Karamollaoğlu: Bir yerel mahkeme AYM’nin aldığı kararı uygulamam diyor; işte ihtilal budur

Karamollaoğlu: Bir yerel mahkeme AYM’nin aldığı kararı uygulamam diyor; işte ihtilal budur
'Bugün yapılacak tek şey hukuka geri dönmek, adaleti tesis etmek, keyfi uygulamalardan vazgeçmek.'

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararı tanımamasına ilişkin "Bir yerel mahkeme AYM’nin aldığı kararı uygulamam diyor işte ihtilal budur. Bugün yapılacak tek şey hukuka geri dönmek, adaleti tesis etmek, keyfi uygulamalardan vazgeçmek" dedi. 

Saadet Partisi Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a "anayasanın açık hükümleri karşısında, AYM’nin aldığı kararları uygulama" çağrısında bulundu. Karamollaoğlu, Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım'ın Anayasa Mahkemesi fotoğrafı ile paylaştığı "Işıklar yanıyor" mesajına ilişkin ise "Bugün Türkiye’de adaletin ışığı sönüyor" yorumunda bulundu.

ERDROĞAN’A 'ÇARŞIYA PAZARA GİT' ÖNERİSİ

Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir" sözlerine ise "Sayın Cumhurbaşkanı günlük 10 milyon lira masrafı olan saraydan millete fakirliğe sabretmelerini tavsiye ediyor. Bir kez olsun çarşı pazara çıkıp bir alışveriş yapın da ondan sonra insanımıza fakirliğe sabretmelerini tavsiye edin" diyerek tepki gösterdiği konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

'İŞTE İHTİLAL BUDUR'

Bugün Türkiye’de adaletin ışığı sönüyor. AYM’nin bir üyesinin ışıklardan bahsetmesi gündemi alt üst etti.  Vay canına yav AYM nasıl olur da ihtilali hatırlatacak bir açıklama yapabilir.  Siz bir açıklamayı bırakın anayasa hükmünü hiçe sayıyorsunuz. Anayasa bir karar veriyor yerel bir mahkeme ben buna uymam diyor. İhtilal olduğu zaman da zaten böyle bir durum meydana gelir. İhtilal ne demek hukukun rafa kaldırılması demek, elinde gücü olanların iktidar olması demek, gücün hukuka üstün gelmesi demek.  Bugün iktidar gücü hukukun üstündeyim diyor. Bir yerel mahkeme ‘AYM’nin aldığı kararı uygulamam’ diyor işte ihtilal budur. Bugün yapılacak tek şey hukuka geri dönmek, adaleti tesis etmek, keyfi uygulamalardan vazgeçmek. Ben devletim ben kanunum demeyi rafa kaldırmaktır.

'HERKES ENDİŞELİ' 

Enis Berberoğlu kararı da buna bir uygulamadır. ‘Benim kanaatime göre suçludur, hapiste kalması icap eder, haklarının hiçbirisinin iade edilmesine gerek yok, AYM’nin kararı bana göre yok hükmündedir’ dediniz mi anayasa yok demektir.  İhtilal yapanlar önce anayasayı rafa kaldırmayı bir görev biliyorlar bunu unutmasın kimse. Bu askeri değil de sivil bir müdahale ise aynı hukuksuzluğu içeriyor demektir. Sn. Cumhurbaşkanı’nı Anayasa’nın açık hükümleri karşısında, AYM’nin aldığı kararları uygulamaya davet ediyorum. Düşünün bugünkü AYM sistemini değiştirip Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Sistemi'ne uyduracağız diye düşünebiliyorlar. Ne olacak yani padişahlık olarak hükümdar her zaman anayasanın üstünde olacak böyle bir manayı kabul etmek mümkün değil ki! Siz, bir memlekete barış ve huzur getirmek istiyorsanız; hukuk, her zaman bütün güç sahiplerinin üstünde olmak mecburiyetindedir. Türkiye'de, herkes endişeli! Arkasında iktidar desteği olmayan insanlar, yarın birilerinin kapısını çalabileceğinden endişeli.

'BİR KEZ OLSUN ÇARŞI PAZARA ÇIKIN'

1 Ocak 2003’de 1 dolar 1. 65 Türk lirasıydı. 1 Ocak 2020’de 1 dolar 5.95 Türk Lirasıydı.12 Ekim 2020’de 1 dolar 7.92 Türk Lirasıydı.  Bugün yaklaşık dış borcumuz yaklaşık 450 milyar dolar, dolar kurundaki 2 liralık artış 900 milyar liraya tekabül ediyor. Dolar ve Euro kurundaki 1 kuruşluk artış, Türkiye’nin toplam dış borcunun TL karşılığını 4.3 milyar lira yükseltirken, bu meblağ 1 milyon 757 bin asgari ücretlinin 1 aylık maaşından daha fazla tutara karşılık geliyor. Ne yazık ki öyle bir noktaya geldik ki döviz öyle 1-2 kuruş da artmıyor, arttı mı 15-20 kuruş birden artıyor.  Ama gel gelelim bu işten sorumlu Bakan ‘ben dolara bakmıyorum’ diyebiliyor. Sn. Cumhurbaşkanı günlük 10 milyon lira masrafı olan saraydan millete fakirliğe sabretmelerini tavsiye ediyor.  Bir eli yağda bir eli balda olanın, kuruşu bilmeyenin, liralarla bile konuşmayanın, asgari ücretin ne olduğunu idrak etmeyenlerin böyle bir tavsiyede bulunması makul değil.  Karnını doyuramayan insana siz sabret diyorsunuz hangi mantık bu? Gelin 1 ay asgari ücretle yaşamaya çalışın da ondan sonra dolara bakmıyorum deyin.  Bir kez olsun çarşı pazara çıkıp bir alışveriş yapın da ondan sonra insanımıza fakirliğe sabretmelerini tavsiye edin.

'TÜRKİYE'NİN MASADA OLMAMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ'

Sürecin ateşkes noktasına gelmesi bizim de temennimizdir ama her zaman belirttiğimiz gibi bölgede kalıcı ateşkesin bir numaralı şartı Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeni işgalinin bir an önce son bulmasıdır. Lakin Ermenistan’ın ateşkes sırasında dahi sivilleri hedef alarak Gence’ye yapmış olduğu saldırılar, bu saldırgan tavrın devam edeceğine işaret etmektedir. Bu saldırıları şiddetle kınıyorum. Savaşta bile bir ahlak vardır. Ayrıca ateşkes için Rusya’nın devreye girmesi ve Türkiye’nin masada olmamasının ise son derece düşündürücü olduğunu belirtmek istiyorum. Azerbaycan meselesi de Doğu Akdeniz meselesi de Kıbrıs meselesi de iktidarın dış politikada sınıfta kaldığına işaret ediyor.

Öne Çıkanlar