Düşen omuz, bomboş sokaklar, kaybedilen metropoller

İstanbul'u kaybetti Erdoğan. Yetmedi Ankara'yı da. Biri Saray'ın merkezi; öteki doğup büyüdüğü yer. Can dayanır mı bu yenilgiye?

Düşen omuz, bomboş sokaklar, kaybedilen metropoller

Çalınan oy iddiaları, YSK'nın mühürsüz zarfları geçerli sayması, 'Evet' ve 'Hayır' oyları arasındaki 1 puancık fark vs. Hepsi bir kenara. Bu referandum 15 yıllık iktidara ilk olmasa da en derin darbeyi indirdi.

ANALİZ- İstanbul'u kaybetti Erdoğan. Yetmedi Ankara'yı da. Hani şu önüne gelene 'Ermeni' diyen Melih Gökçek'in neredeyse tapulu malı Ankara'yı. Biri Saray'ın merkezi; öteki doğup büyüdüğü yer. Can dayanır mı bu yenilgiye? Yetmedi İzmir. İzmirlilerle zaten yıldızı hiç barışmadı. 'Gavur İzmir' yaptı gene yapacağını. Çiçekler yine açtı İzmir'in dağlarında.

Ya 'zaferini' kutlayanlar listesi. Orası da tatsız tuzsuz. Listenin açılışını Azeri lideri Aliyev yapmış. Yapmasa daha iyiymiş ama işte. Peşi sıra Filistin'in 'yetim' şefi Abbas, sonra da Katar emiri tebrik etmiş. Hani şu Türkiye'ye giren 'kaynağı belirsiz' milyarlarca doların sahibi olduğu iddia edilen mi desek, yoksa IŞİD'e destek veren Katar mı? desek. İkisi de uyar.

SOKAKLAR ISSIZ, SOKAKLAR KARANLIK

Yüzde 51'i yalayıp geçen referandum sonuçları Viyana surlarına dayanan Osmanlı ordusu gibi. Kaleyi dövüp de bir türlü ele geçiremeyen. En çok bu metaforu hak ediyorlar; çünkü Osmanlı'yı 'hortlatma' fikrinin mimarı onlar.

Erdoğan, ekranlarda arz-ı endam ederken omzundaki 15 yıllık iktidar yükünün ağırlığı hiç bu kadar net görülmemişti. Yüzde 51'lik bir yük. Omuz çökerten yük. Yüzü de asıktı. Kuru, tumturaklı bir metin, yerden kalkmayan bir baş. Bazen yere düşen gözler, eğilen başlar iyiye delalet olsa gerek.

Sokaklar da ıssız ve karanlıktı bu 'buçuk zafer'de. Taksim; hani şu cami yapılan, polislerin sokaklarında çocuk boyu silahlarla beklediği Taksim. Kalbe giden damarları, yani tramvay rayları sökülen, 15 milyonun anılarının iş makineleri ile dümdüz edildiği Taksim.

'Kadıköy Cumhuriyeti' ise mağrur. Bir zalime pabuç bırakacak göz yok Kadıköylüler'de. Gözler ekrana kilitli Kadıköy'ün binbir renk kafelerinde. 'Yine olmadı ama olacak. Bir dahakine olacak' umuduyla gülümseyen yüzlerle dolu Kadıköy. Tencere/tavalarla yüzde 51'lik baskıya 'eyvallah' etmeyen Kadıköy.

Kumdan kaleleri çöktü bu gece bir bir. Sarayların temelleri derinden sarsıldı. Nefesi yeter mi başkanlığa? Bilinmez.

Bilinense aslında kaybettiği..

KADINLAR GÜÇLÜ, KADINLAR ÖZGÜR

En çok acıyı onlar çekti referandum sürecinde. Mini etekliyken tekmelendiler, tecavüze uğrayıp öldürüldüler. Peki ne tepki verdi kadınlar?

'Güleceğiz, giyeceğiz, bir yerine bin hayırla hakkından geleceğiz senin' dediler, yanıt olarak. Şimdi o kadınlar zafere bu kadar yaklaşmışken pes eder mi? Üstüne basa basa söylüyorlar: Mücadelemiz yenilendi.

'Kaosuna da, baskına da, zulmüne de hayır! Kaldığımız yerden mücadeleye devam'. Hem de kahkalar atarak.

Ya tutuklu yakınları? Mutsuzlar evet, 'Neden yaşıyoruz ki bunca saçmalığı, acıyı?' soruları kafalarında dönüp duruyor. Ama asla pes etmiyorlar. Özellikle de gazeteci eşleri. İnadına yüzüncü röportajı verip 'Suçsuz benim kocam' diye haykırıyorlar. O ses desibeli sağır eder en kalın tabakalı kulakları. Yüzde 51 kalkanı bile yetmez. O zırh çabuk delinir besbelli!

Herkes bir ucunda mücadelenin. 'Ne yani çekip gidelim mi bu ülkeden? Ülkeyi AKP iktidarı ile birlikte pisleyip, bedeli de hem solculara hem de masum insanlara ödeten cemaat gibi sırra kadem mi basalım?' sorusu yabana atılır mı hiç?

Yüzde 51'lik Erdoğan'ın kaleleri kumdan artık: Kasımpaşa, Üsküdar.. Artık Erdoğan'ın değil buralar. İki eski sevgili. Karalar bağlatır.

Ne olacak şimdi? Basacak zalimlik gazına biraz daha. Arabayı sürecek ülkenin üstüne. Ezecek kimilerini de. Kan, cenaze, gözyaşı.. Ya sonra. Dur hele. Başkanlık 2019'da hayata geçecek. Sahi yetecek mi nefesi bu 'Eşek Anırtan Yokuşu'nu tırmanmaya? Cezaevine tıkıp nefessiz bırakmaya çalıştığı Selahattin Demirtaş, 'Seni başkan yaptırmayacağız' derken haklı mı çıkacak?

Bu gece Erdoğan'ın yükü ağır. Omuz çökertecek kadar. Yüzünü ayaz vurmuş gibi donuklaştıracak kadar. Sahi o omuz iki yıl daha taşır mı bu ağır yükü? Hem de kadınların gücü, herkes için 'Hayır' diyenlerin umutları bu kadar aleniyken?

erdoğan referandum başkanlık KADINLAR