Bakırhan'dan tokalaşma yorumu: Olması gereken bir tabloydu, toplumsal barışı sağlayacak her adımı destekleriz

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli'nin Genel Kurul'da kendileri ile tokalaşmasını yorumladı: 'Şaşırmış olabilirsiniz, haklısınız. Olması gereken bir tabloydu. Toplumsal barışı sağlayacak her adımı destekleriz.

Artı Gerçek - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün TBMM’nin açılışında kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile tokalaşması ve sonrasında “Dünyada barışı isterken, kendi ülkemizde barışı sağlamamız lazım” açıklaması Bakırhan'a soruldu. "Meclis çatısı altında olması gereken bir tabloydu. Siz de haklısınız. Müzakere ve diyalog zemini olmadığı için herkes şaşırmış olabilir. Meclisin asıl görevlerinden birisi budur." diyen Bakırhan, devamında şunları söyledi:

'ANORMAL BİR DURUM YOK'

"Halklar bizi buraya niye seçip gönderdiler? Türkiye temel meselelerini konuşup çözüm yolları üretmek için Türkiye Türkiye'de her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var. Sayın Bahçeli'nin gelmesi de gayet normaldi, anormal bir durum yok. Türkiye'de toplumsal barışı savunan, ülkeyi refaha ve huzura kavuşturacak olan her her adımını desteklemeye hazır olduğumuzu zaten söylemiştik."

Bakırhan, Bahçeli'nin "ülkemizde barışı sağlamamız lazım” sözleri ile ilgili gelen soruya da şu cevabı verdi:

"Yani sadece tokalaşmaktan yeni bir süreç çıkar mı bilmiyorum ama Türkiye'nin bir toplumsal barışa ihtiyacı olduğu konusu doğru. Bizim de Meclis'te iktidar başta olmak üzere bütün siyasi partilerle bu toplumsal barışı örecek söylem için adım atmamız gerektiğini belirtmek istiyorum."

SAKIK O ANLARI ANLATTI

Bahçeli, DEM Parti sıralarına giderek Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ile tokalaşırken Sırrı Sakık’ın tokalaşma sırasında arka sıralardan yanlarına gitmesi sosyal medyada tartışmalara neden oldu. Bakırhan'ın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sakık o an yaşananları anlattı. Sakık, “Sayın Bakırhan’ın arkasında oturuyorduk. Bahçeli grubumuzun önüne geldiğinde yanı başında Grup Başkanvekili vardı. Erkan bey yıllardır tanıdığımız bir arkadaşımız ve önemli bir beyin ameliyatı geçirmişti. Ben kendisine geçmiş olsun dileklerimi ilettim” dedi.

Geçmiş olsun dileklerini ilettiği esnada Bahçeli’nin kendisine ve Pervin Buldan’a selam verdiğini söyleyen Sakık, Bahçeli’nin elini uzatması üzerine selamlaştıklarını aktardı. Sakık, “Bunu abartmaya gerek yok. Biz büyük mücadelelerden geliyoruz. Aslında parlamentoda olması gereken de bu” dedi.

'BAHÇELİ YENİ BİR DÖNEM DEDİ, PARLAMENTONUN GÖREVİ BARIŞI İNŞA ETMEKTİR'

Parlamentonun büyük kavgalara tanıklık ettiğini aktaran Sakık, “Sayın Bahçeli, dün bu noktada Türkiye'nin barışa ihtiyacı var, dünyada barış, bir yeni bir dönem diyor. Parlamentonun görevi de barışı inşa etmelidir. Bunu yapabilirsek biz parlamentoda görevimizi yapmış oluruz ama troller bu işi biraz abartarak arkadan koşarak geldi. Böyle bir şey yok. Ben parlamento ilk geldiğimde de Sayın Bahçeli parlamentoyu yönetiyordu. Geçmişten gelen bir hukukumuz var. Ve bu parlamento bu hukuku büyütmeli” dedi.

‘CUMHURİYETİN DEMOKRATİKLEŞMESİ LAZIM’

“Eğer yeni bir anayasa, yeni bir toplumsal sözleşmeden de bahsediyorsak burada bütün partilerin Burada bütün siyasi aktörlerin, 600 milletvekilin bir barış dilini ve bir uzlaşı dilini yakalamaları lazım” diyen Sakık, şu açıklamalarda bulundu:

“Biz hep söylüyoruz bu cumhuriyetin bir an önce demokratikleşmesi lazım. Ortak bir vatanı inşa edeceksek, birbirimizin kimliğine, kültürüne saygı duymalıyız. Kürt sorunu böyle çözülür. Bugün bakın yaşanan bütün sıkıntıların Kürt sorunun barışı bir şekilde çözülmediğinin göstergesi. Eğer bugün Soma'dan işçiler ta Meclis’in kapısına kadar geliyorsa, bugün eğer eğitim emekçileri sokaktaysa, herkes açız ve yoksuluz diyorsa biz sorunlarımızı çözemediğimiz için parlamentoda büyük kavgaların dışında hiçbir şey yapmadığımız için bu halka karşı büyük günahlar işliyoruz. Yeni bir süreç başlSakı.KÜRT Yeni bir anayasa sürecinde de bütün kimliklerin hayat bulduğu, bütün inançların hayat bulduğu bir ülkeyi ikinci yüzyılda Türkiye halklarına armağan ederiz.”

Öne Çıkanlar