Kürt parti ve şahsiyetlerinden dünya kamuoyuna vicdan ve adalet çağrısı
'Kürdistanlı şahsiyetlerin de bu sürece ilişkin büyük sorumluluklarının olduğu inancındayız.'
Suriye’de ve Irak Kürdistan bölgesinde giderek kötüleşen koşullara dikkat çeken 42 Kürdistanlı örgüt ve 75 şahsiyet, dünya kamuoyuna seslendi.
Suriye ve Irak Kürdistan Bölgesi'nde yaşananları dünyaya duyurmak amacıyla çalışmalara başladığını duyuran Komite, Kürtler arasında saygıya dayalı işbirliği çağrısı yaptı.
Toplantı sonunda yapılan açıklamada özetle şöyle denildi:
"Kürdistan halklarına karşı düşmanlık sürüyor. Özellikle Kürtlere ve Kürdistan'daki diğer halklar ile inanç gruplarına karşı saldırılardan geri adım atılmış değil.
2018 yılının başlarında Efrîn'e karşı bir saldırı başlatıldı ve 58 günlük bir direnişin ardından Efrîn işgal edildi.
9 Ekim 2019'da bu kez Girê Spî ve Serêkaniyê hedef alındı ve Rojava'nın adı geçen iki kenti de işgal edilen kentler arasında yer aldı.
Geçtiğimiz yılın 9 Ekim gününde imzalanan bir anlaşma ile bu kez Şengalli Êzîdîler ile Şengal'deki diğer halklar ve inançların iradesi gasp edilmek istendi. O günden beri Şengal'e dönük saldırılar sürüyor; Şengalliler katlediliyor. Benzer saldırılar acımasız bir biçimde Maxmur Mülteci Kampı'na dönük de sürüyor.
Söz konusu saldırılara karşı fedakarca direniş sürüyor. Aynı zamanda Dünya'nın dört bir yanında Kürdistanlıların tepkileri de giderek artıyor.
Dikkat çeken birçok sorun var. Kürdistanlı kadınların tüm hakları yok sayılıyor. Özellikle Efrîn'de kadınlar işgalci güçler tarafından kaçırılıyor, katlediliyor, tecavüze uğruyor. Kürdistan'ın demografisi değiştiriliyor. Kürtler ve diğer halklar ata topraklarından sürülüyor. Kürt Özgürlük Hareketi hala birçok devlet tarafından terörist olarak yaftalanırken; birçok Kürdistanlı yönetici, kadın ve şahsiyet de kriminalize ediliyor.
Bu kirli uygulamalara karşı şimdiye kadar herhangi bir devlet ya da uluslararası kurumdan bir ses çıkmış değil. Bu sessizliği protesto ediyor ve tüm kesimlerden Kürtlere dönük terörist tanımlamasına karşı çıkmasını ve Kürtlere destek vermesini talep ediyoruz. Kürt Halkı DAİŞ gibi tüm dünyayı tehdit eden barbar bir örgütün alan hakimiyetine son vererek yalnız kendilerini değil dünyayı da ciddi bir tehlikeden korudu.
Bu görüşlerimiz paralelinde konferansımızda alınan bazı kararları da Kürdistan ve dünya kamuoyuna sunmayı bir görev biliyoruz.
Bu yolda başarılı bir sonuç elde etmek için Kürdistanlı güçlerin iç ilişkileri karşılıklı saygı çerçevesinde sürdürmesine gereksinim vardır.
Tüm Kürdistani parti, örgüt ve kurumlara çağrımızdır. Karşılıklı saygının geliştirilmesi ve tehlikenin bertaraf edilmesi için bir an önce en üst yönetim birimlerinin katılımıyla bir komite oluşturmalı ve çalışmalarına başlamalıdır.
Kürdistanlı şahsiyetlerin de bu sürece ilişkin büyük sorumluluklarının olduğu inancındayız.
Çalışmalarımızı daha etkili biçimde sürdürmesi için hem genişlemeye, hem de desteğe ihtiyacı var. Bu amaçla konferansımız farklı komiteler oluşturulması yönünde irade belirlemiş ve Kürdistanlı partiler, siyasi gruplar, aydınlar ve şahsiyetlerle iletişimi güçlendirmek için bir komite oluşturulmasına karar vermiştir.
Ayrıca bir iletişim komitesi kurarak Kürdistan basınının dilinin pozitifleştirilmesi çabalarını sürdürmek; uluslararası alanda siyasi partilerle, yabancı parlamentolarla ve Avrupa devletleriyle lobi ve diplomasi faaliyetlerini sürdürmek üzere de üçüncü bir komite oluşturulması kararına varmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."