Ekrem İmamoğlu’ndan yerel seçim mesajı: Rakibimi biliyorum, siz de anlamışsınızdır
Artı Gerçek - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere ilişkin "Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum" açıklamasında bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Çevre Projesi Tanıtım’ ve ‘Silivri Selimpaşa Alt Geçit Açılış’ törenlerinde konuştu.
'YAŞATTIKLARINDA NASIL FARK YEDİKLERİNİ BİR KEZ GÖRDÜLER'
İmamoğlu konuşmasında, iktidar tarafından iptal edilen 2019 İstanbul belediye başkanlığı seçimini hatırlatarak “Üç ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar. Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem'in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız’ akıl tutulmalarını yaşamazlar. Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler.
Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin, bakın ne oluyor? Tavsiyem şu; biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım. Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır” dedi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
'HİÇ KİMSEYİ AYRIŞTIRMADAN, HERKESE EŞİT HİZMET GETİRİYORUZ' Hiç kimseyi ayırt etmeden, hiç kimseyi ayrıştırmadan, herkese eşit hizmet getiriyoruz. İnanınız; İstanbul'un 39 ilçesine nasıl hizmet ediyorsak, Büyükçekmece'ye de aynı hizmeti getiriyoruz. Evet, Hasan Başkanımız, benim çok eski bir dostumdur, sevgili ağabeyimdir; doğru. Ama öyledir diye, biz Büyükçekmece'ye hizmet koşturmuyoruz. Zaten yerel yönetime uzun yıllardır hizmet etmiş olan Hasan Başkanımızın öyle bir talebi olmaz. Hasan Ağabey ne kadar kolay ulaşabiliyorsa bana, İstanbul'un 39 ilçesinin belediye başkanı da bana kolay ulaşır. İlçe Belediye Başkanı olarak, İBB başkanıyla iki kez görüşebildik. Allah rahmet eylesin. Sonraki belediye başkanımız da aynı. Onlar da baskı altındaydı. Kötü olan bu. O dönemde, randevu vermek istese bile veremediği bir sistemin, bir rejimin bizi zora soktuğu, hizmet alamadığımız, hizmeti konuşamadığımız bir düzenin varlığını yaşadık.
'TRAJİKOMİK DURUMLARI SONA ERDİRDİK'
O 5 yılı ben yaşadım, Hasan Bey yaşadı, diğer belediye başkanlarımız yaşadı. Artık trajikomik o durumları sona erdirdik. Evet, 38 ilçe belediye başkanı da Hasan Bey'in dışında bize kolayca ulaşabilir. Dün gece bir belediye başkanımız -ismini vermeyeceğim- bir konuda sıkıntı hissetmiş, problem hissetmiş, diğer partilerden birisine mensup; mesaj yazdı. Karşılıklı mesajla dertleştik. Sorunu çözdük. Sorunun çözümüyle ilgili arkadaşlarıma bilgi verdim. Onlar da muhtemelen bu sabah görüşüyor. Böyle bir şansı aylarca, yıllarca elde edemediğimizi biz yaşadık ve biliyoruz. Bunları unutmayalım. Bunlar kötü şeyler. Bu kötü şeyleri biz yaşatmadığımız gibi, demokrasi ve Cumhuriyet’in değerleri altında görev yapan belediye başkanları veya siyasi diğer kurum, kuruluşlar birbirine yaşatmasın diye anlatıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? O bakımdan biz, Büyükçekmece'ye bu anlayışla hizmet ettik.
'RAKİBİMİN KİM OLDUĞUNU BİLİYORUM'
Bu bir çevre projesidir. Ama bitti mi? Bitmedi. Devam ediyor. Kaynarca kolu ve bunun gibi başka projeleri de yapmaya devam edeceğiz. Bu özeni gösteren, bu kötü görüntüleri şehrimizin hafızasından silip atan kıymetli yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bizden önceki yönetim gibi, altyapı sorunlarının üstünü örterek değil, ‘Altyapı yatırımları göze görünmez, oy getirmez’ diyerek değil, tam aksine biz, altyapıya belki de 4-4,5 yıla, 5 yıla… ‘5 yıl’ diyemeyeceğiz; 3 ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar.
Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem'in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız’ akıl tutulmalarını yaşamazlar. Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler. Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin, bakın ne oluyor? Tavsiyem şu: Biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım. Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır." (ANKA)