Bahçeli'den Halk TV, CHP ve Özel'e 'Sinan Ateş' tehditleri: Ayağınızı denk alın

Bahçeli'den Halk TV, CHP ve Özel'e 'Sinan Ateş' tehditleri: Ayağınızı denk alın
MHP lideri Bahçeli, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili açıklamalar nedeniyle, Halk TV, CHP ve Özgür Özel'i hedef aldı: "Ayağınızı denk alın. Özgür Özel sana diyorum. İddiaların aynen şahsın gibi çürüktür. Dört soytarı muhabirle MHP'yi sorgulatmam."

Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sinan Ateş cinayetinde MHP yöneticilerinin rolünü ortaya koyan haber ve açıklamalara ateş püskürdü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Halk TV'yi hedef gösteren Bahçeli, "Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz. Kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar koparırız" ifadelerini kullandı.

bahceli.jpg

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

'CUMHUR İTTİFAKI'NI YAŞATACAĞIZ'

"Sakın ola Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkeleri üzerinde tahribatla oynamaya heves edilmesin. Sahte ve sanal gündemlere kaptıracak yakamız yoktur. Saklanıp sinecek korkak bir meşrep bizde yok. Şansınız denemek isteyen varsa buyursun gelsin. İç cephemizi hedef alanlar iyi duysun. Cumhur İttifakı'nı yaşatacağız. Bizde sosyal medya suikastlerine boyun eğecek fıtrat yoktur. Birliğimiz ve beraberliğimiz devam edecek. Devşirilmiş ve 'DEM'lenmiş fosillere meydanı boş bırakmayacağız."

'İSRAİL'İN SABOTAJLARI TÜRKİYE'YE MESAJ'

İsrail Gazze ve Batı Şeria'da sistematik zorbalıklarına devam ederken aynı zamanda Yemen, Lübnan ve Suriye'ye bomba yağdırmaktadır. Gazze'deki yardım çağrılarını duyacak Türkiye ve birkaç ülke dışında irade yoktur. Savaşın yaşanması için daha neyin olması beklenmektedir. Hala farklı argümanlarla aleni savaş ortamını saptırmanın anlamı yoktur. Savaş çıkacağı kadar çıkmıştır. İsrail kontrolden çıkan haydut devlet örneğinin son sürümüdür. Netanyahu ise nefret dehlizinde katlettiği masum bedellerin üzerine basa basa ikbal ve ikmal kaygısını telafi çabasına girmiştir.

Savaşın bir konsept dahilinde ve stratejik olarak yaygınlaştırılmasının sadece Ortadoğu ile sınırlı kalacağını düşünenler yanılmakta ve yanlış hesap içerisindedir. Sürek avı etki alanını genişleterek neredeyse vatanımızın sınırlarına dayanacaktır. İsrail'in sabotajlarının Türkiye'ye mesaj olduğunu inkar etmek söz konusu değildir. Reisi'nin, Haniye'nin, Nasrallah'ın ölümleri birbirleri ile bağlantılı ve vahim olaylardır. Küresel güçler Ortadoğu'ya darbe indirmektedir. BM'nin acilen devreye girip müdahale etmesini bırakın bu takati bile yoktur.

Netanyahu kürsüye çıkmadan önce Nasrallah'ın infaz emrini veren cani, döktüğü kanlara BM Genel Kurulu'nu alet edecek kadar pervasız, fütursuz ve küstahtır. BM Güvenlik Konseyi'ndeki daimi üyelerin veto yetkisi, tarihsel sürece bakıldığında karar alma mekanizmalarını neredeyse her krizde sınırlandırmış olması, bu yetkinin kaldırılması ya da sınırlandırılması gerekliliği dünya genelinde kabul görmesiyle sonuçlanmıştır.

BMGK yapısı yeniden reforme edilmelidir, İsrail saldırıları karşısında 3 maymunu oynayanların, soykırıma seyirci kalanların neyi önereceği hükmünü kaybetmiştir. Alternatif dünya birliği konusunda çalışmalar hızlanmalıdır. Dünya 5 ülkenin ağzına bakmaktan kurtulmalıdır.

'NE ÜLKÜ OCAKLARI'NI NE MHP'Yİ ÇİĞNETMEM'

Ne kadar Türkiye karşıtı, layusel, laçka kim varsa hepsi bir olmuş, görülen bir cinayet davası münasebetiyle MHP ve dava arkadaşlarımızı şerefsizce suçlamaya başlamıştır.

CHP'nin Genel Başkanının bir avuç MHP düşmanı ile adliye kapılarında düşüp kalkması tek kelime ile yüzsüzlüktür. Bazı parti genel başkanları, kifayetsiz muhabirler ayak üstü mahkeme kurup savcı ve hakim rolüne soyunup arkadaşlarımızı yargılamaya girişmiştir. Azmettirici ve katil arayanlar, timsah gözyaşları ile sabrımızı sınayanlar önce aynaya bakacaklar, şeref ve haysiyetleri el verdiği ölçüde konuşacaklar.

MHP, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen malum davanın duruşmalarını dikkatle takip etmektedir. MHP'ye organize Pensilvanya operasyonu çekenlere ne Ülkü Ocakları'nı ne MHP'yi çiğnetmem. Alayını birden heyecanla beklerim.

Özgür Özel sana diyorum. İddiaların aynen şahsın gibi çürüktür. Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan, güya ve gıyaben hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda da katlanacaklar, camiamız bu rezillere hakkını hiçbir zaman helal etmeyecektir. Siyasi kışkırtmanın figüranı olmak bir hanımefendiye yakışmayacaktır.

Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz. Kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar koparırız. Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda katlanacaktır.

Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabirle MHP'yi sorgulayamazsınız, sorgulatmayız.

NE OLMUŞTU?

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, Ateş'in ölümüyle ilgili hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden tutuklu 22'si hakkında iddianame düzenlenerek dava açıldı. Haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen 17 kişi hakkında soruşturmanın ayrı dosya üzerinden sürmesine karar verilmişti.

Şüpheli Eray Özyağcı'nın olayda kullandığı tabancanın ele geçirilemediği; ancak olay yerinde tabancaya ait boş mermi kovanlarının bulunduğu belirtiliyor.

Olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olarak görev yapan şüpheli Mustafa Ensar Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ederek şüpheli Tolgahan Demirbaş'a verdiği, bu yüzden "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma" suçunu işlediği iddia ediliyor.

Sanık Eray Özyağcı, polise ve savcılığa verdiği ifadesini değiştirerek, kendisini Doğukan Çep’in azmettirdiğini söyledi. Özyağcı, kendisinden ifade alan savcıların, cinayeti siyasi bir amaçla işlenmiş gibi göstermek için baskı kurduklarını iddia etti.

Davanın 19 Temmuz’daki duruşmasında savcı, esas hakkındaki mütalaasını sundu.

Sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın “suça azmettiren” sıfatında olduğunu bildiren savcı, Çep ve Demirbaş'ın, Ateş'e yönelik “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmesini istedi.

'ULVİ YÖNTER, SEMİH YALÇIN, OLCAY KILAVUZ, AHMET YILDIRIM OĞLUMUN KATİLİ'

Cinayetle ilgili Semih Yalçın, Ulvi Yönter'in de aralarında bulunduğu MHP yöneticileri azmettirmekle suçlandı.

Davanın dün görülen duruşmasında Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, "Katiller sadece burada oturanlar değil, azmettiriciler en tepede. İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın davaya girmesini istiyoruz" dedi.

Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş de, "Oğlumun katilleri MHP'de. Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım oğlumun katili. Bunlar öldürttü oğlumu. Oğlumun katillerini Devlet Bahçeli söylesin. Ondan habersiz nefes alınmıyor" dedi.

ÖZEL: O İKİSİ

Duruşmayı izleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, "Buradaki 3-5 torbacı katile ceza verip esas azmettiricileri gerekli cezayı alıp kamu vicdanında cezalandırmazsanız bu iş olmaz. Katiller içeriye gidince adalet tecelli edecek. Hangisi o ikisi o ikisi" sözleriyle MHP Genel Başkan Yardımcıları Yönter ve Yalçın'ı işaret etti.

TETİKÇİDEN GAZETECİLERE 'TETİK' İŞARETİ

Dünkü duruşmada tetikçi Eray Özyağcı salondan çıkarken gazeteciler Murat Ağırel, Timur Soykan ve Barış Pehlivan’a eliyle tetik işareti yaparak, "DHKP-C’liler sizinle görüşeceğiz" sözleriyle tehdit etti. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar