Diyalog Grubu’ndan Türk’e ziyaret
Qesra Qenco’dan verilen mesaj: Barışın zamanı olmaz, ‘geç kalındı-kalınmadı’ denmez. Kan akmaya devam ediyorsa orada en acil şey barıştır. MARDİN...
Qesra Qenco’dan verilen mesaj: Barışın zamanı olmaz, ‘geç kalındı-kalınmadı’ denmez. Kan akmaya devam ediyorsa orada en acil şey barıştır.
MARDİN – Diyalog Grubu, cezaevinden yeni çıkan Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ü, köyü Qesra Qenco’da ziyaret etti.
Zülfü Livaneli, Tarhan Erdem, Ziya Halis, Süleyman Çelebi, Akın Birdal, Servet Demir, Gürhan Ertür, Cengiz Güleş, Yasemin Dorman, A. Haydar Gonca, Naciye Gonca, Hasip Kaplan, Sabahat Kaplan, Gülseren Onanç, Emine Uşaklıgil, Nazar Begüm, Özgen Newra, Fikret Ünlü ve Hüsnü Okçuoğlu’dan oluşan grup, görüşmenin ardından basın açıklaması yaptı.
İlk sözü alan Zülfü Livaneli, Diyalog Grubu olarak Ahmet Türk’e geçmiş olsun ziyaretine geldiklerini ifade etti.
‘BARIŞIN ZAMANI OLMAZ’
Livaneli, konuşmasına şöyle devam etti: "Ahmet Türk’ü ziyaretin iki anlamı var. Birincisi Türkiye’nin en saygıdeğer insanlarından birisi olması. Ahmet Türk kendi saygın kişiliğinin de ötesinde, barışın simgesi haline gelmiş bir isim. Bu hapishaneye giriş çıkışındaki duruşu davranışı, tutumu ve özellikle topluma verdiği mesajlar takdir topladı. Barışın zamanı olmaz, ‘geç kalındı-kalınmadı’ denmez. Eğer kan akmaya devam ediyorsa orada barış acil olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla biz Türkiye’de savaş ortamından, kan dökülmesinden kurtulmak ve uygar demokratik ülkelerdeki gibi bir demokrasiye kavuşmak istiyoruz. Birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. O bakımdan Diyalog Grubu’ndan arkadaşlarla birlikte bu amacımızı bir kez daha tekrar ediyoruz; hemen barış, hemen dostluk ve seçilmiş parlamenterlere özgürlük.’’
‘İYİ Kİ BURADASINIZ’
Türk’ün ardından konuşan yazar Tarhan Erdem ise bu dönemde parlamentodaki vekillerin bir kısmının tutuklandığını, gözaltına alındığını, bir kısmının da tehdit altında olduğunu vurguladı.
Ahmet Türk’ün parlamentonun yaşayan en eski üyelerinden biri olduğunu hatırlatan Erdem, "1973’ten beri parlamentodadır. Ona hoş geldin demeye geldik. Türkiye’nin daha çok ihtiyacı var Ahmet beye. İyi ki buradasınız, iyi ki başımızdasınız" dedi.
‘UMALIM Kİ SESİMİZİ DUYARLAR, UYANIRLAR’
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da hala tutuklu olduğunun grup üyeleri tarafından hatırlatılması üzerine Erdem, şunları söyledi: "Bir partinin Genel Başkanı, milletvekili, parlamentodan alınıp maalesef hapsediliyor. Tecrit halindedir, kimse ziyaret edememektedir, ziyaret taleplerine cevap verilmemektedir. Türkiye çok önemli ve tehlikeli, hiç hak etmediği yerlerden geçmektedir. Bunu, iktidarı uyararak önlememiz lazım. Umalım ki sesimizi duyarlar, umalım ki uyanırlar."
TÜRK: YÜREĞİMİN YARISI İÇERİDE
Erdem’in ardından konuklarına teşekkür eden Ahmet Türk de şöyle konuştu: "İyi ki varsınız. Bu aslında şahsımla ilgili değil. Kardeşleşmeyi, ortaklaşmayı esas alan bir mantıkla yaklaşan insanlarımızın, dostlarımızın olduğunu bir şekilde ortaya koymaktadır. Ben inanıyorum ki Türk ve Kürt halkı birbirine düşman değildir. Yürüttüğümüz siyaset halklarımız arasında bir güvensizliğin gelişmesine neden olmuştur. Bizim görevimiz işte bu güveni yeniden sağlamak, ortak demokratik bir gelecekte, birlikte yaşamayı esas alan bir mantıkla sorunları çözmektir. Cezaevinden çıktım ama yüreğimin yarısı cezaevinde. Eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, toplumun vicdanı olan Cumhuriyet Gazetesi başta olmak üzere basın çalışanları, yine 80’e yakın belediye eşbaşkanımız yerlerine kayyum atanarak cezaevindedir.
BARIŞTAN BAŞKA SEÇENEK YOK
1980’leri-94’leri yaşadık. Baskı politikalarının Türkiye’yi hiç ileriye götürmediğini gördük. Tek seçeneğin barış olduğunu herkes artık biliyor. Barıştan başka seçenek yok. Umutları büyütmeye yönelik herkesin katkı sunması lazım. Tekrar teşekkür ediyorum. Benim için çok büyük bir onur buraya gelişiniz. Yaşamımda en güzel günüm."