Gençlerin gözü mecliste: Türkiye'de rejimi gençler değiştirecek

Gençlerin gözü mecliste: Türkiye'de rejimi gençler değiştirecek
Geçtiğimiz dönemde aday listelerinin sonlarında yer verilen gençler, önümüzdeki seçimlerde Meclis'te daha fazla temsil talep ediyor. Gençlik Örgütü Forumu'na göre apolitik olmakla suçlanan gençler, Türkiye'de rejimi değiştirecek potansiyele sahip.

Mazlum BUCUKA


Artı Gerçek - 14 Mayıs'ta yapılacak Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanı seçimleri için siyasi partilerin aday adayı listeleri belli oldu. Bu listelerde farklı toplumsal gruplardan adaylar ön plana çıkarken gençler de listelerde kendilerine yer buldu. Ancak geçtiğimiz yıllarda genelde listelerin sonlarında yer verilen gençler, önümüzdeki seçimde yeterli biçimde temsil edilemeyeceklerinden endişeli.

2018 Genel Seçimlerinde oluşan tablo bu endişeyi destekler nitelikteydi. Seçimlerde ilan edilen 4851 milletvekili adayından 674'ü genç olmasına rağmen meclise sadece sekiz genç milletvekili girebildi. 2018'de görünürlüğü vitrinde kalan gençler, 2023 seçimlerinden ne bekliyor? Siyasette nasıl konumlanmak istiyor? Seçim sürecinde siyasi partilerden nasıl bir politika izlenmesini bekliyor? 70'den fazla gençlik örgütünü bünyesinde barındıran ve gençlik alanında çalışmalar yürüten Gençlik Örgütü Forumu (Gofor) Genel Koordinatörü Hasan Oğuzhan Aytaç, seçim sürecinde ve sonrasında gençlerin rolünü ve beklentilerini Artı Gerçek'e anlattı.

'GENÇLER ÇÖZÜMÜN ÖZNESİ OLSUN'

Siyasi partilerin aday adayı listelerinde bulunan farklı toplumsal gruplardan insanlar, temsil ettikleri grupların sorunlarını mecliste görünür kılmayı ve çözüm üretmeyi vadediyor. Gençler de sorunlarının çözülebilmesi için listelerde bulunan temsilcilerinin seçilebilir sıralarda olmasını istiyor.

"Gençler temelde sorundan, sorunun biçiminden, nedeninden ve hangi temaya ait olduğundan bağımsız olarak nasıl çözüleceğini zaten biliyor. O yüzden sorunun muhatabı olan gençler çözümün öznesi olsun diyoruz. Yaşadığımız düzende sorunların çözüldüğü adres siyaset kurumu. Ve siyaset kurumunda karar alıcı hale gelmek için temsiliyet en önemli noktalardan biri. Bu yüzden gözümüzü parlamentoda gençlik temsiliyetine çevirdik."

'GENÇLER ANAYASA'DA EŞİT YURTTAŞ OLARAK GÖRÜLMÜYOR'

Aytaç, gençlerin temsiliyet noktasında yaşadığı tüm bu sorunların temelinde Anayasa'nın 58'inci maddesinde yer alan 'gençlik tanımı' olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti:

"Bu madde özetle diyor ki; gençler alkolden, uyuşturucudan uzak tutulmalı, korunmalı, kollanmalı… Düşünün, Anayasa bir ülkenin temel metnidir. Gençlikle ilgili ortaya koyduğu temel vizyon hatta tek vizyon bu. Yani gençler eşit yurttaş olarak görülmüyor; gençler sorun çıkaran, korunması, kollanması gereken, edilgen bir yapı olarak görülüyor. O yüzden, çok ironik ama anayasaya uygun her hareket, her söylem gençler için problem yaratıyor. Hoşnutsuzluğun temel kaynağı bu. Hiçbir siyasi parti Anayasa madde 58’i gündem edinmiyor. Edinmediği sürece de bu sorunların çözümü çok uzak olacak."

'18'E İNEN SEÇİLME YAŞI, PRATİKTE UYGULANMADI'

1 Şubat 2017 tarihinde T.C. Resmi Gazetesi'nde yayınlanan değişiklik ile 18'e indirilen seçilme yaşı ilk olarak 2018 Genel Seçimlerinde uygulandı. Fakat Aytaç, uygulamanın pratikte bir zemin oluşturamadığını aksine siyasi partilerin bu durumu bir vitrin olarak kullandığını söyledi:

"Seçilme yaşı 18’e indirildiğinde birtakım vitrin insanlar ortaya çıkarıldı. ‘Biz zaten seçilme yaşını 18’e indirdik, bunun da gereğini yerine getiriyoruz’ diye gösterdiler. Peki bu insanların gençlik haklarına yakınlığı nedir? Gençlik örgütleriyle, sivil toplum örgütleriyle bir alakaları var mıdır? Vitrin olmadan önce parti içinde gençlik politikalarıyla ilgili bir görev edinmişler midir? Siyasi partilerin gençlere önce siyaset yapacakları alanı açmaları gerekiyor. Gençlerin karar alma mekanizmalarına katılabilecekleri bir alan yok. Siyasi partilerin hangisinde erkek kolları, yetişkin kolları var? Hepsinde gençlik kolları var. Neden?

'GENÇ VEKİLLERİN, ENERJİSİNİ GENÇLERE YOĞUNLAŞTIRMASI GEREKİYOR'

"Bu, cevaplanması gereken çok net bir soru. Çünkü gençler, gençlik kollarında konsolide ediliyor ve yüzde 80’i saha işlerine yönlendiriliyor. Politika üretme, parti içinde karar alma gibi görevlerde olamıyorlar, ki insanların siyaseti yapmayı öğrendiği yerlerdir siyasi partiler. Sonrasında meclise giren gencin siyaset yapmayı öğrenebilmek için bile bir yasama yürütme geçirmesi gerekiyor. Çok adaletsiz bir durum bu. Halbuki araştırma önergesi yazmak gibi teknik konular için her vekilin en az üç danışmanı var. Genç vekillerin, enerjisini gençlere yoğunlaştırması gerekiyor. Bu noktada da gençlik örgütlerine büyük rol düşüyor."

'GENÇLER APOLİTİK DEĞİL, ONLARIN ANLADIĞI ŞEKİLDE POLİTİK DEĞİLLER'

Gençleri kuşaklara ayırıp farklı özellikler atfetmenin doğru olmadığını söyleyen Aytaç, jenarasyon olarak eski kuşakların gençleri apolitik olarak görmesi hakkında şöyle konuştu:

"Z kuşağı olarak adlandırılan gruba baktığımız zaman en belirgin özelliklerinin özelliğinin bilgisayara, internete angaje olmaları olduğunu görüyoruz. Ancak uzaktan eğitim döneminde gördük ki Türkiye’de gençlerin üçte biri bilgisayara, internete erişemiyor. Bu yüzden böyle bir ayrım yapmak çok adaletli değil."

"Ben Y Kuşağı’na mensup bir gencim ve bizim kuşak için de aynısı söyleniyordu. 10 sene öncesine gidelim, Y Kuşağı çok apolitik, gündeme hiç angaje değiller, meselelerle hiç ilgili değiller diyorlardı. Ancak apolitik olmakla suçladıkları bu gençler Türkiye’nin en büyük toplumsal hareketini, Gezi Parkı Hareketi’ni ortaya çıkardı. Hani apolitikti bu gençler? Yeni jenerasyon bir önceki jenerasyonun siyaset paradigmasıyla siyaset yapmadığı için apolitik görülüyor. Yani apolitik değiller aslında, onların anladığı şekilde politik değiller. Şu an apolitik olmakla suçlanan gençler muhtemelen Türkiye’de rejimi değiştirecek."

'MECLİS YETİŞKİNLERİN TAHAKKÜMÜ ALTINDA BİR YER'

Meclisin gündeminde insan haklarının yeterince yer bulamadığını ve bunun da 'yetişkin siyaseti'nden kaynaklandığını söyleyen Aytaç, şunları söyledi:

"Doğrudan ya da dolaylı olarak. Meclis dediğimiz yer, yetişkinlerin tahakkümü altında olan bir yer. Rantın paylaşımı mecliste bu kadar gündem oluyorsa yetişkinlerin anladığı siyaset rant paylaşımı siyasetidir. Ben hiçbir gencin siyaset yaparken rant paylaşımı konusunda bir söylem ürettiğini ya da bunu gündem edindiğini görmedim. Gençlerin siyaset anlayışı özgürleşebilmek ve kendini gerçekleştirebilmek. Kendi haklarının kazanımını koruyabilmek."

'GENÇ VEKİL SAYISINI ARTIRMAK YETMİYOR'

Meclise girecek olan vekillerin sivil toplum örgütlerinden beslenmesi gerektiğini dikkat çeken Aytaç, sivil toplumun da siyasetten bazı talepleri olduğunu söyledi:

"Bir ulusal gençlik konseyi talebimiz var. Bu konsey Türkiye’de yok ama 98 ülkede işliyor ve tam da bahsettiğim bu sorunu çözüyor. Gençlik örgütlerinden oluşuyor, gençleri doğrudan ilgilendiren her konuda görüş bildiriyorlar. Bu milletvekillerinin de beslenme ihtiyacı var sahada, burada da bir katılım mekanizmasına ihtiyaç var. Bu katılım mekanizmasının kendisi de ulusal gençlik konseyidir. Bir sistem sıkıntısı var ortada, sadece genç vekil sayısını arttırmakla çözebileceğimiz bir hikaye yok.

Önce genç vekil sayısını arttırmamız lazım ki gençlerin yaşadığı sorunları yaşayan insanlar orada olsun. Kaldı ki gençlik dediğimiz grup da bir sürü kesişimsel gruptan oluşuyor; genç kadın, genç engelli, genç LGBTİQ+… Bunların temsili ile ilgili zaten alınacak çok yolumuz var, bunlar sağlanana kadar da ulusal gençlik konseyinden tüm bu sorunları ve çözüm önerilerini duymaya ihtiyacı var gençlerin. Daha sonra da bunlara uygun olarak bir ulusal gençlik politikasının kurgulanması lazım ki ulusal gençlik konseyi de, gençlik örgütleri de, genç vekiller de bu gençlik politikaları üzerinden söylem oluşturabilsin, pozisyon alabilsin. Bunların hepsi birbirine bağlı."

GENÇLİK ÖRGÜTLERİ FORUMU HAKKINDA

Gençlik Örgütleri Forumu (Gofor), Türkiye’de gençlik politikasının hak temelli bir yaklaşımla ele alınması konusunda çalışmalar yürütüyor ve bünyesinde Türkiye'nin farklı illerinden 70'den fazla gençlik örgütü barındırıyor.

Evrensel standartlarda bir gençlik politikasının kamu ve sivil toplum eş güdümüyle yasal güvence altına alınmasını ve uygulanmasını savunan Gofor, hak temelli gençlik politikasının hem kamu hem de sivil toplum kuruluşları tarafından daha iyi anlaşılmasını ve böylelikle etkisini arttırmayı hedefliyor.

Türkiye’de hak temelli çalışmalar yapan gençlik örgütlerini aynı yapı altında bir araya getiren Gençlik Örgütleri Forumu, evrensel standartlarda olan gençlik politikalarının altyapısının oluşabilmesi için farkındalık yaratmak; gençlerin haklarını ilgili platformlarda savunmak ve üyesi olan ve olmayan gençlik örgütlerinin, öğrenci topluluklarının kapasitesini geliştirmeye çalışıyor ve bir ağ olarak etkisini arttırmak için çalışmalar yürütüyor.

Öne Çıkanlar