'İktidar, yaptıkları uygulamalarla darbe anayasanı pekiştirdi'

'AKP, uzun iktidar dönemi boyunca 12 Eylül’le hesaplaşmasını göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırladı.'

'İktidar, yaptıkları uygulamalarla darbe anayasanı pekiştirdi'

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK - AKP iktidarının 12 Eylül askeri darbesini ve darbe anayasasını yaptıkları uygulamalarla daha da pekiştirdiğine dikkat çeken İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, "Bugün rejimin darbe ve OHAL koşullarını aştığından, giderek otoriterleştiğinden söz ediyoruz" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 12 Eylül 1980 Askerî Darbe'nin 40'ıncı yılı dolayısıyla TRT İstanbul Radyosu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

"12 Eylün 40'ıncı yılında ne darbe ne diktatörlük" yazılı pankartının yer aldığı açıklama da, basın metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri okudu.

12 Eylül darbesinin TRT İstanbul Radyosu'nda duyurulduğu için her tür darbeye ve otoriterleşmeye karşı mücadelede hafızanın önemini bildiklerinden TRT İstanbul Radyosu önünde bulunduklarını belirten Yoleri, darbenin üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen, 82 tarihli darbe anayasasının halen yürürlükte olduğunu ve darbe anayasası ile darbe kurumlarını iş başında olduğunu hatırlattı.

Yoleri, AKP iktidarının 12 Eylül Askerî darbesini ve darbe anayasasını yaptıkları uygulamalarla daha da pekiştirdiğine dikkat çekerek, AKP'nin uzun iktidar dönemi boyunca 12 Eylül’le hesaplaşmasını göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırlamakla kalmadığını söyledi.

'İKTİDAR OTORİTER BİR KAREKTERE BÜRÜNDÜ'

"31 Temmuz tarihinde yürürlüğe giren 7145 sayılı torba kanun ile OHAL’i ve darbe koşullarını süreklileştirdi derken, bugün rejimin darbe ve OHAL koşullarını aştığından, giderek otoriterleştiğinden söz ediyoruz" diyen Yoleri, ihtiyaç, bu OHAL koşullarından uzaklaşılarak insan haklarından yana bir normalleşme iken, geçen bir yılda tersine bir seyir yaşandığı, yeni Bekçiler Kanunu, Çoklu Baro Yasası, Sosyal Medyaya Sansür Yasası, Ceza İnfazında eşitsizliği derinleştiren yasal düzenleme hayata geçirilerek "süreklileştirilmiş OHAL" koşulları da aşılarak, iktidarın giderek otoriter bir karaktere büründüğünü söyledi.

'DARBELERİ ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLERİ BELLİDİR'

Anayasa ve yasalar dahil, hukuk normlarının dahi bağlayıcılığının yok sayıldığı, hak ve özgürlükler karşısında siyasi iktidarı durduracak, denetleyecek bir güçün kalmadığını söyleyen Yoleri, "Darbeleri önlemek için yapılması gereken bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, darbecileri ve bu vesile ile işlenen her tür suçu cezalandırmak, hak ve özgürlükleri evrensel ölçülerde genişletmek, baskıdan kurtarmak, demokratik ve özgürlükleri esas alan bir anayasa yapılması, hak ihlallerine neden olan yasaların ve sonuçlarının kaldırılması, demokratikleşme yanında barışı sağlamak ve kurumsallaştırmak için adım atılmalı" diye konuştu.

Yoleri, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi dolayısıyla, iki yıllık OHAL ve sonrasında çıkarılan ve OHAL’i süreklileştiren 7145 sayılı yasaya ilişkin süreç ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin şunları belirtti:

Basına ve kamuoyuna yansıyan, resmi kurumların ve sivil örgütlerin raporlarından derlediğimiz bilançoya göre 2 yıllık OHAL süresince;

*125 bin 800 kamu görevlisi meslekten ihraç edildi, 20 bin dolayında memur açığa alındı.

*446 bin kişi hakkında adli işlem yapıldı. OHAL nedeniyle tutuklananların sayısı 80 bine yaklaştı, 50 bin civarında kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

*OHAL süresince 15 milletvekili tutuklandı,

*99 Belediyeye kayyım atandı Belediye başkanları tutuklandı.

*174 medya ve yayın kuruluşu kapatıldı, Türkiye, gazeteci tutuklama konusunda dünyada birinci sıraya yükseldi.

*Haklarında soruşturma açılanlar ve kamudan ihraç edilenlerin kendileri ve eşlerinin pasaportlarına el konuldu.

*7 grev yasaklandı

*Hapishanelerde mahpus haklarına ağır sınırlamalar getirildi. Sohbet, arkadaş görüşü gibi kimi haklar tamamen rafa kaldırıldı.

*OHAL mağduru 50 kişi intihar etti.

*İş cinayetleri, kadın cinayetleri ve çocuklara yönelik istismar olaylarında ciddi artışlar oldu.

*Ekonomik kriz derinleşti. İşsizlik ve yoksulluk arttı."

Bu ağır bilançoya rağmen OHAL’i sürekli hale getirecek bir yasal düzenleme ile 7145 sayılı torba yasa 31 Temmuz 2018’de Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe sokulduğu, bu kanunun gerekçesinde; OHAL’in hükümete sağladığı olağanüstü yetkiler ile hak ve özgürlükler üzerindeki baskının OHAL koşullarında olduğu gibi devamını sağlamak gayesi güdüldüğü açık olarak yer aldığını belirten Yoleri,

"Temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunan, kullanılamaz hale getiren, yaşam hakkı, işkence yasağı gibi temel haklara tehdit oluşturan bu yasa, OHAL’i olağanlaştırdı ve iktidara bu kez yasa yoluyla kontrolsüz bir güç sağladı. Bu kontrolsüz güçle desteklenen iktidar bu gün, idam cezasını geri getirmeyi vaat ediyor."

Yoleri son olarak, tarih 2020 Eylül’ünü gösterirken, çıkarılan yasalar ve uygulamaya konulan politikalarla iktidarın kalıcı olarak otoriterleşme yolunda hayli yol aldığını dile getirerek, bu tablonun hak ve özgürlükler aleyhine daha yıkıcı bir hal almış durumda olduğunu vurguladı.

İstanbul İHD 12 eylül İnsan Hakları Derneği