'Kent uzlaşısı' davası: Duruşma öncesi CHP'li Çelik ile DEM Partili Tiryaki'den açıklama
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Rüştü Tiryaki, "Kent Uzlaşısı" davası öncesi açıklama yaptı. Çelik, 'Kürtlerin batı illerinde söz sahibi yapılması nedeniyle arkadaşlarımız tutuklu' vurgusu yaparken Tiryaki, 'Kürt’ün iradesinin yok sayılmasıdır' dedi.

Artı Gerçek - 31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile DEM Parti arasında yapılan ve adına “Kent Uzlaşısı” denilen sürece yönelik açılan davada ikinci duruşma İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bugün yapılıyor. Tutuklu 10 belediye yöneticisinin yargılandığı duruşma öncesinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde açıklama yapıldı.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik açıklamasında 7 aydır tutuklu bulunan siyasetçilerin 'gerçek suçlarının mevcut siyasi iktidarın arkasına hizalanmamış olmaları' olduğunu söyledi.
'AHMET ÖZER KÜRT OLDUĞU İÇİN CEZAEVİNDE'
Tutuklamalarda savcılığın sevk yazınızı hatırlatan Çelik, "Savcılık, hakimliğe sevki yaparken şöyle bir ifade kullanmıştı; ‘Kürtlerin batı illerinde yerel yönetimlerde söz sahibi yapılması’ üzerinden bir suçlama gerçekleştirildi. İstanbul 16 milyonluk bir metropol, İstanbul Türkiye’nin dört bir yanından insanların birlikte yaşadığı, birlikte ürettiği bir kent ama İstanbul’da Kürtlerin batı illerinde söz sahibi yapılması, yerel yönetimlerde söz sahibi yapılması ifadeleriyle arkadaşlarımız tutuklandı. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer sadece Kürt olduğu için 330 gündür cezaevinde. Sadece Kürt kimliği olan bir akademisyen olduğu için 330 gündür cezaevinde. Resul Emrah Şahan, Şişli Belediye Başkanımız süreçle ilgili cezaevinde" dedi.
'KAYYUM UYGULAMALARI SON ERMELİ'
Çelik, konuşmasında iktidara şu çağrıyı yaptı: "Türkiye’nin siyasi yelpazesinin neredeyse bütününün kardeşliği, barışı, demokrasiyi konuştuğu bir dönemde bu uygulamaların bir an önce ortadan kaldırılması gerekir. Belediye meclis üyelerimizin bugün tahliye edilmesi, serbest kalması gerekir. Türkiye’nin bütün illerinde kayyum uygulamalarının sona ermesi gerekir. Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün de Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’ın da bir an önce görevine dönmesi gerekir ve diğer kayyum atanan yerlerde de bu kayyum uygulamalarının bir an önce sona ermesi gerekir.”
Çelik'in ardından söz alan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki de iktidarın muhalifleri mahkeme mahkeme dolaştırarak sindirebileceğini düşündüğünü ifade etti.
'ESAS SUÇLAMA CHP LİSTESİNDEN KÜRT KİMLİĞİYLE SEÇİLMEK'
Tiryaki sözlerine şöyle devam etti:
“Kent Uzlaşısı kapsamında bugün tutuklu olarak yargılanan arkadaşlarımıza yöneltilen esas suçlama şu: CHP listelerinden Kürt kimliğiyle seçilmiş olmak. Bir Kürt, CHP listesinden kendi kimliğiyle belediye meclis üyesi seçilemezmiş. Eğer seçilirse bu yerel yönetimlere sızma anlamına gelirmiş. Çok açık söyleyelim. Bu muhalefet düşmanlığı değil, bu hukuksuzluk değil; bu açıkça Kürt düşmanlığıdır, Kürt’ün oyunun yok sayılmasıdır, Kürt’ün iradesinin yok sayılmasıdır. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Umuyoruz ve temenni ediyoruz ki, o cumhuriyet savcısının fezlekelerde, iddianamede yazmış olduğu cümleler sadece kendisine ait olsun. Bu ülkede adalet teşkilatını bağlamıyor olsun. Umuyoruz siyasi iktidar, bir bütün olarak bunun arkasında durmasın. Emin olun, eğer Adalet Bakanlığı bu iddianın arkasında duruyorsa bu ülkede ne çözüm ne demokrasi ne Kürt sorununun çözülmesinden söz edemeyiz.” (ANKA)