İYİ Parti Grup Başkanı: Yasama ve kanun yapma kalitemizin ne seviyede olduğunu görüyoruz

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu 2020 yılı TBMM faaliyetine ilişkin konuştu.

İYİ Parti Grup Başkanı: Yasama ve kanun yapma kalitemizin ne seviyede olduğunu görüyoruz

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, "Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi, yürütmeyi de denetlenemez bir konuma sürüklemiştir" dedi. Tatlıoğlu, Genel Kurul’da 2020 yılında görüşülen 61 kanun teklifinin görüşüldüğünü, 35 teklifin uluslararası anlaşmalara dair olduğunu, 26 kanun teklifinin 22’sinin torba yasa olduğu bilgisini paylaşarak, "Bu sonuçlardan yasama ve kanun yapma kalitemizin ne seviyede olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Soru önergelerine cevap alamadıklarını söyleyen Tatlıoğlu, "Ne yazık ki 3408 soru önergemizin sadece 2033’üne yanıt bulabildik. Birçok bakanlığımızdan önergelerimizin yarısına dahi cevap alamadık. TBMM başkanlığı ise 22 soru önergemizin hiçbirini cevaplamamıştır. %22 ile Sağlık Bakanlığının, %25 ile Adalet Bakanlığının, %35 ile Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, %47 ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın cevaplama oranlarıdır" bilgilendirmesinde bulundu.

‘NEREDEYSE TÜM MAKRO GÖSTERGELERDE SIKIŞMIŞ BİR EKONOMİ TABLOSU’

Rakamları anayasal düzenin eksiklikleri olarak değerlendirdiklerini söyleyen Tatlıoğlu, "Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi, yasamanın işlevini düşürdüğü gibi yürütmeyi denetlenemez konuma bir konuma sürüklemiştir. Şahıslar üzerinden kendini ifade eden bir devlet aygıtının varlığı tartışmaya açık hale gelir. Tüm bu kurumlar, Milletimize hizmet ettiği müddetçe varlıkları güçlenir, Kanundan, kuraldan, evrensel kaidelerden uzaklaştıkça etki kabiliyetini yitirir. Geçen 2 buçuk yıllık süreçte bunu kerelerce yaşadık. Neredeyse tüm makro göstergelerde sıkışmış bir ekonomi tablosu ile karşı karşıyayız" dedi.

‘MALİ DİSİPLİN ÇÖZÜLMÜŞ DURUMDA’

Konuşmasına ekonomi ve istihdama ilişkin devam eden Tatlıoğlu, "Merkez Bankası, tarihin en büyük döviz açığı içerisinde. Mali disiplin çözülmüş durumda. Kamu Kesim Borçlanma Gereği %5,5. Önümüzdeki yıl daha da yükselmesi kaçınılmaz gözüküyor.
İşsizlik tabana yayılmış durumda. Bugün Türkiye’de özellikle gençler, fakat her yaş grubunu da kapsayan yaygın bir işsizlik ile karşı karşıyadır. Enflasyon, orta ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşam standardını aşağı çekiyor. Gelir dağılımdaki bozulmayı derinleştiriyor. Asgari ücret ortalama ücret halini almaktadır. Tüm bu hususlar, içine düştüğümüz Fakirlik Kapanı’nın farklı görünümleridir. 2010’larda orta gelir tuzağını konuşan Türkiye 15 bin dolarlara ulaşmanın hesabını yapan Türkiye bugün 8 bin dolarlar etrafında fakirlik kapanını konuşmaktadır. Ak Parti Hükümetleri’nin denetime karşı duyduğu alerjinin Türk Milleti’nin sırtına yüklediği maliyetler taşınamaz bir noktaya gelmiştir

Biz gelişmiş ülkelere göre 10 kat daha yüksek 5 yıllık dönemde faiz ödüyoruz, 10 yıllık dönemde de 5 kat daha fazla faiz ödüyoruz. OECD ve dünyada faiz şampiyonu olan ülkelerden birisiyiz ve milletimizin fakirleşmesinde bu en önemli etken" " ifadelerini kullandı.

‘SARAYDAKİ KAPANMIŞLIĞINA BAĞLIYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapanan iş yeri olmadığına ilişkin de konuşan Tatlıoğlu, "Aralık 2020'ye ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerine göre, kapanan şirket sayısı yüzde 221,46 artışla 3 bin 160 oldu. 2020 Kasımda kapanan şirket sayısı 983 olarak kayıtlara geçmişti. Aralık 2020'de kapanan şirket sayısı yüzde 43,57 arttı. 2020’nin tamamında kapanan şirket sayısı yüzde 16,44 artışla 15 bin 366 oldu. Esnafımızın kayıtlara geçmeyen ve devam eden durumu ciddi bir kanama arz etmektedir.
İşte rakamlar ortada kapanan filan yok ifadesini saraydaki kapanmışlığına bağlıyoruz. Saraylar böyledir milletle arasına duvar örer. Geçmiş zamanlarda hiç olmazsa kongrelerde toplumla bir arada olan Sayın Erdoğan artık ülkeyi dijital sesleniş üzerinden yürütmektedir. Esnafın insanımızın durumun anlamak için sahaya çıkması gerektiğini belirtiyoruz ve kendisini uygunsa zamanı da müsaitse Çarşamba günü Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in Sakarya esnaf ziyaretine davet etmek isteriz. Birlikte gözlemleyelim millet de şahidi olsun. Esnafımızın durumunu ona anlatanlar mı yoksa bizim gördüklerimiz mi farklı hiç olmazsa milletin terazisine bu vesile ile çıkmış oluruz. Bütün saraylar aynıdır saraylar eleştiriye kördür, sağırdır. Çünkü saraydaki azınlık her zaman her ülkede mutludur, saraydan çıkmadan milletle bütünleşmeden ne sorunlar görülür ne de sorunlara çözüm üretilir" şeklinde konuştu.

Sermaye grupları, odalar ve tüketicilerin Türkiye’deki ekonomik atmosfere güvenmediğini söyleyen Tatlıoğlu, "2021 için finansal durumun daha iyi olması beklentisinde küresel ortalamada 13.1 puanlık bir iyileşme varken, Türkiye’de ise tam tersine iyileşme umudunda 3 puanlık bir azalma gözlemlenmiş. Türk insanı 2020’yi kaybetmiş, 2021’den ise umutsuz olmaması için yürütmenin bizlerin sesini duyması ve buna kulak vermesi ve Türkiye’yi 2021’de siyasal iklimin değişmesi için bir seçime götürmesi artık şarttır. Bunun uzaması Türkiye’nin aleyhinedir. Türkiye’nin fotoğrafı gerçekten bu değildir. Çok daha yukarılarda bir Türkiye, yükselen bir Türkiye mümkündür bunun için siyasal iklimin değişmesi gerekmektedir" dedi.

soru önergesi TBMM esnaf kanun teklifi