Siyasi parti temsilcileri Esenyurt mitinginde buluştu: 4 büyük değer için bir araya geldik
Esenyurt'ta; CHP, EMEP, TİP, DEM Parti, EHP SMF ve TÖP temsilcilerinin katıldığı miting düzenlendi. Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, 'Bugün 4 büyük değer için bir aradayız' dedi ve kayyım atamalarına tepki gösterdi.
Artı Gerçek- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), 'Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadeleye' sloganıyla İstanbul’un Esenyurt Meydanı’nda miting düzenledi.
Mitinge CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da katıldı.
Sık sık PKK lideri Abdullah Öcalan için sloganlar atan kitle, alanda Öcalan'ın posterini de açtı.
'BARIŞ GELECEK KAYYIMLAR EVE DÖNECEK'
Mitingde ilk olarak konuşan TÖP Sözcüsü Juliana Gözen, konuşmasında "Geleceğimiz için örgütleneceğiz. Barıştan yanayız ama inşa edeceğimiz barış, onurlu bir barıştır. Bu işi ekmeğimize, onurumuza sahip çıkarak nihayete erdireceğiz. Bu büyük bir sorumluluktur” vurgusu yaptı.
Ardından konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise, iktidarın siyasetçileri, belediye başkanlarını, gazetecileri tutukladığını vurgulayarak, “Hiç kimse tereddüt etmesin biz barış istiyoruz. Çünkü savaşlarda hep en yoksul çocuklar bedel ödüyor. Barış hiç kimsenin bize uzatacağı bir hediye değildir. Barış emektir, halkın kurduğu gelecektir. Barış olacak kayyımlar eve dönecek, cezaevindeki tutsaklar, Selahattinler, Figenler yanımıza gelecek” dedi.
SMF Sözcüsü Mahir Gürz de konuşmasında AKP-MHP iktidarını eleştirerek, "Onlar sadece yoksulluk, sefalet verebilir. Bu bizim kaderimiz değil, kaderimizi değiştirebiliriz. Bunun için yan yana gelip örgütlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.

'KÜRT VE TÜRK HALKININ ADALETE, BARIŞA İHTİYACI VAR'
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, TELE1 televizyonuna kayyım atanmasına tepki göstererek, sözlerine başladı.
Ülke kaynaklarının emperyalist ülkelere “peşkeş” çekildiğini söyleyen Aslan sözlerine şöyle devam etti:
“Demokrasi, özgürlük, eşitlik isteyenler mi casus, yoksa bu ülkeyi peşkeş çekenler mi?
Belediyelere kayyım atamaya devam ediyorlar. Kobane tutsakları halen cezaevinde. Ne istedi Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ? Eşitlik, barış istediler, yaşamı savundular.
İktidara sesleniyoruz; bütçe emekçilerin sırtından toplanıyor ama bütçenin büyük bölümü patronlara kaynak olarak gidiyor. Bunu kabul etmiyoruz.
27 Şubat'ta Öcalan’ın çağrısıyla PKK silah bıraktı. Bir yıldır parlamentoda oluşturulan komisyon, kitle örgütlerini dinliyor. Bu dinlemeler iyidir ama bir an önce bu sorunun çözümü için adım atın. Halkı oyalamayın. Türk ve Kürt halkının adalete, barışa ihtiyacı var. Ne istiyoruz. Kayyımlar geri alınsın, siyasi tutsakların bırakılmasını, basın üzerindeki baskıların son bulmasını, bölgede savaştan zarar gören halkın zararlarının karşılanmasını ve genel siyasi affın çıkmasını istiyoruz.”

'NEDEN KAYGI DUYUYORSUNUZ?'
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Bu devlet aç mısın? diye sormuyor etnik kimliğimiz üzerinde duruyor ve bunun üzerinden ayrımcılık yapıyor" diyerek şu vurguları yaptı:
"Meclis’te kurulan komisyon önemlidir. Ama o komisyon üzerinden tartışmalar yapılıyor ‘kaygı duyuyoruz’ diyorlar. Neyden kaygı duyuyorsunuz. Barış gelecek. Kürt halkı, kendi kimliğini istemeyecek mi, kayyımların geri çekilmesini istemeyecek mi, tutsakların serbest bırakılmasını istemeyecek mi? İsteyecek tabi. Eğer bu koşulları Abdullah Öcalan yürütüyorsa onun koşulları da düzenlenmelidir. Baktılar ki oyları düşüyor, gittiler İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiler. O diplomanın iptal edilmesi demokrasinin iptal edilmesidir.”
AHMET ÖZER'İN MESAJI OKUNDU
Daha sonra konuşan CHP Genel Başkanı Yardımcısı Gökhan Günaydın, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine kayyım atandığını hatırlatarak, tutuklu Özer’in mesajını okudu.
Özer’in mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Kardeşlerim karanlıklar korkakların sığınağıdır. Hükmü cesurlar ortaya çıkıp ışığı yakana kadardır. Siz bu meydanda ışığı yaktınız. Ayağa kalkıp yürüyeceğiz. Selam olsun özgürlük için savaşanlar, selam olsun insanlık onurunu yükseltenlere. Bu mücadeleyi daha adil bir dünya ve daha özgür bir gelecek için veriyoruz. Bu çerçevede barış sürecini yürekten destekliyorum. Ayrıca süreci destekleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğullarına selamlarımı iletiyorum.”
BAKIRHAN: 4 BÜYÜK DEĞER İÇİN BİR ARADAYIZ
Son olarak mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, emekçilerin, ezilenlerin, kadınların, Alevilerin ve Kürtlerin geleceği için bir araya geldiklerini vurguladı.
“Bugün 4 büyük değer için barış, demokrasi, adalet ve özgürlük için bir aradayız” diyen Bakırhan, şöyle devam etti:
“Bugün bunların hayat bulması için partililerle bir araya geldik. Türkiye’nin bütün renkleriyle seçilen Ahmet Özer’in yerine kayyım atandı ve cezaevindedir. Bu vesileyle bütün tutsak yoldaşlarımıza selam yolluyoruz. Esenyurt iradesine sahip çıkıyor. Bugün tarihi bir süreçten geçiyoruz. Sayın Öcalan’ın üzerine aldığı tarihi bir fırsat Türkiye'nin önünde duruyor. Bu fırsat hepimiz için. Sayın Öcalan kan dursun, gençlerimiz hayatını kaybetmesin diye önemli bir adım attı.
'MECLİS ARTIK DÜZENLEMELERİ YAPMALI'
Bu süreç Kürt, Türk, Alevi, Türkiye'nin bütün renklerinin demokratik bir şekilde eşit olmaları için başladı. Bu süreç sadece Kürtlerin değil, tekstilde, fabrikalarda ailelerini geçindirenlerin sürecidir. Barış ekonominin kalkınması, kayyımsız bir Türkiye, kadının katledilmediği, herkesin kendi dili kimliğiyle yaşadıkları bir Türkiye demek. Dolayısıyla siz Esenyurtluların üstüne büyük bir sorumluluk düşüyor. Esenyurt’un bu sürece sahip çıkacağına inanıyorum.
Artık Meclis’teki komisyonunda geçiş yasaları, televizyon kanallarına kayyım atayan, düşüncelerini söyledikleri için cezaevine atan bu anlayışı sonlandıracak düzenlemeleri yapması lazım. 21. yüzyılda TELE1 kanalına kayyım atanması ne demek. Türkiye’nin çatışmaya değil, barışa ihtiyacı var. Sınır ötesi operasyona değil, sınır ötesi halklarla barışa ve müzakereye ihtiyacı var. Barış 86 milyonundur. Bu meydan Türkiye'dir. Türkiye’deki emekçilerin, ezilenlerin sesidir. Buradaki talepler 86 milyonundur. Emin olun biz kazanacağız. Uzun olmayan bir vadede Türkiye’de mutlaka kazanacağız.
ROJİN KABAİŞ'İN BABASI DA BURDA
Hakan Tosun arkadaşımız bağımsız, özgür bir gazeteciydi, Esenyurt’ta katledildi. Faillerinin artık bulunması gerekiyor. Rojin Kabaiş’in babası da burada. Onu da selamlıyorum. Rojin’in nasıl yaşamını yitirdiğini bu iktidar bize açıklamalıdır. Sizler var oldukça onurlu bir mücadeleyle daha adil ve demokratik bir cumhuriyet kuracağımıza inanıyorum.” (MA)