İstanbul'da 'kayyıma geçit vermeyeceğiz' mitingi
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL - İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) yerel seçimlerde kazandığı Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı “Emeğimiz, özgürlüğümüz için kayyıma geçit vermeyeceğiz” sloganıyla miting düzenliyor.
Kartal Meydanı’nda siyasi parti, emek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile gerçekleşecek olan miting, meydana bir kilometre uzaklıktaki Marmaray Başak Durağı’nda toplanan kitlenin yürüyüşü ile başladı.
Birçok örgütünün bulunduğu yürüyüş kortejinde yer alan kitlenin büyük bölümü üstlerine ‘Kayyım defol’ yazılı tişörtler giyerken, ellerinde de “Özgürlüğe ses ver”, “Tecriti kıracağız”, “Sömürüye, baskıya, kayyıma geçit yok” yazılı afişler taşıdı. Kitle yol boyunca sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Kayyıma geçit vermeyeceğiz” sloganları attı.
Kortejler halinde ve sloganlar eşliğinde yürüyen kitle Kaltal Meydanı’na ulaştı. Çevresi tamamen polis bariyerleri ile kapatılan alandaki kalabalık tarafından alkışlarla karşılanan kortejler, meydana kurulan arama noktalarından geçerek içeriye alındı.
Mitingde ortak basın açıklaması yapıldı. Gülnur Ertaş İnce’nin okuduğu ayıklamanın satır başları şu şekilde:
'İKTİDAR BİR KÜRT NORMALİ YARATMAK İSTİYOR'
"Kayyumlarla devreye sokulan saldırı, eşitlik ve özgürlük isteyen herkese, her kesime dönüktür. 12 Eylül darbe anayasasını bile rafa kaldıran iktidar bloğu, “Yeni Anayasa”, “yumuşama” adı altında toplumsal tepkiyi kontrol altına almaya çalışırken, üçüncü kayyum dönemiyle Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını tümden ortadan kaldıran bir “Kürt normali” yaratmak istiyor. Milliyetçiliği körükleyerek toplumu kutuplaştırmaya çalışıyor. DEM Parti’nin kazandığı belediyeleri darbe yöntemleriyle ele geçirmeye çalışıyorlar.
'SALDIRILARA GEREKEN YANITI VERECEĞİZ'
Bizler biliyoruz ki, kayyum saldırısı sadece bir belediyeye el koymak, darbe yapmakla sınırlı değildir. Orta Vadeli Program, yeni vergi yasası, sınır ötesi operasyon hazırlığı, 1 Mayıs, Kobane tutuklamaları bir bütündür. AKP-MHP blokunun milyonlar için büyük bir yıkım anlamına gelen ekonomi politikalarını hayata geçirmek için baskı ve zorbalığın dozunu artırmaktan başka çözümü olmadığını biliyoruz. Sermaye düzeninin hukukuna göre bile yasal olmayan bu saldırılara karşı öncelikle işçi ve emekçiler olmak üzere toplumun tüm kesimleri karşı durmalıdır. Dün Van’da halkın iradesiyle geri püskürtülen kayyum saldırısını, bugün de Hakkari’de püskürteceğiz. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz bu mitingle, sömürüye, baskıya, zorbalığa, kayyum darbesine karşı birleşik mücadelenin adımlarından birini attık. Bu adımlarımızı güçlendirerek ortak mücadele zeminlerimizi çoğaltacağız, saldırılara gereken yanıtı vereceğiz.
'BASKI VE ZORBALIĞI ARTIRIYORLAR'
1 Mayıs alanı olan Taksim’i yasaklıyorlar, keyfi yasaklara karşı duranları tutukluyorlar. 1 Mayıs da Taksim de yasaklanamaz. 1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük için mücadeleye devam edeceğiz. Gezi ve Kobanê kumpas davalarıyla halkların haklı ve meşru talepleri için verdiği mücadeleyi şiddet kullanarak yargıyı araçsallaştırarak engellemeye çalışıyorlar. Gezi ve Kobane kumpas davalarında tutsak edilen dostlarımızı, yoldaşlarımızı alacağız, AKP-MHP’yle birlikte tüm çeteleri bu kara para, mafya, talan iktidarını tarihin çöplüğüne göndereceğiz.
'SARAY BİR SAATTE 81 ASGARİ ÜCRET YUTUYOR'
Orta Vadeli Plan adı altında sunulan “Mehmet Şimşek programıyla” işçi-emekçilerden daha fazla çalarak sermaye çevrelerini ihya etmeyi planlıyorlar. Saray bir saatte 81 asgari ücret yutarken, tasarruf tedbirleri adı altında kamu emekçilerinin, engellilerin kazanılmış haklarına bile göz dikiyorlar. Asgari ücretle dayatılan sefaleti, şirketlere peşkeşçekilen işsizlik sigortası fonu ve diğer fonların yağmasını, toplumun sırtına yeni vergi paketi biçiminde yüklenen faturayı kabul etmiyoruz. İnsanca yaşamaya yeten ücret için asgari ücrete zam şart diyoruz. Vergi soygununa son diyoruz.
'KADIN VE LGBTİQ DÜŞMANI POLİTİKALARA GEÇİT VERMEYECEĞİZ'
Gericiliğin Alevilik başta olmak üzere farklı kimlik ve inançlara tahammülsüzlüğün, kindarlığın nefretin neden olduğu Madımak katliamını, orada kaybettiğimiz canları unutmayacağız. Kadınları ikincil cins gören politikalara her gün yenileri ekleniyor. “Ailenin korunması” adı altında kazanılmış haklarımıza göz dikiyorlar. Kadın cinayetlerinde, çocuk istismarında cezasızlık politikasına devam ediyorlar. Kadın ve LGBTİQ+ düşmanı politikalara geçit vermeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden ve kadınları şiddete karşı koruyan 6284’den vaz geçmeyeceğiz.
'KAYYIMLARLA DAYATILAN SALDIRILARA KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI'
Doğal çevre rant uğruna yağmalanıyor. Kapitalizmin hizmetindeki iktidarların çıkarlarını korudukları şirketlerin mevcut yasaları dahi hiçe sayarak gerçekleştirdiği ekolojikyıkım her geçen gün artıyor.
Diyarbakır, Mardin ve diğer bölge illerinde ormanlık alanlar yok ediliyor. Doğal çevrenin yağmalanmasına, hayvanların katledilmesine geçit vermeyeceğiz. Buradan bir kere daha çağrımızı yeniliyoruz;
Bütün işçileri, emekçileri, halkları, ezilen, sömürülen tüm kesimleri emeğimize ve özgürlüğümüze sahip çıkmaya, kayyumlarla dayatılan saldırılara karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Eşit, özgür, savaşın ve sömürünün olmadığı bir dünya yaratmak için seferber olmaya çağırıyoruz."
HATİMOĞULLARI, BULDAN VE BEŞTAŞ ALANA GELDİ
Miting devam ederken alana DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Pervin Buldan, Meral Danış Beştaş geldi.
TEKÇE: HAKKARİ’YE KAYYIM ATANIYORSA KALTAL DA GÜVENDE DEĞİLDİR
Konuşma yapan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Viyan Tekçe, "Hakkari'den İstanbula kadar her yerde halkımızın iradesini savunacağız" ifadelerini kullandı. Halkın iradesine sahip çıkmanınn hayati bir görev olduğunu da belirten Tekçe, "Hakkari'de bizim, Kartal'da, Kadıköy'de, Esenyurt'ta, İstanbul'da, Mersin'de, İzmir'de, Adana'da bizimdir" dedi.
Tekçe'nin konuşmasının satır başları şöyle:
“Kürt halkı mücadelesi her dönem saldırı altında olmuştur. Bu saldırı geçmişte Şark Islahat Planı, Umumi Müfettişlikler, OHAL Valilikleri idi. Bugün ise kayyımdır, kayyım. AKP-MHP iktidarı 8 yıldır Kürt halkının iradesini gasp etmek için kayyım uygulamasına başvuruyor. Uygulanan kayyım rejimi Hakkari’de de 3’üncü defa uygulanmak isteniyor. Ancak bugün yok sayılan sadece Hakkari iradesi değil, Türkiye’nin iradesidir.
Kayyım halkın kaynaklarını bir avuç insana peşkeş çekmektir. Kayyım siyasi darbedir. DEM Parti ile belediyeler ekolojik, kadın özgürlükçü bir belediyecilik anlayışıyla buluştu. Belediyecilik anlayışımızın temelinde, yaşamı halkımızla birlikte yönetiyoruz. Kentimizi de kendimizi yöneteceğiz, diyen bir anlayıştan geliyoruz. Bu anlayış rantan gelenlerin maskesini düşürüyor. Belediyeciliğimizle doğaya, engellilere, kadınlara yaptığımız çalışmalar, kayyımla yok edilmek isteniyor.
KAYYIM ORTAK SORUNDUR
İktidar ve çevresinin tüm platformlarda dile getirdiği iddiaların tek bir dayanağı yoktur. Kayyım rejimi 3 Haziran’da tekrar devreye sokulmak istendi. Seçim sürecinde Hakkari’de tüm devlet kurumları AKP'nin seçim çalışmalarına malzeme oldu. Hakkari valisi seçim çalışmalarına katıldı. Yurttaşlara para dağıttılar. Ancak bunlara rağmen bizler Hakkari halkının seçilmiş eşbaşkanlarıyız. Bu gerçeği hiçbir güç değiştiremez. Sevgili yoldaşlar sizlerle bir arada bulunmak bizim için önemli. Çünkü kayyım sadece Hakkari’nin sorunu değildir. Bu kayyım rejimi kalıcı hale getirilmek isteniyor. Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlar, gençlerin kadınlar yaşam alanlarının daraltılması bu sorunun ortak bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu vesileyle buralarda direnen herkesi selamlıyorum.
HAKKARİ HALKININ İRADESİ YOK SAYILIYOR
Bizler her türlü kumpasa inat, seçme ve seçilme hakkına sahip çıkacağız. Çünkü 2024 Türkiye’sinde Hakkarililerin iradesi yok saydılar. Hakkari halkının kimin yöneteceğini halkın kendisi değil, Ankara’daki atanmış bir grup bürokrat karar vermektedir. Bu durum AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı, genç düşmanı ve Kürt düşmanı bir iktidar olduğu ortaya koymaktadır.
İSTANBUL TEHLİKE ALTINDADIR
Hakkari belediyesini kayyım yönetiyorsa ve buna seyirci kalıyorsak, İstanbul’da halk iradesi tehlike altındadır. Hakkari'ye kayyım atanmışsa, Kartal Belediyesi güvende değildir. Türkiye’de herkesin bunu iyi görmesi gerekiyor. O yüzden Hakkari’nin iradesine sahip çıkmak herkesin görevidir. Hakkari’den İstanbul’a kadar halkımızı savunacağız. Bu konuda kararlıyız. İstanbul’da, Esenyurt’ta, Kartal’da, İzmir’de bizimdir.
İSTANBUL’DA HAKKARİ'YE DİRENİŞİMİZ BAŞARILI OLACAK
Değerli yoldaşlarım bu iktidar ne yaparsa yapsın bu meydandaki direnişi kıramayacak. Ortak mücadelemizin temel sloganı tekrar söylüyorum: Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.” Özgürlük mücadelemizin sloganı da “Berxwedan jiyane” diyoruz. İstanbul’dan Hakkari’ye ulaşan direnişimiz sonunda başarılı olacaktır. Direnişe olan inancımla bu alanda olan her birinizi ve bunu düzenleyen Emek ve Demokrasi Güçleri’ni selamlıyorum."
Mitingde sanatçılar Onur Akın, Grup Adalılar ve Arhat sahne aldı. Konserlerin ardından da miting sona erdi. (ARTI GERÇEK)