Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz

Diyarbakır'da 'Barış için özgürlük' mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın barışın yol haritasını hazırladığını belirtti. Bakırhan, "12 metrekarede müzakere olmaz. Öcalan’ın Amed halkıyla buluşmasını sağlayın" dedi.

Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Partisi) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) öncülüğünde Diyarbakır'da 'Barış için özgürlük' mitingi düzenledi. Kürt meselesinin demokratik çözümü, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ve barışın toplumsallaştırılması amacıyla düzenlenen miting Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde bulunan İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirildi.

KADINLAR MİTİNG ALANINA YÜRÜDÜ

Kadınlar, Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde kortej halinde miting alanına yürüdü. 'Jin, jiyan azadî' (kadın, yaşam, özgürlük) pankartının açıldığı yürüyüşte, 'jin, jiyan, azadi' sloganları atılıdı. Miting alanında halaylar çekildi.

Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz - Resim : 1
Caption

EMEKLİNİN MAAŞ İSYANI: ARTIK YETER DİYORUZ, BARIŞ İSTİYORUZ

Miting alanına yürüyen bir emekli iktidarın ekonomi politikalarına tepki gösterdi, barış ve kardeşlik istediklerini söyledi. Yüzde 50 engelli olduğunu söyleyen emekli, "Kiralar ne kadar olmuş. Artık yeter diyoruz. Ben bir emekliyim, yüzde 50 engelliyim. 14 bin 500 TL ile ne yapabilirim? Ne yapabilirim bana veriyor 14 bin 500. Bak yüzde 50 engelim var benim, iş yapamıyorum.Biz barış istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Bir arada yaşamak istiyoruz" dedi.

Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz - Resim : 2
TJA aktivisti Çağlar Demirel

DEMİREL: KÜRT KADINLARI BARIŞ İSTİYOR

Miting, DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin'in halkı selamlamasıyla başladı. TJA aktivisti ve eski milletvekili Çağlar Demirel, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması gerektiğini belirterek, "Ortadoğu’da her gün kadınlar katlediliyor. Ulus devletler ve egemenler erken egemen zihniyetle her gün kadınları katlediyor. Ama biz Kürt kadınlar barış ve özgürlük için her yerde her alanda 'Jin, jiyan, azadi' ile haykırıyoruz. Bu savaşta gazetecilerin katledilmesini de kınıyoruz. Rojava’nın statüsü verilmelidir. Rojava kadın devrimidir. Her daim barış için rolümüzü oynuyoruz. TJA barış için öncülük etmektedir. Her yerde Kürt kadın birliği ve halkların birliği için mücadele etmektedir. Amed halkı ve Kürt kadınları diyoruz ki demokrasi ve özgürlük istiyoruz" dedi.

Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz - Resim : 3
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar

ÇİĞDEM KILIÇGÜN UÇAR: BARIŞ DEMOKRATİK BİR GELECEĞİ İNŞA ETMEKTİR

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Özgürlük mücadelesi meşale gibi taşıyan kadınlar, demokratik gelecek için yollara düşen gençler, sevgili annelerimiz hepinizi selamlıyorum” diyerek sözlerine başladı. Öldürülen gazeteci Aziz Köylüoğlu’nu anan Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Taşıdığı hakikat, özgür basın emekçilerinin kaleminde, kamerasında, dilinde, her zaman canlı yaşandı. Aziz Köylüoğlu'nu katlederek mücadeleyi bitireceklerini sananalar; binlerce Nazım, Cihan, Aziz var. Barışı inşa etmenin zorluklarını en çok Kürt halkı yaşıyor. Barışın zorluğu kadar getirilerini konuşma zamanıdır. Barış demokratik bir geleceği birlikte inşa etmektir. Yıllardır kimliğimiz, mücadelemiz, dilimiz, inancımız, özürlüğümüz, dalga dalga dünya da örnek oldu. Yaşadığımız coğrafya demokrasiyle buluşsun diye, kadınlar katledilmesin diye, emekçiler intihara başvurmasın diye, Kürdistan ve dünyada çocuklar katledilmesin diye. Bir ülkeyi yönetme ehliyeti demokrasi, barış, adalet ister. Kim veriyor bunun mücadelesini? En çok ihtiyaç duyanlar. Bu sessizlikte, bu ülkenin demokrasiyle buluşması için, özgürlüğün mümkün olduğunu haykıran kim var?" diye konuştu.

'HİÇBİR KOLTUK, İKTİDAR BARIŞTAN DAHA KIYMETLİ DEĞİLDİR'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması gerektiğini söyleyen Uçar, "Barışı istemeyenler değil, barışı isteyenleri dinlemek zorundayız. Barış için emek verenleri dinlemek zorundayız. Gün sessizlik günü değildir. Gün kendi koltuğunu koruma gündü değildir. Hiçbir koltuk, iktidar Kürt halkının mücadelesini verdiği demokrasiden, barıştan daha kıymetli değildir” ifadelerini kullandı.

'BARIŞI HEP BERABER İNŞA EDELİM'

Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Barışın cemresini yaşatan Rojava, barışın, demokrasinin cemresi olan Rojava niye bu ülke için bir tehdit? Suriye’de yaşayan halklar Rojava’daki statüden rahatsız değilken, neyden rahatsız oluyorsunuz? Egemen güçler halklara bölen haritalar çiziyor. Rojava ne yaptı? Rojava’da kadınların öncülüğünde, özgürlüğün, demokrasinin haritası çizildi. Elbette Rojava’yı savunacağız. Bu ülkenin savaştan çektiği acıları bütün Türkiye yakından yaşıyor. Türkiye’de derinleşen politika umutsuzluğa neden oluyor. 26 yıllı tecride, kimliksizleştirmeye rağmen var bir umut. Sayın Öcalan gerekli adımları atmaya hazır olduğunu ifade etti. 15 Şubat’ta umut hakkını uygulayın, Ortadoğu halklarının özlemle beklediği barışı hep birlikte inşa edelim. Umut hakkının hukukta yeri var. Kimse savaşın sözünü, olmazın sözünü kurmasın. Barışın karşısında savaşı seçenek olarak dayatanlar kaybettiler. Ne koltukları ne de isimleri kaldı. Bu yeni dönemde açığa çıkan fırsat dünyaya alternetif sistem sunan bu barış umudunu, sadece Kürt halkının, Sayın Öcalan'ın omuzuna yıkmak bu fırsatı kaçırmak demektir. Geçirdiğimiz yüzyılı hep birlikte değiştirebiliriz. Türkiye’deki antidemokratik uygulamalara, kadın düşmanı politikalara, ekonomik krize çare var diyen herkesin, Kürt soruna karşı sessizliği kabul edilemez."

'KÜRT HALKININ İRADESİ BARIŞLA ÇÖZÜMLE BULUŞMAK İSTİYOR'

Kılıçgün, "Bu ülkede sınırların, dillerin yasaklandığı bir ülkeye evet diyen kimse kalmadı. Ortadoğu’da reklamını yaptığınız, başka çaresi yok dediğiniz ulus devletler tek tek çözüldü. Ülkeyi çölleştirmek isteyenlere sesleniyoruz: Bu ülkenin çoğulcu kimliğini taşıyan Kürt halkına kulak verin. Kürt halkı kimsenin hakkını çalmıyor, kendinden alınanı, çalınanı istiyor. Kimsenin hakkında gözümüz yok. Muhalefetin cesaretsizliğine kurban edilecek bir zaman diliminde değiliz. Kürt halkının iradesi barışla demokratik çözümle buluşmak istiyor. O yüzden sayın Öcalan’ın özgürlüğünü ertelemeyin. Barışın tesis olduğu yeni bir yüz yılı birlikte inşa edelim. Sayın Öcalan mesajlarıyla birlikte her zaman aramızdaydı. Şimdi bunların hayata geçirme zamanı" dedi.

BARIŞ ANNESİ KIRAN: GELİN EL ELE VERELİM BARIŞI GETİRELİM

Barış Anneleri adına konuşma yapan Havva Rabia Kıran, “Herkes ayağa kalkmalı ve barış istemelidir. Biz Barış Anneleri olarak 25 yıldır barış istiyoruz. Asker, polis, gerilla ölümü istemiyoruz dedik. Annelerin gözyaşlarının rengi farklı değildir. Bizim bir canımız var o canımız da Kürt halkının özgürlüğüne feda olsun. Bugün çocuklarını kaybedenler, toprağa verenler barışı haykırıyor. Onların ailelerine yine çağrıda bulunuyoruz: Gelin ele ele verelim barışı getirelim. Dünya halkları için, bugün canlarını verenler biliyor ki savaşta başarı yoktur. Barış güvenliktir. Bu annelerin gözyaşlarını görecekler. Anneler tabutlara sarıldı, parçalanmış bedenlere sarıldı. Tüm dünya üzerinde durmalı ve Barış Annelerinin barış talebine kulak vermelidir. İran devletine de çağrı yapıyorum. Kendine İslam ülkesiyim diyorsun ama idam sehpalarında insanları katlediyorsun. Sen İslam’dan hiçbir şey anlamamışsın. Ellerinizi insanların boynundan çekin. Artık yeter" diye konuştu.

Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz - Resim : 4

Barış Annesi Havva Kıran

BARZANİ'YE ÇAĞRI: SEN DE BARIŞ İÇİN ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOY

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani’ye seslenen Kıran, "Sayın Barzani’ye de çağrımız; sen de bu barış için ellerini taşın altına koy. Kardeşinin elini tut. Aynı kanı taşıyoruz. Başka bir davamız yoktur birlikten başka. Birlikte yaşamdan başka bir şey istemiyoruz. Bu meydanda insanların bedenleri parçalandı. Bu meydan bundan sonra barış meydanıdır. Biz ekmeksiz, susuz kalabiliriz ancak özgürlük olmadan yaşayamayız. Canımız barışa feda olsun. Yaşasın Kürt halkı" dedi.

Bakırhan: 12 metrekarede müzakere olmaz - Resim : 5
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan

BAKIRHAN: SİZLERİ YOK SAYANLAR İMRALI'NIN KAPISINI ÇALDI

İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere değinen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Vedat Aydın’ın yoldaşları, direnişin, mücadelenin, duruşun başkenti sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Sizin vazgeçmeyen, direnen, mücadele eden duruşunuz karşısında saygıyla eğiliyorum. Sizler öyle bir mücadele sahibisiniz ki sizi reddeden, inkâr eden, yok sayanlar yeniden yine İmralı kapılarını açarak Sayın Öcalan ile görüşmeye başladılar. Bu görüşmenin mimarı sizlersiniz, bu eser sizlerindir. Tekrar Kürt meselesinin Türkiye’de tartışılmasını sağlayan siz değerli halkımızsınız. Onun için sizlerle ne kadar gurur duysak yeridir. İnşallah bugüne kadar mücadele eden, direnen, kimliğine, onuruna, diline sahip çıkan siz Amedliler, Batmanlılar, Siirtliler, Kürdistan coğrafyasında yaşayan Kürtler bu saatten sonra onurlu bir barış için, diyalog için, müzakere için de dün olduğu gibi bugün de bu sürece sahip çıkarak Türkiye’de demokratik eşitlikçi bir zeminin oluşmasına katkı sunacaksınız" diye konuştu.

'SAYIN ÖCALAN BARIŞIN YOL HARİTASINI HAZIRLIYOR'

Tarihi bir süreçten geçtiklerini dile getiren Bakırhan, "Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Tekçi, mezhepçi rejimlerin farklılıkları yok sayan, farklı kimlikleri ötekileştiren, tarih sahnesinden iten otoriter rejimler birer birer çöküyor. Ortadoğu’daki kaos, kriz ve çatışmanın ortasında en güvenli şey kapsayıcı olmaktır, farklılıkları kabul etmektir, ötekileştirmemektir. İnançların kimliklerin kendi farklılığıyla adil ve eşit bir zeminde yaşamasını sağlamaktır. Sayın Öcalan ne yapıyor? Tam da bunu yapıyor. Amed özgür olsun, Amed’in iradesine kayyım atanmasın, Siirt’in koçerleri kendi kimliği ve yaşam biçimiyle özgürce yaşasın diye bir yol haritası hazırlıyor. Sayın Öcalan barışın yol haritasını hazırlıyor. Onurlu bir mücadelenin yol haritasını hazırlıyor. Sayın Öcalan sadece Kürtlere değil, Türkiye’de yaşayan bütün etnik ve inanç gruplarının eşit olmasının yol haritasını hazırlıyor. Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye demokratik olsun. Sayın Öcalan istiyor ki Kürt özgürce ana dilini konuşsun, anadili ile eğitim görsün. Sayın Öcalan istiyor ki Kürt halkının seçmiş olduğu iradeye kayyım atanmasın, gasp edilmesin. Amedi, Amedin iradesi yönetsin Batman’ı Batman'ın iradesi, Siirt'i Sirt’in iradesi yönetsin" dedi.

'SAYIN ÖCALAN BARIŞI SAĞLAYIP TÜRKİYE'NİN ORTADOĞU'DA GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLMASINI İSTİYOR'

Bakırkan, şöyle devam etti:

"Değerli halkımız biliyorum tereddütleriniz var, kuşkularınız var. Çok zulüm gördünüz, çok baskı gördünüz bu tartışma sürecine de tereddütlü yaklaşmanız gayet normaldir. Emin olun bulunduğumuz bu meydanda bu surların dili olsaydı Amed halkının yaşadığı zulümleri baskıyı anlatmaya kelimeler yetmezdi. İşte siz faili meçhullere katliamlara yok saymalara rağmen bugün on binlerle bu alanda yine yeniden ve daha güçlü bir şekilde iradenize sahip çıkarak bu baskıcı rejime doğru olan yolu gösterdiniz. Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye barışını sağlayarak Ortadoğu’da güçlü bir ülke olsun. Türkiye barışını sağlayarak bölgede demokratik reformlarla örnek olsun. Sayın Öcalan istiyor ki savaşa çatışmaya ayrılan 3 trilyon dolar Siirt’in yoksuluna Batmanın emekçisine, Edirne’deki asgari ücretle çalışana, Ankara’daki emekliye harcansın. Sayın Öcalan kalkınmış demokratik refah içerisinde yaşayacağımız herkesin kendi kimliği ile özgürce yaşayacağı bir yol haritası hazırlıyor. Şimdi sizlere soruyorum sizler Sayın Öcalan’ın yanında mısınız?”

'KÜRTLER MASADA KANDIRILACAK BİR DURUMDA DEĞİL'

Bakırhan, “Emin olun sizin bu gür sesiniz, sizin bize güç veren sesiniz, birliğiniz, görüntünüz önümüzdeki günlerde bizlere hepimize layık bir barış sürecine evrilecektir. Merak etmeyin, korkmayın. Kürtler yüz yıl önceki Kürtler değil. Kürtler masada kandırılacak bir durumda değil. Kürtler Türkiye'nin bölgenin en dinamik, en güçlü, en örgütlü halkıdır. Siz var oldukça hiç kimse ama hiç kimse bizleri kandıramaz. Siz güçlü olduğunuz müddetçe bizleri reddedenleri de bugün olduğu gibi çözüme müzakereye gelmek durumundadır. Onun için güçlü olun, inançlı olun, umutlu olun. Siz var oldukça kesinlikle sizlere layık, geçmişimize layık, bedellerimize layık bir süreç olacaktır" dedi.

'TÜRKİYE'YE ÖZGÜRLÜK ROJAVA'YA STATÜ'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın açıklaması beklenen mesaja değinen Bakırhan, "İnşallah yakın zamanda Sayın Öcalan’ın bizlerle, Türkiye halklarıyla paylaşacağı bu süreci hep birlikte göreceğiz. Evet biz çok şeyler yaşadık ama mücadelemizden vazgeçmedik. Biz çok şeyler gördük ama mücadele etmekten, barışı savunmaktan geri durmadık. Şimdi bizlere daha büyük bir görev düşüyor. Beraber olacak mıyız? Birlikte olacak mıyız? Genciyle, kadınıyla, Barış Annesiyle birlikte bu ülkeyi demokratikleştirecek miyiz? Rojava’da yaşayan Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar için statü talep etmeye devam edecek miyiz? Her ne kadar mevcut iktidar Kuzey ve Doğu Suriye’ye İHA’lar SİHA’lar gönderse de sizin oradaki kardeşleriniz, sizin oradaki soydaşlarınız, sizin oradaki yoldaşlarınız inşallah demokratik haklarını kazanacak, sizin burada onlar için ortaya koyduğunuz bu dayanışmayı unutmayacaklar. Türkiye’ye demokrasi Türkiye’ye özgürlük Rojava’ya statü demeye devam edecek miyiz?” diye konuştu.

BAKIRHAN'DAN ERDOĞAN'A: DİYARBAKIRLILARIN SESİNE KULAK VER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Bakırhan, "Sayın Recep Tayip Erdoğan geçen gün 'Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderidir' dedi. 'Diyarbakır’ın huzuru, Türkiye’nin huzurudur' dedi. Sizlere soruyorum ve Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Maden Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderi; Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzuru ise o zaman sayın Erdoğan bu meydanda toplanan Diyarbakırlıların dediğine kulak ver. Diyarbakır ne diyor? Barış diyor, Kuzey ve Doğu Suriye’ye statü diyor. Diyarbakır ne diyor? Sayın Öcalan’a özgürlük diyor. Diyarbakır ne diyor? Sayın Öcalan’ın açıklayacağı yol haritasının arkasındayım diyor. Diyarbakır adalet, eşitlik diyor, baskının ve zulmün son bulmasını istiyor. Sana katılıyoruz. Diyarbakır'ın huzuru Türkiye’nin huzurudur. Onun için burada huzuru sağlayacak adımların acilen atılması gerektiğini belirtmek istiyorum" dedi.

'BURADA ÇÖZÜM ROJAVA’DA SAVAŞ OLMAZ'

İktidarı eleştiren Bakırhan, "Mevcut iktidar burada çözüm Rojava'ya operasyon, SİHA, İHA demeye devam ediyor. Türkiye’de çözüm, Rojava'da savaş olmaz. Türkiye’de barış tartışmaları Rojava’da savaş planları olmaz. Türkiye’de barış olacaksa Rojava da bu kapsama alınmalı. Türkiye'de huzur olacaksa Türkiye Suriye’de Kürtlerin, Alevilerin, diğer halkların kardeşçe, eşitçe bir arada yaşadıkları bir rejimin oluşması için oyun bozucu değil oyun kurucu olmalıdır. Türkiye kendi tekçiliğin Suriye'ye ihraç etmek yerine, Suriye'yi Arap cumhuriyeti olarak değerlendirmek yerine demokrasi ihraç etmelidir. Demokratik Suriye demelidir. Suriye'nin bütün halkları inançların kapsayacak bir noktaya gelmesini sağlamalıdır" diye konuştu.

'12 METREKAREDE MÜZAKEREDE OLMAZ'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecride değinen Bakırhan, "12 metrekareye milyonlarca insanın yüreğini sığdıramazsınız. Öcalan milyonların yüreğidir, umududur. Milyonların umudu bir hücrede izolasyon altında kaldığı müddetçe biz sizin samimiyetinize güvenemeyiz. 12 metrekarede müzakere de olmaz. 12 metrekarelik hücrede demokrasi olmaz. Öcalan’ın Amed halkıyla buluşmasını sağlayın, Amed halkının Öcalan ile buluşmasını sağlayın. Öcalan’ın toplumla toplumun Öcalan ile buluştuğu reformları acilen yaparak bir yol temizliği yapın. Amedliler coşkunuzu biliyorum inancınızı kararlılığınızı görüyorum. Emin olun güzel günler bizi bekliyor. Ölümün olmadığı, kanın akmadığı, canların yitmediği adaletin olduğu demokrasinin olduğu kendi iradenizin sizi yönettiği bir Türkiye’ye az kaldı. Birlikte olursak, örgütlenirsek güçlü barışı sağlayabiliriz" dedi.

'ORTAYA KOYDUĞUNUZ İRADEYİ ÖCALAN'A İLETECEĞİZ'

Bakırhan, "Bizim köklerimiz sizlersiniz, sizler olduğunuz müddetçe ve biz bu kaynaktan beklendiğimiz müddetçe emin olun Kürtler, Türkiye’de yaşayanlar güzel yaşayacaktır. Mutlaka ama bir gün mutlaka insanların kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği, gazetecilerin tutuklanmadığı, katledilmediği, siyasi tutsakların serbest bırakıldığı bir Türkiye oluşturuncaya kadar sizlere söz olsun. And olsun Vedat Aydınlara, Apê Musalara, Mehmet Sincarlara, Sevê Demirlere layık bir mücadele ortaya koyacağız. Bugün burada ortaya koyduğunuz bu iradeyi bu duruşu bu talepleri de İmralı heyetine aktararak Amed’in Batman'ın, Siirti'n selamlarını iyi niyet duygularını da sayın Öcalan’a ileteceğiz" diye konuştu.

'İMRALI, BARIŞ ADASI OLSUN'

Bakırhan, "Değerli Amedliler, İmralı Adası idamlarla anılan bir adadır. İmralı adası tecritle, 12 metrekarelik hücre ile anılan bir adadır. Biz istiyoruz ki İmralı Adası barışla anılsın. Biz istiyoruz ki İmralı Adası, barış adası olsun. İmralı'yı barış adası yapınca kadar mücadele edeceğimize, Kürt halkına ve Türkiye’deki ezilenlere, emekçilere onurlu bir barış ve gelecek hediye edeceğimize olan inançla hepinizi tek tek selamlıyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum" dedi.

kürt sorunu barış Çözüm Tuncer Bakırhan çiğdem kılıçgün uçar