DEM Parti MYK: Belediyelere operasyonun hiçbir haklı gerekçesi yok

DEM Parti, İstanbul'da 9 belediyeye yönelik operasyona ve Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a hapis cezası verilmesine tepki gösterdi. Açıklamada "Halkın tercihlerini kriminalize etmek hiç kimsenin haddine değildir. Bu operasyonların hiçbir haklı gerekçesi yoktur" denildi.

DEM Parti MYK: Belediyelere operasyonun hiçbir haklı gerekçesi yok

Artı Gerçek - DEM Parti'den İstanbul'da 9 belediyeye yönelik operasyona ve Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a ceza verilmesine dair bir açıklama geldi.

İstanbul'a yönelik operasyonda savcılığn HDK üyeliğini gerekçe gösterilmesine karşı çıkılan açıklamada "Savcılığın ifadeleri darbeci zihniyetin dışavurumudur" denildi.

Açıklamada Abdullah Zeydan'a ceza verilmesi için de "Kayyımcı zihniyet, bunu hazmedemediği için o günden bu yana büyükşehir belediyesine çökmenin arayışı içindedir" değerlendirmesi yapıldı.

HALK İRADESİNE YAPILAN BU SİSTEMATİK OPERASYONLAR PROVOKASYONDUR

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu'ndan yapılan açıklama şöyle:

Bu sabah saatlerinde halk iradesine, seçme ve seçilme hakkına bir kez daha yargı eliyle operasyon çekilmiştir. Kayyımcı ve darbeci akıl bütün sınırları aşmış ve tamamıyla hukuk dışı ve gayrimeşru bir hal almıştır.

İstanbul’un çeşitli ilçelerinde 2’si belediye başkan yardımcısı, 7’si belediye meclis üyesi olmak üzere seçilmiş yerel yöneticilerden 10 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınanların ev, ofis ve iş yerlerinde keyfi ve hukuk dışı aramalar yapılmıştır. Yine bu sabah saatlerinde bir başka kumpas davasında, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’a mesnetsiz bir şekilde ceza verilerek kayyım darbesinin zemini hazırlanmaya çalışılmıştır. Van, son yerel seçimlerde bütün ilçeleriyle birlikte DEM Parti demiştir. Kayyımcı zihniyet, bunu hazmedemediği için o günden bu yana büyükşehir belediyesine çökmenin arayışı içindedir.

31 Mart seçimlerinde tarihinin en büyük yenilgisini alan bu darbeci ve kayyımcı zihniyet, seçim sonuçlarından ve halkın tercihlerinden gereken dersi çıkarmak yerine aynı anlayışta ısrar etmektedir. Halkın tercihlerinden umudunu kesen ve siyaset üretemeyen mevcut zihniyet bu yolla esas olarak halkı cezalandırmakta, yerel yönetimleri kıskaca alarak halka hizmet edilmesini engellemektedir. Bu büyük bir suçtur ve sorumluları mutlaka hesabını verecektir.

Hiçbir açıklama ve gerekçe işlenen bu suçu perdeleyemez. İstanbul Başsavcılığının bugünkü gözaltılara ilişkin yaptığı açıklama ve kent uzlaşısını kriminalize etme çabası tamamen bu suçluluk psikolojisinin yansımasıdır. Kent uzlaşısı her şeyden önce seçmenlerin, mevcut yönetim zihniyetine karşı tabandaki uzlaşısıdır. Kent uzlaşısı bir yerel demokrasi ittifakıdır ve hiçbir adli operasyon yerel demokrasiye engel olamayacaktır. Başsavcılığın açıklamasıyla suçlanan partimiz ya da herhangi bir siyasi oluşum değil; bu yönde tercihini kullanan milyonlarca seçmendir, yani halkın kendisidir. Halkın tercihlerini sorgulamak, onu suçlamak veya kriminalize etmek hiç kimsenin haddine değildir. Hiçbir kurumun böyle bir hakkı yoktur. Partimiz, halkımızın bu isteğini Aralık 2023’teki tutum belgesinde sahiplenmiş ve bu yönlü siyaset geliştirmiştir. Buna rağmen kent uzlaşısının yasa dışı bir faaliyetmiş gibi gösterilmesi densizliktir. Nasıl ki geçmişte halk iradesine yönelik hiçbir kumpas tutmadıysa, bu kez de tutmayacaktır.

Savcılığın aynı açıklamasındaki Demokratik Toplum Kongresi ve Halkların Demokratik Kongresi ile ilgili ifadeleri de darbeci zihniyetin dışavurumudur. Açıklamada, kapatılan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bir kararına değinilmiştir. Ancak bu dairenin yerine kurulan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin da bu konuda tam tersi kararları bulunmaktadır. Bugüne değin DTK ve HDK ile ilgili İstanbul Başsavcılığının iddia ettiği gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece bu iddialar nedeniyle yüzlerce, binlerce insan soruşturma ve dava kıskacında bırakılmaktadır.

Geliştirilen bu sistematik operasyonlar büyük bir provokasyondur. Demokratik siyaset yoluyla, demokratik müzakere yürüterek Türkiye’nin sorunlarını çözmek isteyen ve şiddeti tamamen dışlayarak faaliyet yürüten DTK ve HDK gibi sivil kurumların yasa dışı yapılanmalar gibi gösterilmesi demokrasiye olan düşmanlıktan başka bir şey değildir. Siyasi iktidar bu tutumundan vazgeçmelidir.

Bu operasyonların hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Bu darbeci zihniyetin Türkiye’ye kazandıracağı herhangi bir şey de yoktur. Bir kez daha İstanbul’daki gözaltıları ve Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan hakkında verilen hukuksuz ve mesnetsiz kararı kınıyoruz. Halk iradesine yönelik geliştirdiğiniz bu saldırılara derhal son verin. Gözaltına alınanları ve haksız yere tutuklananları serbest bırakın. Partimiz her koşulda sandık sonuçlarına, halkın tercihlerine sahip çıkacaktır. (HABER MERKEZİ)