Çağrı YPG'yi kapsıyor mu? Bakırhan: SDG temsilcileri biz değiliz, muhataplarına sorulmalı

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis'te EMEP temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşme sonrası açıklama yapan Tuncer Bakırhan, Öcalan'ın çağrısının YPG'yi kapsayıp kapsamadığı sorusuna "SDG'nin temsilcileri biz değiliz, muhataplarına sorulmalı" cevabını verdi.

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı üzerinde parti temsilcileriyle görüşmelerine başladı. Eş Genel Başkanlar, bugün Emek Partisi (EMEP) temsilcileriyle Meclis'te bir araya geldi. EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, milletvekilleri Sevda Karaca ve İskender Bayhan, DEM Parti heyetini karşıladı.

Görüşmenin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan kısa birer açıklama yaptı.

BAKIRHAN: SÜRECİN BAŞARISI MUHALEFETİN KATILIMIYLA OLUR

Süreçte farklı kesimlerin katılımının önemine dikkat çeken Bakırhan, "Bu sürecin başarıya ulaşması, başarılı bir şekilde devamı aynı zamanda toplumun örgütlü dinamiklerinin, toplumsal ve siyasi muhalefetin aktif katılımıyla olur." dedi ve şöyle devam etti:

"Verimli, önemli bir görüşme yaptık. Süreç başlarken şeffaf olacağımızı, yapılan görüşmeleri tartışmaları zaman sınırına takılmadan toplumun bütün dinamikleriyle açık bir şekilde paylaşacağımızı, toplumdan hiçbir şeyi kaçırmadan bilgileri aktaracağımızı belirtmiştik. Her iki İmralı'daki görüşmeden sonra siyasi parti ve toplumun bütün dinamiklerini bilgilendirdik. Son katıldığımız görüşme çok tarihi bir görüşmeydi. 50 yıl önce Ankara'da kurulan silahlı örgütün kendisini feshetmesi kararı o görüşmede çıktı. Çok önemliydi. Sayın Öcalan, Türkiye'nin şiddet ve çatışmalardan uzaklaşarak demokratik bir zeminde diyalogla meselelerin çözülmesini çağrı metninde dile getirdi. Bu süreçteki gelişmeleri, görüşmeleri açık, şeffaf bir şekilde aktararak bu sürece ilişkin katkılarını almaya çalışacağız. Çağrı, Türkiye'deki 85 milyon insana, demokrasi güçlerine, hepimize yapılmış bir çağrıdır. Bu çağrı bir starttır. Bu çağrının karşılık bulması için de güç birliğine ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum."

'SDG'NİN TEMSİLCİLERİ BİZ DEĞİLİZ'

Abdullah Öcalan'ın çağrısının YPG'yi kapsayıp kapsamadığına ilişkin sorulan soruya Bakırhan, şu yanıtı verdi:

"Önümüzde Türkiye'nin enerjisini yutan, can kayıplarına sebebiyet veren Kürt meselesinin şiddetsiz, silahsız tartışıldığı bir süreçte buraya odaklanmak gerekiyor. Çağrının nereyi, ne kadar kapsadığının muhatabı bizler değiliz. SDG'nin temsilcileri de biz değiliz. Çağrı demokrasi diyor, barış diyor. Muhataplarına sormak daha doğrudur. Sayın Öcalan mektubu gitmişti, o mektuba yanıtlar da verilmişti. O mektupta yazanı ve gelen cevabı görmediğimiz için çağrıya ne dedikleri, nereyi, ne kadar kapsadığını şimdi belirtmek bizim işimiz olmadığını söylemek istiyorum."

ASLAN: İMRALI'DAN YAPILAN ÇAĞRI ÖNEMLİ

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısının önemli olduğunu belirten EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan da “Son sürece dair içeride bir bilgilendirme, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. İmralı'dan yapılan çağrının kendisi, silahların susması, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl bir platformda tartışılması, bu sürecin sonunda bir demokratikleşmenin sağlanması alçısından önemli olduğunu belirtmek istiyoruz” dedi.

Sürecin başarısının ekonomik ve siyasi alana olumlu bir şekilde yansıyacağına dikkati çeken Aslan, “O yüzden sürecin kendisinin toplam olarak bir demokratikleşmeye sonuçlanması, Kürt sorununun barışçıl ve eşit haklar temelinde çözülmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Partimiz geçmişten bugüne şunu açık bir şekilde söyledi; Kürt sorununun savaş sarmalından çıkarılması, çatışmaların son bulması, demokratik bir zeminin oluşturulması konusunda iktidarın da adım atması gerektiğini, devletin de adım atması gerektiği noktasında düşüncelerimizi ifade etmiştik. İmralı'daki tecridin kaldırılması, siyasal affın gerçekleşmesi, kayyım politikalarına son verilmesi, siyaset yapan demokratik kurumlara dönük baskının son bulması, sınır ötesi operasyonların durdurulması, belediye başkanlarının yeniden göreve gelmesi Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından önemli olacaktır” diye konuştu.

Suriye'deki Alevilere dönük saldırılara dikkati çeken Aslan, "HTŞ güçlerinin Alevilere dönük katliamlarına tanık olduk. Bir an önce bu çatışma ortamının son bulması konusunda Alevilere dönük katliam politikalarından vazgeçilmesi konusunda çağrımızı yeniliyoruz. Hem Türkiye hem Ortadoğu hem bölgemiz açısından bütün halkların barış içerisinde, eşitlik içerisinde, eşit hukuka dayalı bir yaşamı kuracağımızın altını çizmek istiyorum" diye kaydetti.

(MA)

dem parti EMEP Abdullah Öcalan