CHP kulislerinde itiraz da destek de var
CHP'deki aday krizi kulisleri hareketlendirdi. CHP'ye dışarıdan müdahale mi var, yoksa Kılıçdaroğlu ile başladığı merkeze çekilme rotasında adım adım ilerliyor mu?
Fehim IŞIK / ARTI GERÇEK
CHP’de dün başlayan aday krizi, adayların YSK’ye teslim edilmesine saatler kala hala sürüyor. Partinin tabanında azımsanmayacak bir kesim yayınlanan ama henüz resmi olmayan listelerdeki adaylardan memnun değil.
CHP kulisleri aday krizi nedeniyle hareketli olsa bile ‘merkez’in bu hareketliliği ciddiye almadığı söyleniyor. Yaşananları, Kılıçdaroğlu ile başlayan CHP’yi ortanın solundan merkeze çekme operasyonunun bir parçası olarak gören Kılıçdaroğlu yanlıları, böylece parti disiplinini sağlamayı, parti yönetiminde etkin olmayı hedefliyor.
ULUSALCILARIN ÖNÜ KESİLDİ
Sosyal medya CHP’deki aday krizini daha çok ‘solun tasfiyesi’ olarak gördü. Parti kulislerinde ise daha çok önü kesilen ulusalcılara, Kemalistliği öne çıkmış adaylara dikkat çekiliyor. Partinin sol ve ulusalcı adaylarına dönük müdahaleyi CHP’yi merkeze çekme olarak görüp, parti lehine olacağını söyleyenler durumdan memnun iken engellenen sol kanadın HDP’ye, ulusalcı kanadın ise İYİ Parti’ye yarayacağını, CHP’nin kendi can damarlarını kestiğini söyleyenler de var.
Ulusalcı kanattan önü kesilenler arasında Mustafa Balbay, Gaye Usluer, Namık Havutça gibi isimler, sol kanatta da İlhan Cihaner gibi isimler var. Partinin gazeteci vekillerinden Barış Yarkadaş ve Eren Erdem gibi isimlerin listelere alınmaması da partide tartışma yarattı. Kılıçdaroğlu’nun bu kanatlardan sadece vitrine koyabileceği bazı isimlere listelerde yer vereceği, diğerlerini ise tamamen devre dışı bırakacağı konuşuluyor. "Muharrem İnce’nin miting iptaline gitmesinin gerekçesi Ankara’daki hareketliliktir" diyenler, bu itirazın çok etkili olmasa da İnce’ye yakın birkaç adayın listelere geri dönüşünü sağladığı inancında. Ancak listelere dönük operasyonla, İnce’nin etkisizleştirilmesi için ciddi bir plan yapıldığından kuşku duymayan CHP’liler çoğunlukta.
SEÇİMLERE NASIL YANSIYACAĞI TARTIŞILIYOR
Parti içinden kulislerde en öne çıkan tartışmalardan biri de bu tablonun 24 Haziran seçimlerine nasıl yansıyacağı. Partinin önemli isimlerinden biri durumu şu sözcüklerle açıklıyor:
"Bu listeler parlamento seçimlerini kazanma yönünde yapılmış bir şey olamaz. Bu listeyle seçim almak mümkün değil. Ortada oy kapasitesi olan insanlar yok. Solcuların bir kısmını aday gösterseler bile önemli bir kısmını tasfiye edecekleri çok önceden belliydi. Ancak bu son hamle ile Muharrem İnce’nin de etkisini kırmak istediler. Böylece İnce’nin İYİ Parti’den çektiği oyları da alamayacak duruma geldiler. İnce ile CHP’ye gelen bu oylar tekrar İYİ Parti’ye kayabilir. Yani ulusalcıların sevdiği birçok kişinin aday gösterilmemesi İYİ Parti’nin lehine."
Durumu sol kanat açısından değerlendirip bu hamlenin HDP lehine sonuçlar doğuracağını belirten CHP’liler de var:
"CHP’deki bu tablo sonrasında HDP’nin barajı aşması halinde karşılaşacağı tablo hiç de tasavvur edilemeyecek bir tablo olabilir. Özellikle İstanbul’da barajı aşan bir HDP, inanılmaz atak yapabilir. Bunu CHP nasıl hesap etmez, anlamış değiliz."
YAŞANANLAR TESADÜFİ Mİ? PLANLI BİRER ADIM MI?
CHP’de yaşananların tesadüfî olmadığını geniş bir kesim dillendiriyor. Tesadüfî olmadığına inananlar, "Parti yönetimi iç iktidarı sağlamlaştırmak için bu adımları attı" diyor. Ancak aynı kişiler İnce’nin ekibini partiden silmek ve böylece partide otorite sağlamak adına atılan bu adımların partinin kendi tabanına yabancılaşmasını beraberinde getireceğini, ciddi bir oy kaybına neden olacağını da söylüyor.
Bir diğer eleştiri de partide kadınların önünün de kesildiğine yönelik. Daha önce seçilir yerlerde olan kadınların önemli bir kısmı yeni listelerde daha alt sıralarda.
Her şeyden öte bir müdahale ile CHP’nin bu noktaya geldiğini düşünenler de var. CHP’nin etkin bir ismi, "Eğer bu farkında olmadan yalapşap yapılmış bir şey değilse bir yerlerden ciddi bir müdahale var demek mümkün. Kim bu müdahale edenler, bir şey diyemem. Doğrusu demem de mümkün değil."
CHP karıştı mı, yoksa Kılıçdaroğlu ile başladığı merkeze çekilme rotasında adım adım ilerliyor mu?
Ona da 24 Haziran’da seçmen karar verecek.