'Muhalefet, psikolojik savaş uygulamalarıyla sindirilmek mi isteniyor?'

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplaması istemiyle sosyal medyada muhaliflere yönelik tehditler içeren paylaşımlar hakkında soru önergesi verdi.

'Muhalefet, psikolojik savaş uygulamalarıyla sindirilmek mi isteniyor?'

ARTI GERÇEK - Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde, son dönemlerde, bazı sosyal medya hesaplarından, sıklıkla silahlı ve muhaliflere yönelik tehdit ifadeleri içeren paylaşımlar yapıldığını ve bu paylaşımların açıkça potansiyel suçların itirafı gibi olmasına karşın, ilgili kurumlar her hangi bir işlem yapmadığını kaydederek, şunları belirtti:

"Bu kişilere yönelik etkin soruşturmalar da yapılmamakta ve failler cezasızlık politikası ile adeta ödüllendirilmektedir. Bu durum, toplumda, adalet duygusunu ve kolluk güçlerinin tarafsız olması gerektiğine olan inancı zedelemektedir. İlgili Devlet kurumları giderek güvensizlik kaynağı haline gelmiştir. Devletin öncelikli görevlerinden biri; hiçbir istisnası ve ayrım olmadan vatandaşlarının can güvenliğini sağlamaktır.

Anayasada tanımlanan din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin herkesin kanun önünde eşit olduğu, hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduklarının tanımlanmasına ve Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne rağmen, bu paylaşımların hız kesmeden devam etmesi nedeniyle, kamuoyunda, suçlulara karşı alenen destek verildiği iddiası oluşmuştur."

Çepni konuyla ilgili, "En açık örnek HDP İzmir binasına saldırıdır" diyerek şu detaylara da dikkat çekti:

"17 Haziran 2021 günü, HDP İzmir İl binamıza saldırı gerçekleştiren ve Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in paylaşımlarıdır. Katil Onur Gencer, sosyal medyada paylaştığı paramiliter güçlere özgü silahlı fotoğrafları, nefret söylemleri ve doğrudan katliam yapacağını yazan paylaşımlarına rağmen, hiçbir soruşturmaya tabi tutulmamıştır. HDP İzmir il binasında 6 ay boyunca keşif yapmasına ve katliamı gerçekleştirmesine göz yumulmuştur.

Basında son çıkan haberlere göre, sosyal medyasında silahlı, üst düzey kamu görevlileri ve siyasilerle birçok fotoğraf paylaşımı olan Sadık Yıldırım, aracından, 3 ruhsatsız silah, 3 ruhsatlı silah, 2 uzun namlulu tüfek, 1 adet el bombası ve 50 gram uyuşturucu çıkması sonucu İzmir Bornova Merkez Karakolu’na götürülmüştür. Sadık Yıldırım, henüz karakolda iken "en fazla 1-2 saate çıkarım" diye paylaşım yapmış ve 2 saat içerisinde serbest bırakılmıştır. Bu durumun hiçbir hukuki açıklaması bulunmamaktadır.

Yıldırım, akabinde yaptığı paylaşımla bir polis memurunu tehdit etmesi sonucu gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Bu ve benzeri örnekler, Türkiye’de alenen suç işleyen bazı kişilerin, kolluk güçleri, kamu görevlileri ve siyasilerle olan ilişki ağının, demokratik hukuk devleti olmanın gereği olarak, şeffaf bir şekilde ortaya konmasını zorunlu kılmaktadır."

Çepni Meclis’e sunduğu önergesinde şu soruları yöneltti:

1- Sosyal medyada silahlı fotoğraflar ve muhaliflere karşı tehdit mesajları paylaşanlara yönelik etkin soruşturma yapılmakta mıdır? Etkin soruşturma yapılmakta ise neden sosyal medyada bu kadar rahatlıkla silahlı ve tehdit içeren paylaşımlar yapılabilmektedir?

2- Muhalefeti, psikolojik savaş uygulamalarıyla sindirilmeye yönelik bir politikanın Bakanlığınızca yürütüldüğü iddiaları doğru mudur?

3- Toplumda adalet duygusunun zedelenmemesi için, silahlı fotoğraflar ve tehdit mesajları paylaşan kişilerin kolluk güçleri ve üst düzey kamu görevlileri ile olan ilişkileri incelenmekte midir? Bakanlığınız konu ile ilgili şeffaf bir şekilde açıklama yapacak mıdır?

4- Sadık Yıldırım’ın, sosyal medyada "en fazla 1-2 saate çıkarım ben. İstediğiniz kadar uğraşın" yazarak Bornova Merkez Karakolu'nu etiketlediği ve 2 saat sonra salıverildiği bilinmektedir. Suç teşkil eden madde ve silah bulunduran kişi neden paylaştığı gibi 2 saat sonra serbest bırakılmıştır? Yıldırım için üst düzey Devlet görevlilerinin ve siyasilerin karakolu aradığı iddiaları doğru mudur?

5- Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın sadece muhalif kişilerin sosyal medya paylaşımlarını takip ettiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu durum Devletin kurumlarının tarafsız olması gerektiği ilkesi ile çelişmemekte midir?

6- Deniz Poyraz’ın katili Onur Gencer’in gözaltındayken telefonunu kullanması, sosyal medya hesabına girmesine yönelik olarak, görevli kolluk güçleri hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır?

7- Birçok suç işlemiş ve buna karşın haklarında etkin soruşturma yapılmamış, ceza almamış kişiler sosyal medyalarında neden sıklıkla İçişleri Bakanı ile fotoğraflarını paylaşmaktadırlar? Kamuoyunda dile getirilen, bu fotoğrafların suçlulara dokunulmazlık kazandırdığı iddiaları doğru mudur? Bu iddialar konusunda açıklama yapacak mısınız?

8- İzmir HDP İl binasına saldırının ve Deniz Poyrazın katledilmesinin üzerinden günler geçmiştir. Bu saldırıda ihmali olan Kamu görevlileri ile ilgili herhangi bir soruşturma veya kovuşturma açılmış mıdır? Açılmışsa hangi aşamadadır ve bu konuda kamuoyu neden bilgilendirilmemektedir?

9- Devletin can güvenliğini sağlama sorumluluğu kapsamında değerlendirildiği zaman Türkiye’de büyük bir kesimin can güvenliği ve yaşama hakkının devlet tarafından korunmadığı iddiaları konusunda Bakanlığınızın açıklaması olacak mıdır?

10- Son beş yılda bölge, etnik köken ve siyasi görüş farklılıklarına dayanarak alenen tehdit ve aşağılama suçu işleyen, nefret söyleminde bulunan ve silahlı fotoğraf paylaşan kaç kişi gözaltına alınmıştır? Bunlardan kaç kişi tutuklanmıştır?

HDP meclis soru önergesi TBMM Murat Çepni