HDP, Genel Müdür'ün görevden alınmasını istedi

HABER MERKEZİ - HDP grup başkanvekilleri Ahmet Yıldırım ile Filiz Kerestecioğlu, TRT Genel Müdürü’nün görevden alınması için RTÜK’e başvurdu.

Başvuruda, "Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu TRT, tarafsız, tüm siyasi parti ve gruplara eşit mesafede durması, yayınlarında siyasi parti ve gruplara fırsat eşitliği sağlaması gereken bir kamu yayıncısıdır. Bu yasal ve anayasal bir zorunluluktur" diyen grup başkanvekilleri, TRT Genel Müdürü’nün yasal ve anayasal zorunluluklarını yerine getirmediğini gerekçe ederek, görevden alınmasını istedi.

TRT yayınlarından örnekler vererek referandum dönemindeki eşitsizliklere dikkat çeken Yıldırım ve Krerestecioğlu, dilekçelerinde "Anayasa referandumu yayınlarında taraflı yayın yaptığı, siyasi parti ve gruplar arasında fırsat eşitliği sağlamadığı, söz programları, canlı yayınlar ve haber bültenlerini orantısız bir biçimde iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı’nın siyasi kampanyasına ("evet" kampanyasına) ayırdığı yayın verileriyle sabittir" görüşüne yer verdiler.

Referandum kampanyası süresinde canlı yayınların yüzde 94’ünü oluşturan toplam 9988 dakikanın "evet" kampanyasına, yüzde 6 oranında yer tutan 662 dakikanın ise "hayır" kampanyasına ayrıldığını söyleyen grup başkanvekilleri, RTÜK’e yaptıkları başvuruda "Evet’ kampanyasına dair konuşmalar TRT Haber’in dışında aynı zamanda TRT’nin diğer kanallarında da (TRT1-TRT Avaz-TRT Türk-TRT6-TRT Arapça) aynı anda canlı yayınlanmıştır" sözleriyle eşitsizliğin değir boyutlarına da dikkat çekiyor.

Yıldırım ve Kerestecioğlu RTÜK’e yaptıkları başvuruda "TRT’nin RTÜK’ün yayın ilkelerini hiçe sayarak açıkça "evet" kampanyasına taraf olmuş, "evet" kampanyasını yürütenlerin yayıncılığını yapmıştır" diyor.

TRT Genel müdürü’nün görevden alınmasını isteyen Yıldırım ve Kerestecioğlu, dilekçelerinde şu görüşlere yer verdiler:

"TRT Haber Kanalı başta olmak üzere TRT’nin diğer kanalları hakkında 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 tarihlerindeki genel seçimler öncesi yayınlarında taraflı yayın yaptığı için Yüksek Seçim Kurulu tarafından 18 uyarı, 57 program durdurma cezası verilmiştir. Yüksek yargı organı olan YSK’nın bu yaptırım kararları TRT’nin tarafsızlığını yitirdiğinin açık kanıtıdır. TRT kurumu, aynı ihlalleri 16 Nisan 2017 tarihindeki referandum yayınlarında da yine Yüksek Seçim Kurulu’nun yayın ilkelerini (2017/93 sayılı yayın ilkeleriyle ilgili kararının sonuç bölümünün 1. Fıkrasının (a) ve (b) bentleri ) göz ardı ederek tekrarlamıştır.

Ayrıca 2954 Sayılı TRT Kanunu ve 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 8/1 maddesinin (ı) bendinde yer alan "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır…" ile (k) bendinde yer alan "Siyasî partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz" hükümlerini açıkça ihlal etmiştir.

3 seçim dönemi TRT yayınları (7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015 ve 16 Nisan 2017) göstermektedir ki, TRT, seçim yayınlarındaki ihlallerini, taraflı yayıncılığı Anayasayı, yasaları, YSK kararlarını ve RTÜK yayın ilkelerini hiçe sayarak sistematik ve kurumsal bir biçimde sürdürmeye devam etmektedir. Kamu yayıncısı olması gereken, ayrımsız her yurttaşın vergileriyle finanse edilen TRT, tarafsızlığını yitirerek açıkça iktidar partisinin resmi yayın organı gibi hareket etmektedir. Bu taraflı yayınlar elbette TRT Genel Müdürünün bilgisi, onayı ve sorumluluğu altında gerçekleşmektedir.

2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununun 13 üncü maddesinde, "Genel Müdür, milli güvenliğin ve kamu düzeninin gerekli kıldığı, Devlet memuru olma niteliğini yitirdiği, ağır hizmet kusuru işlediği veya tarafsızlığın ihlal edildiği hallerde, bu hallerin gerekçeli olarak belirtilmesi suretiyle ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile görevden alınır." hükmüne,

6112 Sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında, "11.11.1983 tarihli ve 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile mülga Radyo ve Televizyon Yüksek Kuruluna verilen görevler, Kurum Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyelerinin atanmasına ilişkin olanlar hariç olmak üzere Kurum Yönetim Kuruluna devredilir." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre; TRT Genel Müdürünün tarafsızlığını yitirdiğine ilişkin somut bilgi ve emare bulunması halinde (Referandum yayınları tarafsızlığını yitirdiğinin açık kanıtıdır) RTÜK’ün teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla görevden alınması gerekir.

Söz konusu görevden alma işleminin yapılabilmesi için RTÜK’ün teklifi zorunlu bir kamusal görev niteliğindedir. Bu bağlamda, TRT Genel Müdürünün atanmasında teklif etmeye yetkili olan RTÜK, yetkide paralellik ilkesi gereğince TRT Genel Müdürünün görevden alınmasının önerilmesinde de yetkili makamdır. Tarafsızlığını yitirdiği kuşku götürmez bir gerçek olan TRT Genel Müdürünün, 2954 sayılı yasanın 13. maddesi uyarınca görevden alınması için Üst Kurul tarafından işlem başlatılması hususunda gereğini arz ederiz."