CHP’nin ekonomi turu başlıyor: 'Ekonomik krizin çözümünün yol haritasını sunacağız'
Artı Gerçek - CHP’nin ekonomi kurmayları, önümüzdeki haftadan itibaren Türkiye’nin 81 ilinde yapılması planlanan şehir gezilerine başlıyor. Esnaf ziyareti, meslek odaları ve STK’ların temsilcileri ve halkla buluşmaların yapılacağı gezilerde CHP iktidarındaki Türkiye ekonomisi konuşulacak. Halka parti programını anlatmak için yola çıkacak olan kurmaylar, ilk olarak Gaziantep’e gidecek. CHP’nin Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe koordinasyonunda 20 Kasım Çarşamba günü başlayacak gezilerin ilk turunda Maraş ve Malatya illeri de ziyaret edilecek. Ziyaretler her hafta ülkenin farklı bölgeleriyle devam edecek.
“MART 2025’E KADAR 81 İLİ ZİYARET ETMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Karatepe, CHP’nin ekonomi turuna ilişkin şunları aktardı:
''Her hafta en az iki-üç il çalışacağız. Önümüzdeki hafta Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya’yı dolaşacağız. Bu şehirleri önemli sanayi şehirleri olduğu için seçtik. Mart 2025’e kadar 81 ili ziyaret etmeyi hedefliyoruz. Marta kadar programımız belli. Gittiğimiz yerlerde ekonomiye ilişkin kurumları ziyaret edeceğiz, halkla buluşacağız, esnaf odaları ve STK temsilcileriyle bir araya geleceğiz. Onlara hem kendi programımızı anlatacağız hem onların görüşlerini alacağız. ‘Yerelde ekonomi anlamında hangi sorunlar yaşıyorlar, neyle karşı karşıyalar, beklentileri nedir’ sorularını sorduğumuz toplantılar yapacağız. Gün sonunda da geniş katılımlı halka açık bir toplantı yaptıktan sonra bir sonraki ile geçeceğiz.''
'GERİ BESLEMELERDEN YOLA ÇIKARAK EKONOMİ PROGRAMIMIZI ŞEKİLLENDİRECEĞİZ'
Öncesinde CHP TBMM Grubu'nda önerilerinin alınacağı ziyaretlerde, CHP kalabalık bir heyet katılımıyla bulunacak. Heyetlerde kimlerin yer alacağına ilişkin Karatepe, şunları söyledi:
“İl gezilerine hem bölge milletvekilleri katılacak hem konuyla ilgilenen, bu konuda çalışan başka milletvekilleri, parti meclisi (PM) üyeleri katılacak. Kalabalık bir heyetle gideceğiz tüm illere. Biz hem kendi programımızı anlatacağız. Benim bir sunumum olacak: ‘İktidara geldiğimizde nasıl bir Türkiye ekonomisi planlıyoruz’ diye. Ama asıl bizim öğrenmek istediğimiz yereldeki sorunlar. Onların kendi şehirlerindeki ekonomik dertleri, sorunlarını bilmek lazım. Çünkü bizim ekonomi programımız dinamik. Oradan gelen geri beslemelerden yola çıkarak şekillendireceğiz. Sokakta olacağız. Ekonominin ülkenin gerçek gündemi olduğunun farkındayız. Bu konuların konuşulmasını istiyoruz.”
'VERGİDE ADALET' VURGUSU
Karatepe, CHP Lideri Özel’in bu haftaki grup toplantısında dikkati çektiği vergide adalet meselesine ilişkini ise şöyle konuştu:
“Gelir vergisinde dilimler var. Şu anda 115 bin liraya kadar olan kısım yüzde 15’lik vergi diliminde. Sonraki dilim yüzde 20 ve on son dilim yüzde 37 gibi bir orana ulaşıyor. Fakat yılbaşından itibaren bunun ne kadar olacağı da Cumhurbaşkanı yeniden değerleme oranı kadar arttırırsa bu birinci dilimin üst limitini, 160 bin lira gibi bir yere gelecek. Sizin yıl içinde elde ettiğiniz toplam para, 160 bin liraya ulaşıncaya kadar yüzde 15 vergi kesilecek. 160 bin lirayı geçtikten sonra ikinci kademe için yüzde 20 kesilmeye başlanacak.
TÜRK-İŞ'in açıkladığı yoksulluk sınırı verisine baktığımız zaman şu anda ekim verisi var. Ekim verisi de yaklaşık 70 bin lira. Bir de kasım ve aralık rakamları çıkacak ki muhtemelen 80 bin lira civarında bir rakama ulaşacak bu yoksulluk sınırı. 12 ay, 80 bin lira aldığınız zaman bu yaklaşık 1 milyon lira para yapıyor, yıllık gelir. Biz diyoruz ki ilk vergi diliminin alt limiti 1 milyon lira olsun. Yani 1 milyon liraya kadar elde ettiğiniz barajdan kesilecek vergi yüzde 15 olsun. Bütün kabul edilmiş istatistiki göstergelere göre bile yoksul olan adamdan artan oranda vergi almanın bir anlamı var mı? Biz, ‘Vergide adalet olsun. Çok kazanandan çok, az kanandan az alın’ diyoruz. Ama siz yoksul olandan kademeli olarak artan oranda alıyorsunuz.”
'ASGARİ ÜCRETLİNİN ALMA GÜCÜNÜ KORUYABİLMEK İÇİN 30 BİN LİRA GEREKİYOR'
Genel Başkan Özel, salı günü grup toplantısında asgari ücrete ilişkin de konuştu. Özel, “Asgari ücret talebimiz 30 (bin lira), bunun altına biz yokuz” ifadelerini kullandı. Karatepe, 30 bin lira rakamının neye göre belirlendiğini ise şöyle anlattı:
“Muhtemelen yıl sonu verisi çıktığı zaman yüzde 46-47 civarında TÜİK verilerine göre bir yıllık enflasyon olacak. Ama bu manşet enflasyon. Manşet enflasyon, enflasyon sepetinde yer alan o 409 ürünün tamamını belli ağırlıklarla hesaplanmasıdır. Fakat asgari ücret elde edenler, yani düşük gelir grubunda kalanların harcama kalıpları biraz daha farklı. Onlar ağırlıklı olarak kiraya, gıdaya ve ulaşıma harcıyor. Buralara baktığımız zaman da onların doğrudan maruz kaldığı enflasyon oranı daha yüksek. Biz şöyle hesapladık: Düşük gelir grubunda bulunanların bu sene içerisinde maruz kalacağı enflasyon -manşet enflasyon değil- doğrudan onların cebinden çıkan para miktarını etkileyen enflasyon oranını yüzde 76 küsür bulduk. 17 bin lirayı yüzde 76 arttırdığınız zaman 30 bin küsur lira yapıyor. Yuvarlak olsun diye 30 bin lira demedik. Asgari ücretli dediğimiz kesim zaten en alt gelir grubunda yer alanlar. O zaman en azından onların satın alma gücünü koruyabilmek için 30 bin lira gibi bir ücret gerekiyor.''
'30 BİN LİRA VERİLİRSE DE BİR ZENGİNLEŞME ANLAMINA GELMEZ'
Konu asgari ücret olduğu için insanlar temel ihtiyaçlar için para harcıyor. İşte biz vatandaşın gerçekten maruz kaldığını bildiğimiz oranları esas alarak bunu hesapladık. Yoksa yuvarlayacak olsak 50 bin lira derdik. O kulağa daha hoş geliyor. Biz kulağa hoş gelsin diye değil, telafuz ettiğimiz rakamın arkasında ekonomik bir gerçeklik var. İktidar uzun zamandan beri sistematik olarak şunu yapmaya çalışıyor: Beklenen enflasyon. Kamuoyunu epey hazırladılar. Ama enflasyon rakamları sürekli yukarı ilerlediği için önümüzdeki yıl için yüzde 21 bekleniyor. Erdoğan, ‘Üzerine dört puan da ben koydum’ dese yüzde 25. 17 bin lirayı yüzde 25 artırsa 21 bin lira civarında olacak. Yüzde 30 yapsa 22 bin. Bu rakamlara alıştırmaya çalışıyorlar. 30 bin lira verilirse de bir zenginleşme anlamına gelmez. Bu sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyeye gelmek demek.
“ENFLASYON KADAR VERİLSE YETERLİ OLURMUŞ GİBİ BİR ALGIMIZ VAR”
Normalde hep asgari ücret ne kadar artmalı denince, ‘Enflasyon artı refah payı’ denirdi. Son bir senedir refah payı kavramını kullanan yok. ‘Beklenene göre mi, gerçekleşene göre mi’ tartışması var. Artık ücret elde edenin o mahkum olduğu yerde kalmasının normal olduğunu kabullendirme durumu söz konusu. Enflasyon kadar verilse yeterli olurmuş gibi bir algımız var. Dolayısıyla bu, toplum olarak yoksulluğu kabullenmeye doğru gidişin bir işareti gibi. Bu kader falan değil.
'MEHMET ŞİMŞEK İKTİSATÇI DEĞİL, FON YÖNETİCİSİ'
Biz halka CHP iktidarında ekonomik krizin nasıl çözüleceğinin yol haritasını sunacağız. Ekonominin sorunlarının nasıl çözüleceğini biliyoruz. Ama şu an Türkiye’deki sorun bir ekonomi politikasının olmaması. Mehmet Şimşek iktisatçı değil, fon yöneticisi. Fon yöneticisi, ‘Ne kadar para kazanıyorum’ diye bakar. ‘Kim işini kaybedecek, birisinin evine ekmek giriyor mu, iş dünyası bundan nasıl etkilenir’ diye bakmaz hiçbir zaman. Mehmet Şimşek Türkiye’de geçirdiği vakitten daha fazlasını yurt dışında geçiriyor. Niye? Para bulmak için dolaşıyor. Dolayısıyla bizim anlatacak hikayemiz var. Biz nasıl bir ekonomi öngörüyoruz, bunu anlatacağız.”
Hatay’ın üstünde ayrıca durulacak
CHP’nin ekonomi gezileri bu hafta pazartesi günü yapılan MYK toplantısında da konuşuldu. Toplantıda, takvim ve öncelikli iller üzerinde duruldu. 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay’ın ise üstünde ayrıca durulması gerektiği kararlaştırıldı. Ekonominin parti olarak Türkiye’nin yedi bölgesinde konuşulması gerektiği vurgulandı. (ANKA)
İmamoğlu cephesinden Özgür Özel'e kurultay tartışması eleştirisi: Sitem telefonları alıyoruz
CHP lideri Özel grup toplantısında konuştu: 'Asgari ücret talebimiz 30, bunun altında yokuz'