEYEN KİM VARSA, ALÇAK VE HAİN PROJENİN FİGURANIDIR'

Buradan bir halk hareketi çıkar mı diye bekleyen, bunu destekleyen kim varsa, alçak ve hain bir projenin figüranıdır.

İstanbul'da sokağa çıkan HDP milletvekillerinin eğitim ile, üniversite ile ne ilgisi var. ABD, AB ve BM'nin açıklamaları iç işlerimize müdahaledir. Gösterdiğimiz haklı tepkiler, terör örgütlerine yönelik sözlerimiz, okyanus ötesinden cevaplanıyor. Biz teröristlere yükleniyoruz, dijital faşizm oklarını bize yöneltiyor. Geçen hafta Twitter bazı paylaşımlarıma sansür uyguladı. Demek ki çok doğru yoldayız. Varsın kısıtlasınlar, isterse bütün mesajlarımı kaldırsınlar. Twitter'dan beğenmediği mesajımı tekrarlamakta fayda mülahaza ediyorum; Sırtlarını ajanlara, zalimlere dayamış olanlar evlat değil, başı ezilmesi gereken yılanlardır.

'ANAYASALAR YENİDEN YAZILMAYACAK METİNLER DEĞİLDİR'

Yeni bir anayasa milletimize kazandırılmalıdır. Cumhur İttifakı olarak ilke birlikteliğimiz çok nettir. Anayasa yazılmasını 'ikinci cumhuriyet' olarak nitelendirenlerin ciddiye alınacak yanları olamayacaktır. 2 Şubat 2021'de yaptığımız yazılı açıklamamızla, yeni anayasa çalışmalarımıza bakışımız kamuoyu ile paylaşılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz de verimli geçmiştir. Anayasalar yeniden yazılamayacak metinler değildir. Toplumun, değerlerinin, çağın, zamanın yönüne uygun olarak anayasaların yeniden yazılması doğaldır. Gelişmeler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni anayasanın mecburiyet olduğunu göstermektedir. Her parti yeni bir anayasadan bahsediyor, o zaman bütün partiler anayasanın ilk 4 maddesine bağlı olarak, bir araya gelmelidir. MHP yeni anayasa yazım sürecine vardır."

mhp grup toplantısı