DEM Parti'den İBB iddianamesine tepki: Siyasete yargı müdahalesi kanaatlerini pekiştirdi
DEM Parti Sözcüsü Ayşe Doğan, Meclis'te kurulan komisyonun Öcalan'ı dinlemesi konusunda iktidarın yaklaşımını ortaya koyması gerektiğini söyledi. Doğan, İBB iddianamesinin de 'Devletin demokratik siyaset alanına müdahalesini yargı eliyle gerçekleştirdiğine dair kanaatleri pekiştirdiğini' söyledi.
Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Ayşegül Doğan, Avrupa İnsan Hakları (AİHM) kararlarının uygulanması ve pratik adımların atılması gerektiğini söyledi.
DEM Parti Sözcüsü, Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu'nun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini de söyledi.
'TAHLİYE HABERİNİ TAKİP EDİYORUZ'
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna dair verdiği ihlal kararının kesinleştiğini hatırlatan Doğan, "Hepimiz günlerdir her an her dakika gelmesini beklediğimiz tahliye haberlerini dikkatle takip ediyoruz. Yapılması gerekenler belli ama yapılması gereken, yapılmıyor. 9 yıldır ısrar edilen hukuksuzlukta hala ısrar ediliyor" diye konuştu.
MIZRAKLI'NIN TAHLİYESİ
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın denetimli serbestlik hakkı için Cezaevi İdare ve Gözlem Kuruluna başvuru yaptığını ve başvurusunun reddedildiğini belirten Doğan, "Reddetmesine gerekçe ise: 'Kurumumuzda bulunduğu süre içerisinde terör örgütünden ayrıldığına dair bir beyanı bulunmadı' diyor. Selçuk Mızraklı'yı hukuksuz bir biçimde hapiste tutmak için gerekçe aramanıza gerek yok" ifadelerini kullandı.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına da değinen Ayşegül Doğan, "Komisyon çalışmalarını bir yandan takip ederken öte yandan bu hukuksuzlukta ısrar olmaz. Bu çelişkileri gidermek gerekiyor. Artık sözün değil, bu söze uygun adımların atıldığı bir dönemdeyiz" dedi.
İBB İDDİANAMESİ
Konuşmasının devamında İBB iddianamesine değinen Doğan, şunları söyledi:
"Karşı karşıya kaldığımız iddianamelerden yaşadığımız hukuksuzluklara kadar hiçbir şey bir yanıyla bize bilinmedik gelmiyor; ama hala şaşırabiliyoruz. Bunlardan biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili hazırlanan iddianame. Yine binlerce sayfa yine yüzlerce yıl hapis cezası isteniyor. Şu ana kadar yapılabilen tahmini hesaplamalarla Ekrem İmamoğlu için 2 bin 352 yıl hapis cezası isteniyor. Soruşturma süresince ihlal edilen adil yargılanma hakkı binlerce sayfalık iddianame ile de ihlal edildi. Devletin demokratik siyaset alanına müdahalesini yargı eliyle gerçekleştirdiğine dair oluşan kanaatleri pekiştiren iddianameler, dava dosyaları dışında ne yazık ki bir şey görmüyoruz. Halk iradesini, hukukun üstünlüğünü, bağımsız yargıyı ve demokratik siyaseti bedeli ne olursa olsun savunmaya devam edeceğiz.
'2026 BÜTÇESİNE HAYIR DİYORUZ'
Bütçenin istikrar ve refah bütçesi olduğunu düşünmüyoruz. O yüzden 2026 bütçesine hayır diyoruz. Ekmek ve barış için de kasım ve aralık ayında çeşitli yürüyüş kollarından Ankara'ya doğru bir yürüyüş gerçekleştireceğiz."
'İMRALI'YA GİTMEMEK KALICI FIRSATI ISKALAMAKTIR'
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayşegül Doğan, bir gazetecinin, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun gazetecilerin sorusunu yanıtlarken ifade ettiği "Tayyip Bey, komisyonun İmralı'ya gitmesini istemiyor" çıkışına yanıt verdi.
Komisyonun İmralı Adası'na gitmek konusunda endişeli olmaması gerektiğini belirten Ayşegül Doğan, "Aksine gitmemek, aynı zamanda kalıcı bir fırsatı ıskalamaktır. İktidar bloğu da açıkça bu konuda hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde elbette yaklaşımını ortaya koymalıdır. Daha geçen günlerde Meclis Başkanının, komisyon başkanı sıfatıyla komisyon üyelerinin bu gündemle toplanacağına dair bir açıklaması vardı ve buradan da komisyonun İmralı'ya gitme kararının çıkması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. (HABER MERKEZİ)