İsmail Saymaz'ın iddiası: Dikbayır'ın sevk gerekçesi bir kadını taciz ettiği iddiasına dayanıyor

İsmail Saymaz'ın iddiası: Dikbayır'ın sevk gerekçesi bir kadını taciz ettiği iddiasına dayanıyor
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, İYİ Partili Dikbayır'ın partideki bir kadını tacize maruz bırakması gerekçesiyle kesin ihraç talebiyle disiplin kurulan sevk edildiğini iddia etti. Dikbayır ise iddialara ilişkin "Bugüne kadar işitmedim" diye yanıt verdi.

Artı Gerçek - İYİ Parti'de Genel Başkan Meral Akşener'in "Kazık atan herkesi sileceğim" açıklamalarının ardından Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın Akşener'in banka hesaplarını incelettiğini ve belediyelerle ticari ilişkilere girdiğini; Genel Sekreter Uğur Poyraz'ın ise Akşener aleyhince ve özel kalemi hakkında konuştuğu iddia ediliyor. Dün ise Dikbayır kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Dikbayır'ın kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesinin gerekçesini yazdı. İddiaya göre, sevk gerekçesi Akşener'in oğlu ve kızının banka hesaplarının incelenmesi değil; Dikbayır'ın partideki bir kadın çalışanı birkaç yıl önce tacize maruz bırakması.

Saymaz, söz konusu iddialara ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Dikbayır'la ilgili suçlamaların dile getirildiği bu süreçte kadının partiye gelerek, şikayette bulunduğu kaydediliyor. Ayrıca iki şahidin iddiaları doğruladığı belirtiliyor."

İddialara ilişkin konuşan Dikbayır ise "Bugüne kadar işitmedim" dedi.

Saymaz, son olarak şunları söyledi:

"Akşener'in fuhuş oteli işleten emniyet müdürlerinden söz etmesinin de partideki bu gerilimle bağlantılı olduğu belirtiliyor.

Akşener yarın grup toplantısında Dikbayır hakkındaki iddialara değinecek. Dikbayır da bu hafta sonu istifa etmeyi düşünüyor."

İSTİFA EDEN VEKİLİN OĞLU VE YEĞENİ HAKKINDA CİNSEL SALDIRI İDDİASI

Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, İYİ Parti'den istifa eden bir milletvekilinin oğlu ve yeğeninin, iki kadına cinsel saldırıda bulunduğuna yönelik iddialar olduğunu söyledi.

Demirağ açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

"İYİ Parti'de bazı danışmanlar, bazı sekreterler ve bazı şoförlerin işlerine son verildi. Bunları söylemek istemezdim ama bu işin içerisinde çok ciddi taciz suçlamaları da var. Siyasi partilerde seçimlerin öncesinde ve sonralarında bütçeler vardır. Bu bütçeler Yargıtay kontrolündedir. Para teslimi ile ilgili açıklamaların dışında bir kriz var. Geçtiğimiz günlerde istifa eden bir ismin oğlu ve kızıyla ilgili 2 genç kıza tecavüz ve darpla ilgili çok ciddi iddialar var. Bunlar emniyete kadar gitmiş durumda. Sayın Akşener sıradan bir siyasetçi değil. Bunlarla ilgili de sayın Akşener söylentilerle yetinmez. Bunları kaynağından bunları alır alınca da çok etkilenmiş ve sinirlenmiş. Akşener her şeyden önce bir anne. Dolayısıyla 'Şuradan duydum' şeklinde hareket etmez. Bu dedikodular Ankara'da bir aydır konuşuluyor. Akşener bunlarla yolumuzu ayıralım sessiz sedasız ayrılsınlar istedi ama onlar bunu tercih etmediler."

NE OLMUŞTU?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır'ın kendi banka hesaplarını incelettiğini ve belediyelerle ticari ilişkilere girdiğini; Genel Sekreter Uğur Poyraz'ın ise kendi aleyhince ve özel kalemi hakkında konuştuğunu iddia etmişti. Öte yandan Poyraz'ın AKP'ye geçen Nebi Hatipoğlu'nun milletvekili olmasını sağladığı da ileri sürülmüştü.

Dikbayır, hem partiye hem de savcılığa başvurarak, soruşturma açılmasını isteyeceğini belirterek, şöyle demişti:

“Bankaya başvurulsun. Hangi şubeden, hangi memur araştırdı, açığa çıksın. Böyle bir şerefsizlik olur mu? Suç bu. Genel başkan dedikodular ve kumpaslar içinde kaldı. Belediyelerle iş yaptığım yalan. Çıkarsınlar en ufak bir şey varsa. Milletvekilliğinden istifa ederim. Ben partinin kurucularındanım. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum.”

Poyraz ise “Beni kastettiğini düşünmüyorum. Üzerine alınacak bir durum yok” dedi. Poyraz, Hatipoğlu'nun iki buçuk yıldır İYİ Parti'de siyaset yaptığını ve temayülden çıkarak, milletvekili seçildiğini söylemişti.

Saymaz, İYİ Parti'deki çatlağa ilişkin "Akşener'in kapıyı gösterdiği Dikbayır ve Poyraz'ın İYİ Parti'den ayrılması gündeme gelebilir. Akşener'in Basın Danışmanı Murat İde'nin geçen hafta aniden işine son verilmesinin de iddialarla bağlantılı olduğu ileri sürülüyor. Akşener'in İde ile görüşmeden işine son verildiği belirtiliyor" yorumunda bulunmuştu.

DİKBAYIR 'İTİBAR CELLATLIĞI' DİYEREK İDDİALARI REDDETMİŞTİ

Dikbayır, iddialar sonrası partisine başvuruda bulunarak iddiaların araştırılmasını istemişti. Dikbayır dilekçesinde, "Önceleri dedikodudur nasılsa küçük bir araştırmayla ortaya çıkar diyerek önemsemediğim içerikler artık dedikodu boyutunu geçerek açıkça hakaret ve iftira halini almıştır. Bu iftira ve dedikodular şahsımı itham ettiği gibi partimizin kurumsal kimliğine de zarar verecek noktaya gelmiştir" demişti.

Dikbayır, şöyle devam etmişti: "Her bir iftiranın da içeriği suç olduğu gibi TBMM İYİ Parti Disiplin Kurulu ve İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu tarafından titizlikle araştırılması, araştırma sonucunda hakaret ve iftira boyutuna varmış ve şahsım ile uzaktan yakından ilgili olmayan bu itibar cellatlığının sorumlularının tespiti ve haklarında gereğinin yapılmasını arz ederim."

Dikbayır, kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmişti.

AKŞENER NE DEMİŞTİ?

Akşener, 8 Kasım'daki grup toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:

'İSTERSE EN YAKINIM OLSUN'

"En fazla naz edilen, sözü kesilen, akıl verilen, en fazla parmak sallanan genel başkan benim. Allah nasip ederse o parmakları tek tek kıracağım. Toprak bizde, iklim bizde, su bizde ama parayı başkaları kazanıyor. Bu eğri düzeni mutlaka değiştireceğiz.

'KAZIK ATAN HERKESİ SİLECEĞİM'

İsterse en yakınım olsun. Vallahi billahi değiştireceğim. En yakınım olsun, en güvendiğim olsun. Kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim.

'CEBİNİ DOLDURANLAR...'

İyiler Hareketi her türlü pisliğin, güç kullanımının, garibanı ezen anlayışın ve abidik gubidik yapıp cep doldurmaya kalkışanların karşısında, sırtında yara olmayan, tertemiz, gözümün içine baksan arkasının görüldüğü insanlardan oluşan bir partidir. Bunun dışında davrananların içimizde yeri yoktur. Garibanın hakkına giren, bir taraftan insanların emeği karşılığı aç gezdiği Türkiye'de saray rejiminin getirdiği yolsuzlukların, israfların, cebellezilerin en miniği dahi olsa gereğini yapmayan namerttir. Hele gariban kız çocuklarını, hele gariban delikanlıları, onları üzenleri ve istismar edenleri silmezsem adiyim." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar