Leyla Zana, İstanbul’daki Kürtlere DEM Parti'ye oy vermeleri çağrısı yaptı
Kürt siyasetçi Leyla Zana Urfa'da kalk buluşmalarında konuştu. Zana, İsatnbul'da Kürtlere DEM Parti'ye oy verme çağrısında bulunarak "Yaptıkları, Kürt dilini küçümsemek yok saymak. Kimliğimizi yok saymak. Ne hakla irademizi istiyorlar?" dedi.

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Urfa'nın birçok ilçesinde halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmada konuşan Leyla Zana, İstanbul'da yaşayan Kürtlere DEM Parti'ye oy verme çağrısında bulundu.
Zana, "İstanbul’da diyorlar ki, ‘oyunuzu bize verin.’ Neden verelim? Size ne borcumuz var. Onların bize borcu var. Bin yıldır bizim emeğimizi çaldılar. Bizim onlara borcumuz yok. Ne yaptılar bize. Yaptıkları, Kürt dilini küçümsemek yok saymak. Kimliğimizi yok saymak. Ne hakla irademizi istiyorlar? Biz kendimizi ve bütün halkları düşüneceğiz ama egemenleri düşünmeyeceğiz. Onlar bizi düşünsün. Neden biz onları düşünelim” ifadelerini kullandı.
Kürt siyasetçi Leyla Zana ve beraberindeki heyet Siverek'te gerçekleştirdiği halk buluşmasının ardından Hilvan ve Bozova ilçesine geçti.
Zana, halkı selamlayarak, şunları söyledi:
“Hilvan'a ilk geldiğimde Mehmet Emin Yavuz arkadaşın evine gelmiştim. Sene 1988’de Diyarbakır Zindanında tek kelime Kürtçe konuşmamız yasaktı. ‘Türkçe konuş çok konuş’ diyorlardı. Kürtçe konuşma bakış. Bu dili bize Allah verdi. Nasıl konuşmayalım? O dönemde ölüm orucu eylemleri başladı. Bizler de Kürt kadınları olarak ölüm orucuna başladık. Dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve Başbakan Turgut Özal, ‘Herkes diliyle konuşabilir’ dedi ve ölüm orucu sona erdi. Ardından kısa bir süre sonra değerli yoldaşımız Mehmet Emin Yavuz’un ölüm orucunda yaşamını yitirdiğini öğrendik. Bizler de yönümüzü memleketi Curnê Reş’e çevirdik. İlk gelişim o zamandı. Tarihi hatırlayacağız. Yıllardır binlerce yoldaşımız cezaevinde. Eşsiz bir direniş sergiliyorlar. 40 yıldır bir direniş söz konusu yeni bir yaşamın tohumu burada atıldı. Ve o tohum şimdi milyonlar oldu. Her halkın onurlu bir yaşam talebi var."
Zana, “Burada değerli şahsiyetler yetiştirdiniz. Bunlardan biri de Celal Paydaş’tı. CHP şimdi ‘İstanbul’da Kürtler bize neden oy vermiyor’ diyor. Yüz yıldır Kürt halkı bilinçlendi, örgütlendi, güç haline geldi ve bu iradeyi artık kendisi için kullanmak istiyor. Biz kimsenin uşağı değiliz. ‘Oyunu bana ver ama görünmez ol.’ Ama biz hayalet değiliz ki. Bizi aptal yerine koyuyorlar. Biz aptal bir halk değiliz, biz kadim bir halkız. Bu coğrafyanın en gelişmiş duygu ve düşüncelerine sahip olan kadim bir halkız” ifadelerini kullandı.
'KİMLİĞİMİZ VE VARLIĞIMIZ İÇİN'
“Bizi yok sayamazsın” diyen Zana, şöyle devam etti:
“Senin her şeye hakkın var ama bizim bir oy kullanmaya bile hakkımız yok. Bunu ne vicdan ne de ahlak kabul eder. O nedenle DEM bizim DEM’imiz diyoruz. Oyumuza sahip çıkalım. Sayın Öcalan’ın felsefesiyle bu halk özgürleşiyor. Biz özgür yaşamak istiyoruz. Tüm halklarla birlikte özgürce, kendi kimliğimizle yaşamak istiyoruz. O nedenle yüksek bir sesle barışa, demokrasiye, özgürlüğe sahip çakacağız. 31 Mart’ta onlar üzülse de, sevinse de Kürtler kazanacak. Oyunuz sadece belediyeler için değildir kimliğiniz ve varlığınız içindir."
'BİR KARDEŞİ AÇ BIRAKTILAR BİRİNİ ÖDÜLLENDİRDİLER'
Leyla Zana, Urfa'nın Bozova ilçesinde DEM Parti Seçim Bürosu önündeki halk buluşmasında da şunları söyledi:
“Sizleri güneşin sıcaklığı ile selamlıyorum. Bugün her bir annenin yüzüne baktım. Annelerin yüzüne baktığımda, yılların hüznünü gördüm. Bu sadece bugünün değil on yılların hüznü. Bugün Sêwereg ve Curnêreş’te geçmiş yıllardan, 80’lerde bahsettim. Keşke anne ve babalarımız, büyüklerimiz bu ağır yükü bizim omuzlarımıza bırakmasaydı. Bizde diyoruz ki, bu yükü gençlerin ve çocukların omuzlarına bırakmayalım. Tek derdimiz bu. Ne belediye ne de vekillik. Bir kardeşi aç bıraktılar birini ödüllendirdiler. Bırakmadılar birlikte yaşasınlar. Biz kıskanç bir millet değiliz ama onların kirli politikaları bizi bu şekilde göstermek istiyor. Bizi tarihsiz, kültürsüz ve dilsiz bırakmaya çalıştılar. Bir gün eğlendiysek 29 gün yas tuttuk."
‘SİZE NE BORCUMUZ VAR'
“Bu bina sizin evinizdir” diyen Zana, şöyle devam etti:
“Çünkü sizin emeğiniz bu binayı bu hale getirdi. Bu DEM’e koltuk ve şahsi çıkarlarla bakmayın. İstanbul’da diyorlar ki, ‘oyunuzu bize verin.’ Neden verelim? Size ne borcumuz var. Onların bize burcu var. Bin yıldır bizim emeğimizi çaldılar. Bizim onlara borcumuz yok. Ne yaptılar bize. Yaptıkları, Kürt dilini küçümsemek yok saymak. Kimliğimizi yok saymak. Ne hakla irademizi istiyorlar? Biz kendimizi ve bütün halkları düşüneceğiz ama egemenleri düşünmeyeceğiz. Onlar bizi düşünsün. Neden biz onları düşünelim.”
‘İRADENİZE SAHİP ÇIKIN'
Zana, “Cumhuriyet kurulduğunda, demişler ki bırakmayalım Kürt’ün karnı doysun. Karınları doyarsa beyinleri çalışır. ‘Bırakmayalım birlik olsunlar.’ Ben 40 yıldır bu siyasetteyim. Hiçbir zaman oyunuzu bize verin demedim. İradenize sahip çıkın diyorum. İradeniz, diliniz kimliğiniz ve tarihinizdir. Bırakmayın birliğinizi bozsunlar. Biz diyoruz ki, DEM başarı, birlik ve sizin zamanınızdır. Diyorlar ki ‘bugün de bizim hizmetimizde olun’ biz de diyoruz ki işinize bakın. Kürtler artık uyanmış. Bunlara oy vermez. İstanbul’da en fazla nüfusa sahip olan Kürtlerdir. Hepsi de mecburiyetten gitmiş. Ama şimdi herkes Kürtler İstanbul’da kime oy verecek, ne yapacak diye bekliyor. Kuvvetinizi görüyor musunuz? İstanbul’daki Kürtlere diyoruz ki, kendinize oy verin. Diyoruz ki artık DEM bizim demimizdir” diye konuştu. (MA)
Leyla Zana Urfa'dan seslendi: Büyük hedefimiz yeni bir yaşam inşa etmek
Leyla Zana: Parti kolaylıkla bugünlere gelmedi, irademize sahip çıkalım
Leyla Zana Diyarbakır'da konuştu: "Kürtleri kandırabiliriz diyorlar" onlara yeter diyeceğiz
Zana Diyarbakır Newroz'unda konuştu: Bir kez daha yolun açılmasına hazır mısınız?