'Muhafazakar Kürtler AKP'den koptu'

Saadet Partisi'nin muhafazakar Kürtler için yeniden bir çekim merkezi haline geldiği belirtiliyor.

'Muhafazakar Kürtler AKP'den koptu'

Seçimlere sayılı günler kala Kürt oylarının seçimlerde kilit rol oynayacağı konusu, herkesin üzerine hem fikir olduğu bir gerçek haline geldi. 24 Haziran seçimleri ile ilgili yapılan tüm analizler, bu seçimlerde Kürt oylarının kilit bir rol oynayacağı konusunda birleşiyor.

Tüm siyasi görüşler için bir realite haline gelen Kürt oyları konusunun akla getirdiği ilk soru ise bu tespitin hangi gerekçeye dayandırıldığı.

Kürt oyları realitesinin getirdiği soruları, yapılan analizleri inceleyen Evrensel gazetesinden Yusuf Karataş, Kürtlerin kırılma noktalarını yazdı.

'KÜRT KENTLERİNDEKİ BELİRSİZLİK NASIL BİR TUTUMA DÖNÜŞECEK?

Yapılan analizlerde ‘Kürt oylarının kilit bir rol oynayacağı’ tespitinin, büyük oranda Kürt kentlerinde üç yıldır devam eden sessizlik ve belirsizliğe dayandırıldığını söyleyen Karataş'a göre, Kürt kentlerindeki belirsizliğin, seçimlerde nasıl bir tutuma dönüşeceği, Erdoğan’ın ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ adı altında fiilen sürdürdüğü ‘tek adam rejimi’nin kalıcılaşması-kurumsallaşması girişiminin başarıya ulaşıp ulaşamamasında önemli bir rol oynayacak.

Karataş'a göre mevcut durumda bu sorunun yanıtı öncelikle Kürt ulusal hareketinin en önemli bileşeni olduğu HDP’nin barajı geçip geçemeyeceğine ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde ilk turda HDP’nin adayı Demirtaş’a verilecek oyların nereye gideceğine bağlı olacak.

KÜRTLERİN KIRILMA NOKTALARI

Yapılan analizlerin yanı sıra göz ardı edilmemesi gereken bir diğer önemli noktanın, seçimlerin Kürt sorununun nasıl bir hatta ilerleyeceğinin de göstergesi olacağını belirten Yusuf Karataş, referandumdan bu yana geçen sürede Kürtlerin kırılma noktalarını kaleme aldı.

  • Daha önce 16 Nisan referandumu sürecinde yaratılan beklentinin aksine Erdoğan iktidarı, 25 Eylül 2017’de Irak Kürdistan Bölgesi’nde yapılan ‘bağımsızlık referandumu’ karşısında İran ve Irak merkezi yönetiminin yanında yer aldı. Referanduma karşı yapılan bu iş birliği, Kerkük başta olmak üzere Kürtlerin birçok mevziisini kaybetmesine yol açtı. Bu durum ülke içinde Erdoğan iktidarına karşı beklenti içinde olan milliyetçi-muhafazakar Kürtlerde ciddi bir kırılma yarattı.
  • Son 3 yılda Kürt sorununda baskı ve şiddet politikalarını sürdürmesine rağmen Kürt ulusal hareketine mesafeli Kürt çevreleri AKP’ye oy vermeye devam ettiler. Ancak Erdoğan iktidarının bu politikalarının ırkçı-milliyetçi MHP ile ittifaka dönüşmesi bu kesimlerin AKP’den kopuşlarının önünü açtı/açıyor. Bunların yönelimlerinin Saadet Partisi ve İyi Partiye doğru olduğu söylenebilir.
  • Kuzey Suriye-Rojava’da Kürtlerin elindeki Afrin’e karşı ocak ayında başlatılan operasyon ve bu operasyon sürecinde yaratılan milliyetçi hava, iktidarın politikaları karşısında Kürtlerin ulusal duygularını güçlendiren ve ulusal hareketle birleşme yönelimlerini hızlandıran bir rol oynadı. Bu yönelimde özellikle ÖSO’nun Afrin’de Kobanê’deki IŞİD barbarlığını hatırlatır bir şekilde yaptığı yağma ve Kürtlerin büyük bölümünün göçe zorlanması etkili oldu.
  • Neredeyse DBP’nin elindeki bütün belediyelere atanan kayyımlar ve bu kayyımların Kürtlerin ulusal kültür-sanatlarına dair bütün kurum ve sembolleri hedefe koyması da.
  • AKP’nin statükoya karşı bir parti değil, aksine Kürtlere karşı statükocu devlet partisi olduğu gerçeğini daha görünür kıldı. Buna kayyımların belediyelerde çalışan binlerce kamu emekçisi ve işçiyi işten atmasının yarattığı tepkiyi de eklemek gerekiyor.
  • Ülkenin batısında olduğu gibi Kürt kentlerinde de esnaflar başta olmak üzere ekonomik istikrar beklentisi ile, daha doğrusu AKP giderse ayakta kalamayacakları kaygısıyla AKP’ye oy veren azımsanmayacak bir kesim bulunuyordu. Bugün belirtileri ortaya çıkan ekonomik krizin öncü sarsıntıları (Yüksek enflasyon ve işsizlik ile Türk parasının erimesi) bile halkta ekonomik alandaki beklentileri ciddi biçimde zayıflatmaya yetti.

Yukarıda saydığı gerekçelerin ve gelişmelerin AKP-Erdoğan iktidarına verilen desteğin zayıflamasına yol açsa da bir noktayı göz ardı etmemek gerektiğini hatırlatan Yusuf Karataş, bu gelişmelerden yola çıkarak büyük bir kopuşun beklenmemesi gerektiğini söylüyor:

"Çünkü öncelikle AKP bölgede devlet partisidir ve bölgede her dönem devlet partisi ile kader, daha doğrusu çıkar birliği yapan azımsanmayacak bir kesim bulunuyor. Bugün AKP-Erdoğan iktidarıyla çıkar birliği içindeki bu kesimlerin en belirginleri; burjuvalaşmış korucu aşiret reisleri, devletten aldığı ihalelerle büyüyen iş birlikçi Kürt sermaye çevreleri ve demokratik-laik karakterli ulusal mücadeleye düşman olan kimi dini tarikat-cemaatlerdir."

AKP VE HDP DIŞINDA BÖLGE İLLERİNE DAİR BİR KAÇ NOT

Bölgede HDP ve AKP dışındaki siyasi çevrelerle ilgili olarak 24 Haziran seçimlerine sınırlı da olsa etki etmesi muhtemel birkaç uyarıda bulunan Karataş, Saadet Partisi'nin uzun bir süreden sonra ilk kez dindar Kürtler için yeniden bir çekim merkezi haline gelmesi. Karataş burada Saadet partisi’nin geçtiğimiz günlerde Kürt Raporu'nu Diyarbakır’da açıkladığını hatırlatıyor.

Bir diğer not, Hüda Par’ın Diyarbakır, Batman gibi sınırlı da olsa etkisinin bulunduğu kentlerdeki bağımsız adayları.

'İRAN VE RUSYA ERDOĞAN'IN KAZANMASINI İSTİYOR'

'Türkiye Hizbullahı'nın yasal partisi olan Hüda Par ile ilgili olarak not edilmesi gereken bir diğer noktanın daha önce ciddi eleştiriler yapmalarına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a destek açıklamasını yapmaları olduğunu belirten Karataş, bu karar için İran’ın Hizbullah’a baskı yaptığını belirtiliyor:

"Çünkü İran ve Rusya, bugün bölgede - Ortadoğu’da Erdoğan’la sürdürdükleri çıkar ilişkisinin devam etmesi için Erdoğan’ın kazanmasını istiyorlar."

24 Haziran seçimlerinin Kürtlerin demokrasi ve değişime hazır olduklarını bir kez daha gösterecekleri olacağını söyleyen Karataş,

"Sonuç olarak Kürt kentlerinde bugünkü ağır baskı koşullarında ‘barış süreci’nin rüzgarını arkasına alan 7 Haziran 2015’teki sonuçları yakalamak biraz zor olsa da Kürt hareketinin 1 Kasım seçimlerinde kaybettiği oyları büyük oranda toparlayacağı söylenebilir. Bu tablonun diğer yüzünde ise, bugüne kadar AKP’ye oy veren muhafazakar Kürtlerin başka adreslere yöneleceği ve dolayısıyla AKP’nin güç kaybedeceği görülüyor."

(Haber Merkezi)

HDP akp selahattin demirtaş HÜDA PAR 24 Haziran seçimleri