Hayır korkusu OHAL’i uzatır

Hayır korkusu OHAL’i uzatır
  Önce Başbakan Yıldırım’ın ‘OHAL’i üç ay daha uzatıyoruz’ cümlesi düştü haber sitelerine. Ardından aslında ‘MGK’da değerlendirilip...

 

Önce Başbakan Yıldırım’ın ‘OHAL’i üç ay daha uzatıyoruz’ cümlesi düştü haber sitelerine. Ardından aslında ‘MGK’da değerlendirilip karar alınır’ dediği. Peki referandum öncesi OHAL bir kez daha uzatılırsa bu ne anlama gelir?

ŞAFAK YILMAZOĞLU

Başbakan Binali Yıldırım, süresi 19 Nisan’da sona erecek olan Olağanüstü Hal uygulamasının "Uzatılıp uzatılmayacağına MGK'da yapılacak değerlendirmeyle karar verileceğini" söyledi.

Bilindiği üzere 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ardından önce 201 Temmuz 2016’da son olarak da 3 Ocak 2017’de üçer ay daha uzatılmıştı. Her ne kadar Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak referanduma OHAL şartlarında gidilmeyeceğini söylediyse de Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumun OHAL şartlarında yapılabileceğini ifade etmişti.

Şimdi gözler, referandumdan önce OHAL’in uzatılıp uzatılmayacağında. Yıldırım her ne kadar ‘MGK’da değerlendirilir’ dese de Ocak ayındaki son uzatma kararının da alınmasında da çelişkiler ortaya çıkmıştı.

2 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapan hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, OHAL konusunun gündeme gelmediğini söylemişti. Ama ertesi gün Başbakan Yıldırım, Kurtulmuş’u yalanlamış ve OHAL’in uzatılmasına bakanlar kurulunda karar verildiğini söylemişti. Durumu düzeltmeye çalışan AA ise geçtiği haberde karar için "Bakanlar Kurulu tarafından bugün alındı" diyordu. Yani karar aslında kağıt üzerinde alınmıştı.

Peki bugün MGK’nın tavsiyesiyle Bakanlar Kurulu’nca OHAL’in üç ay daha uzatılması ne anlama gelir?

İşin özü, OHAL’in uzatılması aslında AKP’nin dolayısıyla Erdoğan’ın referandum sonucunun istediği yönde çıkmayacağı endişesine işaret eder:

Siyaset sosyolojisi çalışmalarıyla tanınan Ekonomi Profesörü Erol Katırcıoğlu da buna vurgu yapıyor:

"Bu, referandum sonuçlarına ilişkin beklentilerinde evet ihtimalinin az olduğunu gösterir."

Ve OHAL’i uzatma kararının ‘Hayır’ çıkması halinde Türkiye’de ne olacağına dair önemli bir işareti de ortaya koyacağını anlatıyor Katırcıoğlu:

"Çıkacak sonuçların ne olduğuna bakılmaksızın otoriter bir yönelişin devam edeceğini gösterir. Ancak arada bir nüans olacaktır. Referandumun sonucu OHAL’in nasıl olacağını da belirleyecektir. Sert de olabilir, yumuşak da olabibilir. Biraz ‘Evet’ ve ‘Hayır’ın nasıl çıkacağına bağlı. Ama bu durumda her durumda sert bir rejim beklememiz lazım. Daha önce HDP söylüyordu; Cumhurbaşkanı referandum sonucuna saygı göstereceğini şimdiden açıklamalı diye. Evet, bu durumda Cumhurbaşkanının referandum sonucuna saygı duyacağını açıklaması gerekiyor."

CHP: KENDİLERİNE GÜVENMEDİKLERİNİ GÖSTERİR

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da "Kendilerine güvenseler, ‘Evet’in çıkacağına inansalar herhalde bu baskı rejimine devam etmezler" diyor.

OHAL koşullarında, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı bir ortamda OHAL bir kez daha uzatılırsa bunun bir yanıyla da halk oylamasını etkilemeye dönük olacağını savunuyor Tanrıkulu ve devam ediyor:

"İlk ilan edildiğinde Numan Kurtulmuş üç aylığına ilan ettik ama tamamlamadan kaldırmayı düşünüyoruz, belki bir ay içinde kaldırırız demişti. Şimdi dokuz ay bitiyor. Başbakan da halk oylaması tartışılırken ‘OHAL’de referanduma gittiler’ dedirtmeyiz demişti. Ama eğer uzatılırsa bu baskı ortamı dışında seçenekleri yok demektir."

HDP: ARTIK BÖYLE YÖNETMEK İSTİYORUZ DERLER

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da OHAL’in uzatılması halinde AKP’nin ülkeyi ‘böyle yönetmek istediğini’ ortaya koyacağını söylüyor:

"Bu AKP’nin ne kadar köşeye sıkıştığını bir kez daha gösterir. Sonuçta ülkeyi artık böyle yönetmek istediklerini ve bunu kalıcılaştırmak istediklerinin işareti anlamına gelir."

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’nin demokrasiye evrilmek için önünde bir şans olduğunu ancak Erdoğan’ın ‘baskıcı bir yönetimi’ seçtiğini belirtiyor Kerestecioğlu ve devam ediyor:

"Referanduma kadar o baskılar devam edecek. Hayır çıkacağının ve bunun da AKP’li yöneticiler tarafından bilindiğine inanıyorum. O yüzden anket yasaklıyorlar. Anket yasaklanır mı memlekette. Daha ne olsun?"

Öne Çıkanlar