Bekir Ağırdır: Ekrem İmamoğlu ve Selahattin Demirtaş önümüzdeki 10 yılın en önemli figürleri

Bekir Ağırdır: Ekrem İmamoğlu ve Selahattin Demirtaş önümüzdeki 10 yılın en önemli figürleri
Bekir Ağırdır, yargının Ekrem İmamoğlu kararını değerlendirdi. Ağırdır, "İmamoğlu bu karar da dahil ülkenin önümüzdeki 10 yılında önemli bir figür olacaktır. Sadece Ekrem Bey de değil Selahattin Demirtaş da” ifadelerini kullandı.

Artı Gerçek - Araştırmacı, yazar Bekir Ağırdır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na iptal edilen seçim sürecinde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkanı ve üyelerine "ahmak" diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve kesinleşmesi durumunda siyasi yasak verilmesi kararını değerlendirdi.

Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu "Yeni bir sabah" programına konuk olan Ağırdır, “İmamoğlu bu karar da dahil ülkenin önümüzdeki 10 yılında önemli bir figür olacaktır. Görevi hangi makamda olursa olsun. Sadece Ekrem Bey de değil Selahattin Demirtaş da” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yönündeki tartışmaları da değerlendiren Ağırdır, "Tayyip Beyin siyasi tarihinde bir seçimde ilk defa yenen insan. Ekrem beyin en büyük sermayesi bu ayrıca da bunu taşıyacak da kumaşı var. Ama bunun yanında handikapları da var o ayrı" dedi.

Ağırdır'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

'İKTİDARIN OYUN PLANI UZUN SÜREDİR BELLİ; SİYASİ ALANI DARALTMAK'

(Küçükkaya: Önümüzde altı ay tahmin bile edilemeyecek birtakım siyasi gelişmeler yaşanabilir.) Aynen öyle. Çünkü çok açık oyun planı belli iktidarın. İktidarın oyun planı uzun süredir belli; siyasi alanı daraltmak. Sansür yasası da bu amaçla hazırlandı. Vatandaşın kanaatini belirleyecek olan habere, bilgiye sadece erişim yasağı değil, o bilginin üretimine de engel olmak. Dolayısıyla hep hani seçim güvenliği, evet Türkiye’nin gündeminde bu mesele de var, deyince biz hep sandığa giren oyu korumak diye anlıyoruz. Evet bu işin çok önemli bir parçası. Ama asıl hikâye seçmenin kanaatinin oluştuğu ve o mührü bastığı ana kadar geçer süre. Tayyip Bey ve AK Parti bunu bildiği için de bu süreci manipüle etmeye çalışıyor. Hikâye sadece seçim gününün oylarını çaldık çalmadık değil. Bu süreci manipüle etmeye çalışıyor. Onun için de siyasi alanı daraltmak; örneğin HDP’nin her türlü konuşmasını, insanlarını tutuklamak dahil. Hükûmetin oyun planı, siyasi alanı olabildiğinde daraltmak. Bundan sonra da daha sert. HDP’yi kapatma ihtimali de, bu kararda (İmamoğlu kararı) ve benzeri başka kararlarda.

'KAYYUM DA ATAYABİLİR'

Bütün kamuoyu istinafta bozulur mu, bu iş Yargıtay’da onanır mı falan konuşuyor ya, ya iş oraya bile kalmazsa? Yani İçişleri Bakanlığı bugün bu kararı mesnet alıp, geçenlerde İçişleri Bakanı’nın bir açıklaması vardı biliyorsun, hala ispatlanamadığı halde ‘1400 küsur terörle iltisaklı insan var belediye’ falan gibi, bu kararı da gerekçe gösterip yarın görevden alma operasyonu da yapabilir. Kayyum da atayabilir. Bunu da göze aldıklarını sanıyorum.

(İsmail Küçükkaya: HDP’nin kapatılması söz konusu olabilir. Başka belediye başkanları için de konuşuluyor.) Konuşuluyor tabii, Mansur yavaş, Tunç Soyer’le ilgili konuşuluyor uzun süredir. Dolayısıyla hükûmetin alanı daraltma çabasının sınırının olmadığını söylemek mümkün. Son derece cüretkârca bunu yapacak. Altılı Masa’nın buna ne tepki vereceği, hikâye orada.

'ARTIK TÜRKİYE’DE YARGININ SİYASİLEŞMESİNİN CİSİMLEŞMİŞ TEMSİLİ İNSANI EKREM İMAMOĞLU’DUR'

(Küçükkaya: İmamoğlu’na şimdi bu takvimsellik içinde siyasi yasak getirilmesi, İstinaf ve Yargıtay sürecini düşünerek de olsa, esas amacı nedir?) Birkaç neden bir arada. Bu karar temel olarak şunu üretti bir kere, ama kabul edelim ki artık Türkiye’de hukuki adaletsizliğin ya da siyasi adaletsizliğin ya da yargının siyasileşmesinin cisimleşmiş temsili insanı Ekrem İmamoğlu’dur. İmamoğlu bu karar da dahil ülkenin önümüzdeki 10 yılında önemli bir figür olacaktır. Görevi hangi makamda olursa olsun. Sadece Ekrem Bey de değil Selahattin Demirtaş da.

EKREM İMAMOĞLU'NUN SERMAYESİ VE HANDİKAPLARI

Canan Kaftancıoğlu da. Yani ülkenin bu genç insanları en azından benim kuşağımdan ya da var olan liderler kuşağından geriden gelen ikinci kuşağında bu insanlar önümüzdeki 210 yılın belirleyici aktörleri olacaklar. Ama bu kararı alırlarken bir aday olmasına engel olmak nedenlerden biri olabilir. Çünkü Ekrem beyin henüz AB’ye ne diyor ekonomi politikaları konusunda ne fikri varı bilmiyoruz ama en büyük sermayesi ne? Tayyip Erdoğan ile seçim meydanına çıkmış ve 23 Haziran 2019’da 8 puan fark atmış. Ne kamuoyu ne Tayyip Bey Binali Yıldırım’ı yendi diye bakmıyor ki meseleye. Dolayısıyla toplumun bütün bu basınçtan iktidarın hatalarından, sadece Ak Parti muhaliflerinin değil, Ak Parti'ye oy veren seçmenlerin bir kesimi bile son 5 yılda yaşanan hatları görmüyor değil ki. Dolayısıyla bir şikâyet ve rahatsızlık var ve orada bir örnek var. Bütün bu 94 yılından bu yana Tayyip Beyin siyasi tarihinde bir seçimde ilk defa yenen insan. Ekrem beyin en büyük sermayesi bu ayrıca da bunu taşıyacak da kumaşı var. Ama bunun yanında handikapları da var o ayrı. Ekrem beyin handikabı şu; bu 8 puanlık farkın daha ertesi haftasından itibaren kamuoyu böyle bir basınç ve beklenti üretti. O da birazcık argo deyimiyle biraz bunun heyecanına kapıldı. Ekrem Bey bu sermayesini yanı sıra İstanbul’a üreteceği projelerle, iki CHP örgütüyle beraber yapacağı siyasi işleri de yanına ekleseydi bugün Kemal Bey mi aday olacak, Kemal Bey acaba onu aday istiyor mu istemiyor mu tartışması olmazdı. Ama iş böyle olmadı. Ekrem Bey İstanbul’a hizmet veya CHP örgütüyle beraber örgütlü siyaset yapmak yerine biraz daha tek adamlık gibi bir heyecan veya en azından kamuoyunun böyle algılamasına izin verecek birtakım hamlelerle ve altılı masanın bu altı lideri onu aday yapar mı yapmaz mı tereddütü üretti.

'İMAMOĞLU SEÇİMİ KAZANABİLİR AMA PAYLAŞIR MI KONUSUNDA TEREDDÜT VAR'

İmamoğlu seçimi kazanabilir ama paylaşır mı konusunda biraz önce sözünü ettiğim handikap, altı liderin gözünde tereddüttür. Üçüncü bir mesele var, deniyor ki sadece paylaşmayacak aynı zamanda o siyasal güce ulaşılırsa anayasa değiştirilecek ama anayasa değiştirilemezse bile seçime götürecek ülkeyi. Bu güçten de vazgeçecek. O zaman böyle bir insan bulduk diyelim seni yaptık, o güçten vazgeçmek, o tanrısal bir güç. Türkiye’nin siyasi kültürü içinde o makam o mührü eline alan insan o salı sabahından itibaren bu altı liderin yanında ve ötesinde yedinci bir figürdür." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar