HÜDA PAR'ın Kürt konferansı AKP'de tartışma çıkardı: Uçum'un ifadelerine Metiner ve Miroğlu tepki gösterdi
HÜDA PAR'ın Diyarbakır'da düzenlediği 'Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nın bildirgesi ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a Mehmet Metiner ve Orhan Miroğlu’ndan tepki geldi.

Artı Gerçek - HÜDA PAR, dün Diyarbakır’da düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”nda 15 maddelik çözüm önerisi sundu.
Çalıştayın ardından yayınlanan bildirgede, "Kürtlerin hassasiyetlerinin başında İslam’ın geldiği öne sürülerek, anadilde eğitimin önünün açılması, Kürtçenin anayasal güvence altına alınması, anayasanın değiştirilmesi Kürt meselesinin kaynağını oluşturan Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasasının değiştirilmesi, Kürtleri birbirinden ayıran Sykes-Picot sınırları sembolik hale getirilmesi” gibi talepler yer aldı.
Bildirgeye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum tepki gösterdi. Uçum X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE İHANETLER ARSIZCA ARTIYOR!
"1 Ekim ve devamında Sayın Bahçeli’nin hamleleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımlarıyla devreye giren Devlet İnisiyatifinin bir etkisi de bütün emperyalist bölünme projesi yanlılarının bir bir deşifre olmasıdır.
Terör sorununun kökten ortadan kaldırılması için başlatılan yeni dönemi istismar edenler hadsizlikte zirve yaptılar.
Türkiye’yi bölme hedefli Emperyalist dış Kürt sorunu projesini referans alıp güya insani çözüm çalıştayı yapanlar sonuç bildirgesiyle açıkça ve arsızca Türkiye’nin bölünmesinden yana olduklarını ilan ettiler.
Terör diyemeyen, terör örgütüne karşı çıkamayan bu grup iki millet, iki vatandaşlık, iki eğitim dili, hatta iki resmi dil ve iki ülke diyerek Türkiye düşmanlığını ve bölünme niyetlerini ortaya döktüler.
Cumhur İttifakından nefret edenlerin ve Ak Partili görününlerin de içinde yer aldığı ama insani olmadığı kesin, bu “bölünme çözümü çalıştayı” Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir.
Hele İslam’ı istismar ederek referans yapan ve bu bölünme projesine dayanak üretme çabaları ile Cumhuriyetin esaslarına düşmanlıkları ise tam bir alçaklıktır.
Ne yaparsanız yapın Terörsüz Türkiye pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecektir.
Terörsüz Türkiye’ye geçildiğinde de Milli Devletin esaslarını; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçeyi, Türk Bayrağını ve İstiklal Marşını kimse tartışmaya açamayacaktır.
Cumhuriyetle kazanılan Milli Devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak kimsenin haddi değildir. Buna asla geçit verilmeyecektir. Tam tersine Terörsüz Türkiye, Milli Devleti daha da güçlendirecek adımların atılmasını sağlayacak ve yurtsever demokrasimizi güçlendirecektir."
METİNER: UÇUM’UN KALEME ALDIKLARININ 28 ŞUBAT VE 12 EYLÜL’E ÇEYREK KALA KALEME ALINAN BİLDİRİLERDEN PEK BİR FARKI YOK
Çalıştayda sunum yapan AKP eski milletvekili Mehmet Metiner, Uçum'a isim vermeden yanıt verdi.
Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Ben AK Partiliyim, AK Partili görününlerden değilim. Katıldığım her platformda Reis'imizin ve AK Parti'mizin kurucu ruhunu savunan biriyim. Diyarbakır'da HÜDA PAR'ın düzenlediği çalıştayda sunduğum tebliğde de bugünü kadar köşe yazılarımda ve ekranlarda savunduğum düşüncelerimi dile getirdim" ifadelerini kullandı.
Metiner, "Kürt meselesi" tanımını yanlış bulduğunu belirterek, "Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan anlayışının akidemize ve tarihi tecrübemize uygun olduğuna inanıyorum. Bu yüzden etnik temelli federasyon ve özerklik talepleri bölünmeye götürür" ifadelerini kullandı.
Metiner, resmi dilin ve eğitim dilinin sadece Türkçe olması gerektiğini belirterek, diğer dillerin kamusal alanda öğrenilip öğretilebileceğini savundu. Ayrıca, "Şehirlerimizi Türk veya Kürt olarak ayırmak yanlıştır. Biz hem Türküz hem Kürtüz hem Arap'ız, biz birlikte Türkiye'yiz" ifadelerini kullandı.
Metiner, Bahçeli'nin çağrısına da destek verdi.
O BİRİLERİNE CEVABIMDIR
— Mehmet Metiner (@MetinerBasin) February 16, 2025
Ben AK Partiliyim, AK Partili görünenlerden değilim.
Katıldığım her platformda da Reis’imizin ve AK Parti’mizin kurucu ruhumuz ve misyonumuz çerçevesinde dediklerini aynen savunan bir AK Partiliyim.
Diyarbakır’da HÜDA PAR’ın düzenlediği çalıştayda…
MİROĞLU: DARBENİN AYAK SESLERİNİ Mİ DUYDU BİRİLERİ DE KÜRTLERİ BAHANE ETMEYE ÇALIŞIYOR
Çalıştaya katılan AK Partili Orhan Miroğlu da X hesabından yaptığı açıklamada Uçum’a tepki gösterdi.
Miroğlu "Öcalan’ın Terörsüz Türkiye’ye katkı sunmaya davet edildiği bir ortamda, Uçum’un kaleme aldıklarının 28 Şubat ve 12 Eylül’e çeyrek kala kaleme alınan bildirilerden pek bir farkı yok! Bir çalıştayın sonuç bildirisinden alçaklar diye başlayan sonuçlar çıkarmak bana biraz bir şeyleri ima edebilmenin bahanesi gibi geliyor! Darbenin ayak seslerini mi duydu birileri de Kürtleri bahane etmeye çalışıyor?!" dedi.
HÜDA- PAR’ın Diyarbakır’daki çalıştayına katılan AK Partili siyasetçilerden biriydim.
— Orhan Miroğlu (@OrhanMiroglu) February 16, 2025
Bir selamlama konuşması yaptım, ilk paneli dinledim ve başka programlarım nedeniyle ilk panelden sonra ayrıldım.
Sonuç bildirisini şu saatlerde okudum, katılırsınız veya katılmazsınız.
Ama…
HÜDA PAR'DAN TEPKİ
Tepkilere HÜDA PAR'dan da tepki geldi.
HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı İshak Sağlam, eleştirelere şu yanıtı verdi:
“Bu çalıştayda, çözüm adresinin Meclis ve siyaset kurumu olduğu deklare edildi. 40 yıldan beri süregelen şiddet sarmalının çözüme hizmet etmediği ve çözümün önünde engel olduğu belirtilip mahkûm edildi. Türk Kürt kardeşliği hiçbir muğlaklığa mahal bırakmayacak bir şekilde vurgulandı. Herkesin defaaten ifade ettiği yeni Anayasa bir kez daha talep edildi. Kürt meselesinin kalıcı çözümünde ortak payda olan İslam’ın referans alınması gerektiği belirtildi. Bu çalıştayda yapılan tespitler, Kürt meselesinin sebepleri, sonuçları ve çözümüne dair bugüne kadar yapılan ender çalışmalardan biri olarak yerini aldı. Ancak bu meselenin çözümsüzlüğe mahkum kalmasını isteyen statükocular bu vesile ile kendilerini ele verdiler. Apoletlilerden aşırma tehditvari dil kullananların hedefi her ne kadar bugün HÜDA-PAR olarak görülüyorsa da bu dilin hedefinde başta seçilmiş hükümeti temsilen AK Parti olmak üzere tüm sivil siyaset bileşenleri olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Zehir akıtan bu dili elimizin tersi ile itiyor, muhtıra sevdalıları için gereken idari ve hukuki işlemlerin geciktirilmeksizin uygulanmasını talep ediyoruz. Çalıştayın verdiği genel mesaj aslında devletin kendi toplumu ile barışması talebidir. Ancak statükocular, devletin kendi toplumu ile barışmasına asla izin vermek istemezler. Bunun doğru anlaşılmasını istemeyenler İstiklal Mahkemelerinin tekrar kurulması hevesine kapıldılar. Bu statükocular var oldukça Kürt meselesinin çözülmesini beklemek abesle iştigaldir. Bu çalıştaytan rahatsız olanlar, açıktır ki şiddet sarmalının bitmesine, çözüm adresinin siyaset kurumu olmasına, kardeşliğin tesis edilmesine ve adil bir anayasanın yapılmasına karşı olanlardır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da statükocularla mücadele etmeye devam edeceğiz.”
(HABER MERKEZİ)