Erdoğan: İstanbul'u kendi kimliğimizle daha da geliştirdik

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "İstanbul'u kendi kimliğimizle daha da geliştirdik." dedi.

Bazılarımız göçebe kavramı üzerinde nmilletimizi iğnelemeye kalkar. biz yerleştiğimiz her yeri iabad etmiş bir milletiz" dedi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Dünya Şehircilik Günü'nde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

Kendini AK Partili gören her arkadaşım benim olmadığım yerde kimse yoktur anlayışıyla çalışmalarını sürdürmelidir. AK Partililer koşacak ki Türkiye yürüsün. 2023, 2053, 2071 vizyonlarını böyle gerçekleştirebiliriz. AK Partililer 7/24 çalışacak ki Türkiye, üretmeye, kalkınmaya devam etsin.

Eğer AK Partiliyim diyorsak bize boşa vakit geçirmek haramdır. 31 Mart mahalli idari seçimlerden de sizlerin gayreti ve milletimizin desteğiyle inşallah alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum.

Bazıları göçebe kavramı üzerinden milletimizi iğnelemeye kalkar. Biz yerleştiğimiz her yeri abad etmiş bir toplumuz. Gidin Kafkasya'ya, Balkanlara, Orta Asya'ya ecdadımızın bıraktığı izlere rastlarsınız. Üstelik ecdadımız sadece şehirler yapmakla kalmamış, onlara ruhlar vererek bize ait hale getirmiştir.

İstanbul'u kendi kimliğimizle daha da geliştirdik.

Murat, buna dikkat et! Biz kendi arkadaşlarımıza söylüyoruz. diyoruz ki dikey mimari yok yatay mimari... Önce mescit sonra sosyal donatı alanları onun ardından da oralarda çevrecilik yeşillendirme onun ardında oralarda inşalara devam edeceğiz.

AK Parti'nin çevrecilik şehircilik anlayışı bu bunu göstermemiz lazım. Bugüne kadar milyonlarca fidanı diktik. Biz ağaç kesen iktidar olmadık, diken olduk.

Milyonlarca ağaç diktik. Biz ağaç kesen değil, ağaç diken iktidar olduk. Geldiğimizde 70-75 kişilik sınıflar vardı, ortalama şimdi 30'lara düşürdük Bay Kemal. Ya bunu ona anlatmıyorlar ya da anlatıyorlar işine gelmiyor. Ev ev dolaşacak anlatacaksınız. Yalan bunun zaten en büyük sermayesi, bunu da Türkiye’de yalanı en güzel söyleyen kim diye sorduklarında hiç düşünmeden cevap verin; Bay Kemal…

Buhara, Semerkand, Tebriz, Kudüs, Medine, Bağdat Şam, Kurtuva gibi ecdadımızın mirası olan bu kentlere bakın ağacıyla çiçeğiyle suyuyla ormanıyla çevrede bu şehirlerin bu şehirlerin ayrılmaz birer parçasıdır.

Mekan ve kültür üretimi konusunda kadim mirasımızın tam olarak farkında olmadığımızı görüyoruz. Her alan da yaşanan tek düzleşme gücünü farklılardan alan zenginliğimizi ortadan kaldırdı.

Mimarinin ihtişamı ile manevi derinliğin aynı anda buluştuğu şehirlere yeterince sahip çıkamamış olmamız, en büyük kaybımızdır.

31 Mart 2019 seçimleri genelde ve yerelde yapılan hizmetleri tekrar anlatabilmemiz için bir fırsattır. Millet bahçelerimizi yaparken bir kenarına da millet kıraathanelerini kuralım. Ben kıraathane dedim onlar kumarhane anladılar. Derviş diyemeyeceğim bunlara zikir, fikir meselesi...