Devlet Bahçeli'den Meclis kürsüsünde Süleyman Soylu'ya destek

Devlet Bahçeli'den Meclis kürsüsünde Süleyman Soylu'ya destek
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında, Kaplan çetesi ile bağlantıları olduğu iddiası ile gündeme gelen eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya destek verdi. Bahçeli, emekli maaşına zam çağrısını da yineledi.

Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya 'sahip çıkması' dikkat çekti. Bahçeli, "Tescilli FETÖ'cülerin Süleyman Soylu'ya iftira kuyruğuna girmeleri, bazılarının da görevdeki İçişleri Bakanı'nı kötülemeleri ortadadır. Kamu görevlilerimizin onuruyla oynanması tehlikelidir" dedi.

Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da "faşist dürtülere" sahip olmakla itham etti. Seçim sürecini değerlendiren Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nun milletin seçimine gösterdiği tepki faşist dürtülerin sonucudur. Seçimi yapan Türk milletidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçen Türk milletidir, bunun neresinde çarpıklık var? Bunun neresinde ahlaki boşluk ve meşrutiyet sorunu vardır?é dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Değerli vekil arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, basınımızın değerli temsilcileri bu kutlu çatı altında yeni yasama yılına yüreklerimizin toplu vuruşu ile giriyoruz. Hepinizi en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza, coğrafyamızda varlık mücadelesi veren kardeşlerime selam ediyorum.

1 Ekim'de başlayan yeni yasama yılının milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize başarılar diliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, milli mücadele kahramanlarına, ebediyete intikal etmiş vekillere ve aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Gazi Meclisimizi kim yok sayıyorsa, adını anarken kim şüpheye düşüyorsa bir karanlık içindedir. Ne cumhuriyetimizi anlamaları ne de meclisi saygı ile anmaları mümkündür. Cumhuriyet'in temeli TBMM'de atılmıştır. Kurtuluş savaşında Türk milleti zulüm karşısında tek ses olmasını bildi. Şafağı sökmeyen, felaketlerin birbirini kovaladığı nice senelere göğüs gerilmişti. Vatanımız kundaklanmış, milletimiz kuşatılmıştı. Serv ile bugünkü Türkiye'nin dörtte birine sıkıştırılmış, kısıtlanmış vatan toprakları yağmalanmış, milli ordudan yoksun, sömürgeleşmiş sözde ülke milletimize reva görülmüştü. Milletimiz bu zillere kanıyla meydan okudu.

Küresel emperyalizmin içimize sızan maşaları bu gerçeği ikrar etmeleri boştur. Manda özlemi bunların umududur. Türkiye Cumhuriyeti'nin mazisi Meclis'in çağrısıdır. Bu çağrı İstiklal çağrısıdır. Bu çağrı milli birlik ve kardeşliğin çağrısıdır. Gazi Meclis'in bu yasama yılında tarihi dönüm noktasına şahit olacağız. Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlayacağız. Fikri, vicdanı hür yüz yıllık geçmişi kucaklayan, önümüzdeki yüz yıla mühür vurmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti iftiharımızdır. Dosta da düşmana da göstereceğiz.

Milli bir gururu 85 milyon Türk vatandaşı ile ortaklaşa paylaşacağız. 26 gün sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünü kutlayacağız. Türkiye bizim yer yüzü cennetimizdir. Egemenliğin yegane sahibi Türk Milleti, ilelebet cehveri aslimizdir. Şu hususu da söylemek isterim ki, bizim delimiz de vardır, velimiz de vardır. O deliler vatana meftundur, millete meftundur, bağımsızlığa meftundur. En delimiz bile satılmış kalemlerden çok daha akıllı, çok daha zeki, çok daha adam oğlu adamdır. devlet milleti ile Türkiye irademizi her şart ve durumda muhafaza edeceğiz. Fitne ne kadar yaygın olsa da faziletli gönüllerin desteği ile karşımıza dikilen her müşkülü yeneceğiz. Aynı safta aynı ülkülerle ufkun ötesine odaklanacağız. Vatani görevlerimizi inancımızın gücü ile yerine getirdik. Buna da devam edeceğiz.

Devletin muzaffer, milletin müreffeh olması siyasetimizin ana çerçevesidir. Bugün dünyanın bir köşesinde tezahür eden sorun bir başka köşede yankı bulmakta. Dünyada 800 milyon aç varken obeziteden kurtulmak için astronomik paraların harcanması çarpıklığı işaret etmektedir. Sefa sürenlerle sefalette olanların temerküz etmesi hazin tablonun derinleştiğini göstermekte. Terör saldırısı, etnik çatışmalar insan hayatının ne kadar ucuzladığının bir belirtisidir. İnsanlık huzursuzluğun pençesinde, gemisini kurtaran kaptan mantığının çekim merkezindedir. Demokrasi ve özgürlük ruhu yalnızca göz boyamaya yarayan hamaset düzenekleridir.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİNE KAPANAMAZ'

Mevcut dünyanın hali dağınık olsa da Türkiye içine kapanamaz. Çevresine sırtını dönemez. Nihai hedefimiz bellidir. Ant olsun yolumuzdan dönmeyecek, ülkümüzden vazgeçmeyecek, Kızılelma'dan ödün vermeyeceğiz. Ülkemizi hiçbir alçağa çiğnettirmeyeceğiz. Ahlak varsa yıkım olmayacaktır. Bugün bakır arıyorsak yarın mutlaka altına ulaşacağız.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde kronik sorunlara neşter vurduk. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin umut olduğunu gösterdik. Gücümüze güç kattık. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu sürece demokrasi güvence altındadır. Türkiye'nin öncelikli meselelerin çözümünde her çabayı gösterecek Cumhur İttifakı olacaktır. Terör örgütleri ile can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak olan yoktur. Dün ne dediysek aynı kanaatteyiz. İkinci el inançlara, ayağa düşmüş ezberlere, katlı otoparkta dönen ön yargılara itibar etmemiz söz konusu değildir. Gevşek mizaca hiç sahip olmadık. Siyaseti mert bir şekilde yapmanın amacından sapma göstermedik. Bizi tanıyanlar tanır. Ağzımızdan çıkan her söz bağlayıcıdır. Tutarlılık bizim için vazgeçilmezdir.

KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI

Önümüze hendek kazmak için el birliği yapanlar, balmumundan kanat yapıp uçmaya çalışanlardır. Bunlar kaybetmeye müstahaktır. Bunlarla mücadele bizim için düğün bayramdır. Parti olarak yol haritamızı paylaşmayı samimiyetle hedefliyoruz. İç gündemi, dış gelişmeyi bütünlük içinde ele alıp düşüncelerimizi tarihe not olarak geçmeyi istiyoruz.

Seçimlerde TBMM teşekkül etmiş Cumhur İttifakı da çoğunluğu kazandı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde sağlam iradeyi destekledi. Türkiye Yüzyılı'nı sahiplenerek Sayın Erdoğan'ı yeniden devletin başı olarak görevlendirdi. İkinci 5 yıllık döneme de demokratik olgunlukla geçildi. Söz de karar da milletin. Kılıçdaroğlu'nun milletin seçimine gösterdiği tepki faşist dürtülerin sonucudur. Seçimi yapan Türk milletidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçen Türk milletidir, bunun neresinde çarpıklık var? Bunun neresinde ahlaki boşluk ve meşrutiyet sorunu vardır. Kaynağı nedir? ABD ve İngiltere'de FETÖ'cğülerle ittifak kurmak mı meşrutiyet, PKK ve HDP ile buluşmak mı meşrutiyet? Kavala'ya özgürlük istemek mi meşrutiyet? Anlatsın da bilelim. Neresi meşrudur da bize meşrutiyet ahkamı kesmektedir.

'KILIÇDAROĞLU KENDİNE BAKSIN'

Türkiye'nin gözü başka, kaşı başka oynayan, kalbi başka dili başka söyleyen yalancı köksüzlerin hezeyan vaatlerine değil, canını dişine takıp gece gündüz çalışan yürekli siyaset insanlarına ihtiyacı vardır. İşte Cumhur İttifakı da dimdik ayaktadır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesi görevinin başındadır. Kılıçdaroğlu kendine baksın.

İtibarını nasıl kazanacağını hesap etsin. CHP yoldan çıkmıştır. Cumhur ittifakı polemik yarışına girecek kadar şaşkın değildir. Biz milletin gerçek gündemi ile, bölgesel gelişmeler ile meşgul oluyoruz. Milletimiz bu siyasi kötürümlere seçimlerde hak ettikleri dersi verdi. Hala kafaları almamış. Hala bana mısın demiyorlar. Turpun büyüğü 31 Mart'ta çıkacak, zilletin defteri dürülecek.

'BİRİNCİ GÜNDEM KONUMUZ DEPREMİN HASARLARINI ONARMAK'

Birinci gündem konumuz, depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek teslim etmektir. Cumhurbaşkanımızın 1 Ekim'de TBMM'nin açılışındaki konuşmadan da anlaşılacağı gibi, deprem bölgesinde kurulan konteynerlerde 600 bine yakın vatandaşımız barınmaktadır.

EMEKLİ MAAŞINA ZAM ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmektir. Enflasyonla mücadelede başarılı sonuçlar alınmaktadır. Herkesin ortak şikâyeti olan hayat pahalılığı günden güne tesirini kaybedecektir. Sayıları 16 milyonu bulan emeklilerimizin insanca ve huzur içinde yaşayacakları bir ücret düzeyine kavuşmalarından başka bir seçenek kalmamıştır. Emekli maaşlarındaki muhtemel iyileştirmeler enflasyon üzerinde zam verilmesi hatta zammın kök ücrete yansıtılması samimi dileğimiz ve beklentimizdir.

Küçük ölçekli iş yapan esnaflarımızla çiftçilerimizin prim yükünün hafifletilmesi, ev hanımlarına sigorta desteği sağlanması hususunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu çerçevede küçük esnafın emeklilik gün sayısı aşağı çekilmeli ve 7 bin 200’e indirilmelidir. Cumhuriyetin 100. yıl dönümü şerefine memurlarımızdan işçilerimize emeklilerimizden esnaflarımıza sosyal ve ekonomik yönden hepsinin yüzünü güldürmek boynumuzun borcudur.

Terörün sonuç alması, Türkiye'ye geri adım attırması mümkün değildir. Bu insanlık defolarının inşallah kökü kurutulacak. Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle insanlık arasında ikinci bir seçenek yoktur. Bölücü terör örgütü karşısında şaibeli duruş sergileyen kim varsa, durumunu tekrar gözden geçirmeli, ihanetle çakışan yollarını derhal ayırmalıdır. 1 Ekim'deki terör saldırısının önü ve arkası süratle aydınlatılacak. 1 Ekim saldırısı Türkiye'ye karşı yapılmıştır.

SOYLU AÇIKLMASI

Tescilli FETÖ'cülerin Süleyman Soylu'ya iftira kuyruğuna girmeleri, bazılarının da görevdeki İçişleri Bakanı'nı kötülemeleri ortadadır. Kamu görevlilerimizin onuruyla oynanması tehlikelidir.

YENİ ANAYASA ÇAĞRISI

MHP, yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metni ile hazırdır. TBMM'de temsil edilen siyasi partiler, sorumluluktan kaçmak yerine, milletimizin taleplerine müzahir yapıcı tavır ve tutum içinde hareket etmelidir. Darbe anayasası Türkiye'ye layık değildir. Kılıçdaroğlu'nun "tek adamla anayasa olmaz" çıkışı aymazlıktır." (HABER MERKEZİ)2

Öne Çıkanlar