DEM Partili Doğan: 'Geçmişin cellatlarını değil, geleceğin barışını konuşalım'
DEM Parti Sözcüsü Doğan, İmralı tutanaklarının açık şekilde komisyonda okunması gerektiğini belirtti. Doğan, muhalafete 'Geçmişin cellatlarını tartıştırmak yerine barış çabası içinde olalım' çağrısı yaparken, AKP'ye de 'Sadece İlham Ahmed değil, Mazlum Abdi de gelebilmelidir' çağrısı yaptı.
Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla güncel gelişmeleri değerlendi.
Ayşegül Doğan, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin tutanaklarının açıklanması gerektiğini belirti.
'GEÇMİŞİN CELLATLARINI TARTIŞTIRMAK YERİNE BARIŞ ÇABASINDA OLALIM'
DEM Parti'nin bir kez daha tavrını koyma ihtiyacı hissettiğini ifade eden Ayşegül Doğan, şöyle konuştu:
"Onlarca yıldır süren bir çatışma halinin kalıcı ve adil bir barışla sonuçlanması için çaba sarf etmek, bunun başarıya ulaşması için gayret göstermek, toplumun beklentisidir. Yine, toplumun beklentisinde kutuplaştıran değil, birleştiren bir siyaset, karşı karşıya gelmek değildir. Hele ki muhalefetin karşı karşıya gelmesi hiç değil. Birlikte omuz omuza mücadele etmektir. Bu yüzden bizim çağrımız, son derece açıktır. Geçmişin cellatlarını tartıştırmak yerine geleceğin onurlu barışını kurmak için hep birlikte çaba içinde olalım.
'TUTANAK KOMİSYONDA AÇIK BİR ŞEKİLDE OKUNMALI'
Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş'un yaptığı bir açıklama saatlerdir tartışılıyor. Bu açıklamaya göre; bunun üzerinden günlerdir spekülasyon yapılıyor biliyorsunuz. Biz DEM Parti olarak çok açık bir biçimde söyledik. Süreç şeffaf ilerlemeli ve toplumla paylaşılması gereken her şey; ama her şey hiçbir şekilde gizlenmeden paylaşılmalı. Komisyonun bugüne kadar yaptığı tüm dinleme tutanaklarına biz Meclis'in internet sitesinden açık bir biçimde görebiliyoruz. 3 üye İmralı Adası'na Sayın Öcalan'la görüşmeye gitti ve 3 katılımcının da imzaladığı tutanak açık bir şekilde komisyonda okunmalı. Hiçbir şey gizli kalmamalıdır. Ya da işte şöyle başlıklar istenmedi, böyle talepler yoktu, şu vardı, bu yoktu gibi tercümeye gerek yok. Dolaylı anlatıma gerek yok. Komisyona aktarılanlara ise isteyen herkes ulaşabilmeli.
'YASAL DÜZENLEMELER DEMOKRATİKLEŞMENİN ÖNÜNÜ AÇACAK'
İkinci aşamaya ilişkin tarihsel bir eşiğin kalbindeyiz. Tüm siyasi partilerin bundan sonra demokratikleşme için ortak çalışması gerekir. Türkiye'nin tamamını ilgilendiren bu başlıklarla ilgili ortak bir tutum belirlememiz gerekir. Ayrıca bu tutumu geri dönüşsüz bir şekilde belirlemek gerekir. Adalet için, demokrasi için, eşit bir kardeşlik hukuku için söz konusu geri dönüşsüz hali kararlılık ve siyasi cesaretle ifade edebiliriz. Bu konuda da elimizden geleni fazlasıyla yapmaya hazır olduğumuzu ve yapmakta olduğumuzu yinelemek istiyoruz. Çatışmalı sürecin sonlandırılması ve kalıcı bir biçimde nihayete erdirilmesi, hepimizin ortak geleceği açısından en kritik konu. Bu adımın gereği olan yasal düzenlemelerin gerçekleşmesi de toplumdaki en büyük beklenti olan demokratikleşmenin önünü açacaktır. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın.
YASAL DÜZENLEMELER
Komisyondan yasal düzenlemelerle ilgili tavsiye niteliğinde bir hazırlık çıkmasını bekliyoruz. Her siyasi parti kendi hazırlığını paylaşacak ve bu bir ortak çalışmaya dönüşüp bundan sonraki dönemde de Meclis Genel Kurulu'nun artık bu konuyla ilgili mesai yapmasını bekliyoruz. Hatta Meclis'teki tüm ilgili komisyonlar, barış yasaları, demokratik entegrasyon yasaları, nasıl bir toplumsal bütünleşme, demokratikleşme önündeki engellerin kaldırılması, özgürlük yasaları gibi hukuki düzenlemeler için mesai yapmalı. Ve tüm siyasi partiler de bu konuda açık bir biçimde pozisyon almalıdır.
11'İNCİ YARGI PAKETİ
Şimdi 11'inci Yargı Paketi'nde, dikkat çekmemiz gereken pek çok başlık var. Arkadaşlarımız zaten bu konuyla ilgili mecliste de günlerdir partimizin görüşünü ifade ediyorlar. Erişim engeli var. Bant daraltma düzenlemeleri var. Yani ilk bakışta ihlal gördüğünde erişim engeli getirebilecek ve bu kararlara uymayan platformlara bant daraltma yaptırımları uygulanacak. Bunlar yıllardır tartışılıyor ve biz yıllardır şunu söylüyoruz; düşünce ve ifade özgürlüğünün alanı genişletilmeli, daraltılmamalı.
BÜTÇE YOKSULLUĞA ÇARE ÜRETMİYOR
Bir başka önemli konu ise bütçe görüşmeleri, önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesine başlanacak. Bütçe görüşmelerinde sıkça vurguladık ve Plan Bütçe Komisyonu boyunca hemen her gün orada muhalefetimizi en güçlü biçimde ifade ettik. Biz 2026 yılı bütçesinin işçinin, emeklinin, asgari ücretinin, gençlerin, kadınların, çocukların, açlık sınırı altında hayatta tutunmaya çalışanların bütçesi olmadığını gayet iyi biliyoruz. Kimlerin sırtının sıvazlandığını da gayet iyi biliyoruz. 2026 bütçesinin 2025 bütçesinden hiçbir farkı olmadığı gibi 2026 bütçesi bu ülkenin derinleşen yoksulluğuna çare üretmiyor.
SAYIN AHMED İSTANBUL'DA DA KONFERANSA KATILMALIDIR
Biliyorsunuz Uluslararası Barış ve Demokrasi Konferansımız olacak. Dış İlişkiler Komisyonumuz başta olmak üzere pek çok komisyonumuz ortak bir şekilde çalışıyor. Uluslararası pek çok konuğun davetli olduğu bir konferans gerçekleştireceğiz ve İlham Ahmed de bu konuklardan biriydi. Fakat İlham Ahmed üzerinden tartışma açıldı. Gelecek mi, gelmeyecek mi tartışması var. Bu henüz netleşmedi ancak bizim DEM Parti olarak talebimiz İlham Ahmed'in bu konferansa katılabilmesidir. Sayın Ahmed, tıpkı Duhok'ta bir konferansa katılabildiği gibi İstanbul'da da bir konferansa katılabilmelidir. Yalnızca Sayın İlham Amed'in değil; Sayın Mazlum Abdi'nin de gelmesi gerekir." (MA)