Barış mitinginde Öcalan'ın mesajı okundu: Barışı Ankara’da, İstanbul’da, Amed’te konuşmalıyız
Tülay Hatimoğulları, Esenyurt'taki "Özgürlük İçin Barış Mitingi"nde Öcalan'ın "Barışı Ankara’da, İstanbul’da, Amed’te konuşmalıyız" dediğini aktardı. Hatimoğulları, iktidarın somut adım atması gerektiğini söyledi.
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajlar üzerine 'Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları'nı başlattı. Bu kapsamda İstanbul’un Esenyurt ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı’nda “Özgürlük için ekmek, adalet ve barış” şiarıyla miting düzenlendi.
Mitingin yapıldığı meydana, “Özgürlük için ekmek, adalet ve barış” pankartı asıldı. Mitinge, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da katıldı.
'BURAYA BARIŞI TALEP ETMEYE GELDİK'
Yoğun katılımın olduğu mitingde, alkışlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye çıkan Hatimoğulları, “Bugün buraya Türkiye’de eseri kalmayan adaleti talep etmeye geldik, barışı talep etmeye geldik. Toplanmamızı engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Resmen barikatlarla odacıklar oluşturmuşlar. Bu barikat barışa karşı kurulan barikattır. Ancak biz bu barikatları çoktan yıktık” dedi.
İMRALI GÖRÜŞMELERİ: TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ MESAJI
DEM Parti heyeti olarak yapılan İmralı görüşmelerine de dikkat çekerek, “Türkiye’de yaşayan bütün yurttaşlarımız görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını merak ediyor” diyen Hatimoğulları, kalabalığa Abdullah Öcalan’ın mesajını şu sözlerle iletti:
“Öncelikle şunu söyleyelim. Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlık durumu oldukça iyi ve size selamlarını iletiyorum. Size de bir mesajı var; Türkiye’yi demokratikleştikçe Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülecek demiştir. Bütün toplumsal dinamikler mutlaka bu sürecin bir parçası, yürütücüsü olmalıdır. Sayın Öcalan, ‘Barışı Ankara’da, İstanbul’da, Amed’te konuşmalıyız’ diyor” ifadelerine yer verdi. Hatimoğulları’nın Öcalan mesajı kalabalık tarafından alkışlar, zılgıtlar ve sloganlarla karşılandı.
‘ÖCALAN BİR ADIM ATTI, İKTİDAR HENÜZ ADIM ATMIŞ DEĞİL’
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturmaya dikkat çeken Hatimoğlulları, şunları söyledi:
“Kanın her yerde aktığı bir dönemde barışa her zamandan çok ihtiyacımız var. Ahmet Özer şu an cezaevinde. Esenyurt’a kayyım atandı. Bu da yetmedi; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soruşturma açtılar, mahkeme koridorlarına gönderdiler. Bu olanları asla kabul etmiyoruz. Bir yandan barış diyeceksiniz, öte yandan kayyım atayacaksınız. Bir yandan barış diyeceksiniz, arkamızdaki barikatları barış mitinginin içine kuracaksınız.
Bir yandan barış diyeceksiniz, öte yandan gazetecileri SİHA’larla vuracaksınız. Böyle bir barış olur mu? Umarım ki saray bizi dinliyor. Halkın duygusu ve düşüncesini, toplumsal duruşunu görüyordur. Bizler İmralı’dan gelen mesajları çok iyi okuyoruz. Türkiye demokratikleşmelidir, İran demokratikleştirilmelidir. Barışın üzerinde bu kadar gölge, bu kadar baskı oluşturmazsınız. Bugün Sayın Öcalan bir adım attı, DEM Parti üzerine düşeni yapacağını belirtti. Ancak devlete ve iktidara düşen görev noktasında henüz atılmış somut adımlar yoktur. Öcalan’ın üzerindeki tecritin kaldırılması gerek, güven artırıcı somut adımlar atılmalıdır."
‘BARIŞ İSTEMEK BOYUN EĞMEK DEMEK DEĞİLDİR
HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş da Esenyurt Meydanı’na kurulan polis barikatlarına tepki gösterdi, “Biz bu barikatları yıkarız” dedi. Bugün yürütülen İmralı sürecine ilişkin herkesin aklında iktidarın samimi olup olmadığı sorularının olduğuna vurgu yapan Beştaş, şöyle konuştu:
“Barış istemek teslim olmak değildir. Boyun eğmek demek değildir. Barış mücadele, direniş gerektirir. Biz bu topraklarda daha fazla ölüm olsun istemiyoruz. Annelerin ağlamasını istemiyoruz. En büyük zulmü, zorbalığı yaşadık. Onbinlerce insanımız cezaevinde hala. Kürtler hayatın her alanında ayrımcılığa uğradı ancak hiçbir zaman diz çökmedi, kimliğinden vazgeçmedi. Buradan iktidara sesleniyorum: Bir yandan şiddet bitsin derken, diğer yandan şiddet uygulamaya devam ediyorlar. Siirt’e isimlikle dolaşan bir vali atandı. Suratları da kızarmıyor, ne desek az kalıyor. Bir de isimliğine Siirt Belediyesi Başkan vekili yazmış. Sen belediye başkan vekili falan değilsin, sen iradenin üzerine oturmuş bir gaspçısın, işgalcisin.”
‘SAYIN ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN BAŞKA YOL YOKTUR’
Türkiye’de barışın tesisi için öncelikle kayyım uygulamalarının, ardından da Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecritin son bulması gerektiğini belirten Beştaş, şöyle devam etti:
“Kayyım uygulamaları son bulmalıdır. İmralı, barış görüşmelerinin temel muhatabıdır. Peki, barış görüşmesinin temel muhatabı, siyasi aktörü dört duvar arasında. İstenildiğinde izin verilen, istenildiği süre görüşebilen bir aktör nasıl çalışabilir? Sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması lazım. Dünyanın hiçbir yerinde barış görüşmelerinde muhataplardan biri dört duvar arasında değildir, özgürdür. Bu nedenle zaman kaybetmeden umut hakkı da dikkate alınarak barışın tesisi için Sayın Öcalan’ın özgür olması gerekiyor. Başka yolu yok. Bu konuda talebimiz de duruşumuz da bellidir.
Konuşmaların ardından miting, kalabalığın zılgıtlar eşliğinde halaylar çekmesiyle sürdü.