İmamoğlu'ndan ön seçim adaylığı açıklaması: 'Önümüzdeki hafta yol haritamız belli olur'
İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim sürecine ilişkin yol haritasının önümüzdeki hafta belli olacağını söyleyledi. İmamoğlu, "Aday mısınız?" sorusuna "Sürecin detayları açıklansın, ondan sonra nasıl bir yol yürüyeceğimizi akabinde biz de kamuoyuyla paylaşacağız" yanıtını verdi.

Artı Gerçek- Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'Dünya Radyo Günü'nde, farklı kurumlarda görev yapan radyocularla bir araya geldi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim sürecine ilişkin yol haritasının önümüzdeki hafta belli olacağını söyleyerek "Bu bir demokrasi devrimidir. Dünyada çok azdır. Ülkemizde ilk kez bir cumhurbaşkanı adayını, partinin üyeleri belirleyecektir. Geç, erken tartışmasına da ben katılmıyorum. Koşullara, zamana, zamanın ruhuna göre bu değişebilir" dedi
''SEN İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANISIN, GİT ONA ÇÖZÜM BUL’ DİYORLAR'
İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Şimdi bazen dönüp diyorlar ki, ‘Yahu sen İstanbul Belediye Başkanısın, git ona çözüm bul’ falan gibi… Sanki bu mesele bunun dışındaymışız gibi, bazı sivri fikirler var. Onlara katılmadığımı beyan edeyim. İstanbul gibi 20 milyonluk bir kenti yöneten, dünyada bu kadar çekim merkezi olabilmiş başka bir şehir bana göre yok iken, - 2000 yılı aşkın süredir böyle- böyle bir şehrin Belediye Başkanı, kendi sorunlarının yanı sıra, Filistin'deki Gazze'yle de ilgilenmek zorundadır; Suriye'yle de ilgilenmek zorundadır; efendime söyleyeyim Avrupa Birliği'yle ilgili süreçle ilgilenmek zorundadır; dünyanın en fazla konsolosluk barındıran bu şehrinde, dünyanın her ülkesiyle ve o ülkelerdeki demokrasiyle, adaletle, ekonomiyle ilgili süreçleri takip etmek, ilgilenmek ve onlarla ilgili fikir yürütmek zorundadır. İş birliği mekanizmaları kurmak zorundadır. Türkiye, dünyanın farklı platformlarında bulunmak, hatta farklı platformların kurucusu olmak ve önderlik etmek durumundadır. Bunların her birisini olası birtakım siyasi görevlerimin ya da olası birtakım siyasi yolculuklarımın dışında, İBB Başkanı kimliğine söylüyorum Kaldı ki benim aynı zamanda tabii ki TBB Başkanı görevim de var. Sonuçta, ülkemizde var olan bütün sorunların bir bölümü orada."
'SEÇİM KAZANILIYOR, 12 AY SONRA GÖZALTINA ALINIYOR'
Kayyum uygulamalarına tepki gösteren İmamoğlu, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Belediyelere kayyum atanarak, belediyelere operasyon yapılarak… Yani bir insanın birisi burada oturuyor olabilir. Hayatına devam ediyor. Birisi ona diyor ki, ‘Sen gel, bizim meclis üyemiz ol.’ Oluyor. Vatandaş yani. Görevi var. Ya sigortalı bir yerde çalışıyor ya bir yerde bir işi var ya Bağ-Kur'lu. Adresi belli, yurdu belli. Ondan sonra meclis üyesi listesine yazıyorsunuz birisini. YSK'ya gönderiyorsunuz. Diyorsunuz ki, ‘Benim meclis üyesi listem bu.’ Bilirsiniz; eğer orada aykırılık varsa, size o listeden o isimler için bir vakit tanırlar. ‘Bunlar aday olamaz. Bunlar yerine isim getir’ derler. Getirirsen eklenir, getirmezsen de orası boş kalır. Bu süreçleri geçiyor. Seçim kazanılıyor. ‘Niye kazandın’ diye vatandaş 10-11 ay sonra, 12 ay sonra gözaltına alınıyor. Hemen güzel bir şey; ‘terörist!’ Yahu teröristse, niye sokaktaydı? Niye evine gidip geliyordu? Niye vatandaşımız olarak her imkandan faydalanıyordu? Arabaya biniyor, kimliği var, İstanbulkartı var. Veya yolculuk yapıyor, yurt dışına gitmiş, gelmiştir vesaire. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir vicdan, böyle bir adalet olabilir mi? Bunun hesabını kim verecek? Bu insanların çoluğunun, çocuğunun, duygularını kim tamir edecek?"
"HAKSIZLIĞA, HUKUKSUZLUĞA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ"
İmamoğlu, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Bu bakımdan, umarım bütün bu olumsuzlukların bittiği günleri en yakın zamanda yaşarız. Bu bu yolda kararlılığımı yüksektir. İnancımız tamdır. Ve ideallerimizden asla şaşmayacağız. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele edeceğiz. Haksızlığa, hukuksuzluğa kim uğruyorsa, ‘benim tarafım, onun tarafı’ demeksizin, bugün değil, yarınlarda dahi rakip siyasi parti de olsa, o kişi ve o kişilerin evlatları için de mücadele etmeye devam edeceğim. Bunun sözünü her yerde veriyorum. Burada da vermiş olayım. Bundan geri durmayacağım. ‘Bana göre adaletin’ savunucusu asla olmayacağım. Namus, şeref sözü, insan olmanın sözü aslında olarak, bunu özellikle basınla ilişki kurduğun veya toplumla karşı karşıya geldiğin yerlerde özellikle ifade ediyorum ki, her biriniz buna şahitlik edin yarınlarda diye."
'MANSUR BEY'İN FARKLI BİR BAKIŞI VAR'
Değerlendirme konuşmasının ardından radyoculardan gelen soruları cevaplayan İmamoğlu, "23 Mart'ta ön seçim olacak cumhurbaşkanlığı için Cumhuriyet Halk Partisi'nde aday mısınız? Mansur Bey aday olabilir mi? Olmayacağını söylüyorlar ama tam da bilmiyoruz sizin o toplantıdan ne çıktığını. Bir de başka adaylar var mı" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Çok değerli bir buluşma yaptık. Her aşamasını parti içi süreçlerimizle yönetiyoruz. Gazeteci birkaç arkadaşımızla da dün, bugün görüştüğümüz için, ifade ettiğim şeylerin aynılarını da burada da ifade edebilirim. Sonuçta Mansur Bey’in farklı bir bakışı var. ‘Bugün erken. Adaylık için erken. Dolayısıyla ön seçim de erken’ diye bir bakışı var. Dolayısıyla bu koşullarda aday olmayı düşünmediğini ifade etti. Süreç netleşti. Şimdi sürecin detayları açıklanacak. Bir açıklansın, ondan sonra nasıl bir yol yürüyeceğimizi, nasıl bir yol ve güzergah tarifleyeceğimizi, akabinde biz de kamuoyuyla paylaşacağız. Demek oluyor ki, sürecin detayları muhtemelen bu hafta sonu açıklanır, kamuoyuyla paylaşılır. Önümüzdeki hafta da yol haritamız belli olur. Ben, Türkiye için çok önemli fırsatlar barındıran bir yola, cesaretle partimizin adım attığını düşünüyorum. Bu bir demokrasi devrimidir. Dünyada çok azdır. Ülkemizde ilk kez bir cumhurbaşkanı adayını, partinin üyeleri belirleyecektir. Geç, erken tartışmasına da ben katılmıyorum. Koşullara, zamana, zamanın ruhuna göre bu değişebilir."
'BİZ İSTİYORUZ ZATEN BİR AN ÖNCE OLSUN VE ÜLKEMİZİN AKIŞI DEĞİŞSİN'
İmamoğlu şu şekilde devam etti:
"Bugün, mücadele edilmesi gereken çok konu vardır ne yazık ki. Az konu olsaydı, belki kısa zaman kala farklı bir şey düşünülebilirdi. Ama konu çok, gündem çok. Büyük bir kadroya ihtiyacı var ülkemizin. Bu kadro, milletin evlatlarından oluşmalıdır. Çok kapsayıcı olmalıdır. Bütün bu hazırlıklar, teknik, içerik, ülke politikaları… Her alanda çok mevzu vardır. O bakımdan ben, doğru zaman olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, iktidar her an fikir de değiştirebilir. Yani normal zamanla 3 sene var; doğru. Ama bir bakmışsınız, seneye seçim yapabilir yani. Fırsatını bulsa, belki bu sene bile yapabilir. Ki biz istiyoruz zaten bir an önce olsun ve ülkemizin akışı değişsin. Ve biz, fırsat kaçıran bir ülke olmak istemiyoruz. Yani dünyada teknolojinin, bilişimin, yapay zekanın her an ve her ortama, böyle hani aşırı bir hızla girdiği bir süreçte biz; tutuklanma, yargı, hukuksuzluk, adaletsizlik, enflasyon… Yani dünyada savaş yaşayan ülkelerde dahi tek haneli rakamla enflasyon yaşanıyorken, biz, tedbire rağmen, neredeyse 1,5-2 yıldır enflasyonu düşüremiyoruz. Bu konuda yoğun emek sarf eden insanlar var biliyorum iyi niyetli iktidarın içerisinde. Ama hala bunun tek sebebinin, bu ülkeye güven duyulamaması sorunu olduğunun farkında ya değiller ya da bunu ifade etmekten korkuyorlar. Bu böyle olmaz.
Bu manada, biz doğru zamanda, doğru bir modelle, halkın duygularını en üst seviyeye taşıyacak, halkın sahiplendiği… Ki biz, Cumhuriyet Halk Partisi tabanının adayını belirlediği, 1 milyon 600 bin üyenin inisiyatifinin ortaya konduğu bir zeminin, aynı zamanda halkın da büyük oranda kabul edeceği bir meşruluğa kazanacağını, meşruluğa ulaşacağını düşünüyoruz. Bu meşruluğun, farklı metot ve usullerle, zaman içerisinde bütün muhalefeti kapsayıcı bir ruha kavuşacağına da inanıyoruz. O bağlamda partimizin, Genel Başkanımızın doğru bir yol haritası çizdiğini ve bu yol haritasını da desteklediğimi ifade edeyim. Her şey sanırım en geç bir hafta içinde de netleşir. Ondan sonra da daha sıcak, daha akıcı bir gündemi hep beraber takip ediyor olacağız." (ANKA)