Erdoğan, bir seferde birkaç gol birden yedi
Ankara-Atina ihtilafında Fransa’nın askeri varlığı Paris’in gönderdiği kendi savaş gemisiyle sınırlı değilmiş. Fayiz es-Serrac, bu arada Macron’a yaklaşıyor.
Fransız siyasi-mizah gazetesi Canard Enchainé’nin bugün yayınlanan sayısında (26 Ağustos 2020), Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Türkiye-Fransa ilişkileri konusunda ilginç bir ayrıntı yayınlandı. Gazetenin kıdemli savunma ve askeri istihbarat uzmanı Claude Angeli’nin köşesinde yayınlanan yazısı şöyle:
"Erdoğan, doğal gaz araştırmaları yapan "Oruç Reis’’ gemisini Kıbrıs’ın karasularına gönderdi. Bu, yasadışı bir operasyon olduğu için Uzun Adam, Oruç Reis’i korumak amacıyla orta boy 4 savaş gemisini de bölgeye gönderdi. Aviso adı verilen orta boy bu refakatçi savaş gemileri A69 tipinde ve gemilerde Fransız Exocet füzeleri ve torpidoları mevcut. Paris, Ankara’nın bu girişimine diplomatik olarak karşı çıktı. Ne var ki bu muhalefette Fransa, sözkonusu refakatçi savaş gemilerinin Fransız yapımı olduğunu ve üzerindeki silahlarla birlikte 2000 yılının Kasım ayında Türkiye’ye satıldığını belirtmedi. Neyse ki, Hollande ya da Macron, Erdoğan’a nükleer denizaltı satmamış.’’
Bu haberle Erdoğan’ın Doğu Akdeniz seferinin ne kadar ‘’milli ve yerli’’ olduğu ortaya çıkıyor.
Başta ABD, AB ve Fransa olmak üzere Batı dünyası, şimdiye kadar gerek açıklamaları gerekse eylemleri ile Ankara ile Atina arasındaki ihtilafta açıkça Yunanistan’ın tarafında olduklarını zaten ilan etmişlerdi.
Angeli’nin verdiği bu bilgiyi, Libya’da Sarrac hükümetinin, büyük bir ihtimal Mısır, ABD ve Fransa’nın desteğiyle, Ankara’nın haberi ve onayı olmadan Hafter’le ateşkes anlaşmasına varması ve Sarrac’ın Macron’un davetini kabul ederek yakında Paris’e gideceği bilgisiyle birlikte okuduğumuzda, Erdoğan’ın bir seferde birden fazla kozunu yitirdiği anlaşılıyor.
Halbuki Ayasofya’dan sonra Chora’yı da ibadete açmıştık!